BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  DÜNYA

Bakan Güler’den Lice protestolarına tepki

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Güneydoğu’da yaşanan gerilimlerin, çözüm sürecini akamede uğratmaya yönelik nafile gayretler olduğunu belirte...

Abone ol

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Güneydoğu’da yaşanan gerilimlerin, çözüm sürecini akamede uğratmaya yönelik nafile gayretler olduğunu belirterek, "Çözüm süreci hiçbir zaman alternatif bir devlet yaratma veya alternatif bir güvenlik gücü yaratma çabalarının süreci olamaz. Buna kimse izin vermez, bu konuda kimse bizden müsamaha bekleyemez" dedi.
İçişleri Bakanı Güler, TOBB Konferans Salonu’nda düzenlenen 98. dönem kaymakamlık kura törenine öncesinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Lice olaylarına yönelik protestolarda yaşanan gerginliklerin hatırlatılması üzerine Güler, bunların hepsinin çözüm sürecinin akamete uğratılmasına yönelik nafile gayretler olduğunu ifade etti. Bölge halkının bu konuda çözüm sürecine inancı bulunduğunu vurgulayan Güler, "Ben de o bölgenin milletvekiliyim. Vatandaşlarımız bu konuda son aylardaki huzur ortamını büyük bir memnuniyetle karşılıyorlar. Bu konuda gayretimizi sürdürüyoruz. Ancak bu konuda herkesin sorumluluk içerisinde, sağduyu içerisinde davranması lazım. Bu sadece AK Parti’nin, AK Parti hükümetlerinin meselesi değildir, tüm Türkiye’nin meselesidir" şeklinde konuştu.
Rize’de geçtiğimiz günlerde meydana gelen olaylarla ilgili yine gerekli soruşturmaları, operasyonları sürdürdüklerini ifade eden Güler, şu ana kadar 23 kişinin gözaltına alındığını söyledi. Güler, Rize’nin belli mahallelerinde dört dakikaya sığdırılmış bir mizansenin sanki devamlılık arz eden bir olaymış gibi kamuoyuna aktarmaya çalışanlar olduğunu belirtti.
Çözüm sürecinin hiçbir zaman alternatif bir devlet yaratma veya alternatif bir güvenlik gücü yaratma çabalarının süreci olamayacağını ifade eden Güler, "Buna kimse izin vermez, bu konuda kimse bizden müsammaha bekleyemez. Bu konuda üzerimize düşeni yapacağız. Hukuk devletinde meşru güvenlik güçleri vardır, bunun alternatifi olmaz. Bu konudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yeni karakol yapılmasıyla ilgili bilgi kirliliği var. Devlet ihtiyaç duyduğu yerlerde karakol yapar. İhtiyaç duyduğu her yerde karakollarının, Kalekollarının fiziki güvenliği ile ilgili tedbirleri alır. Ama özellikle bu dönemde ilave yapılan hiçbir karakol yoktur. Hatta bunun ötesinde kapatılan karakollar var. Biz de özellikle ülke çapında jandarmayı, devriye hizmetleri artmış, mobil gücü artmış ve her olaya yetişebilen bir güç haline getirmek, o bölgede personeli daha aktif çalıştırabilmek adına birçok karakolu kapattık. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kapatılan karakol sayısı 68’dir. Diyarbakır’da kapatılan karakol sayısı 9’dur. Ancak bu arada Diyarbakır’da 15 karakolun güçlendirmesi yapılmaktadır. Doğu ve Güneydoğu’da 119 karakolu güçlendiriyoruz veya kalekollara çeviriyoruz. Bu bir ihtiyaçtır, inşaatları devam edenler var, ihalesi sürenler var. Hudut boylarında, sınırlarda yapılan yeni karakollar var ama bunlar da sınırlardaki güvenliği arttırmaya yöneliktir ve elbette ki Türkiye Hatay’dan başlayarak Artvin’e kadar süren bir hat içerisinde. Özellikle Suriye, Irak ve İran sınırlarında, sınırların fiziki sistemini güçlendirecek önlemler alınıyor. Bunların hiç birini bir bahane olarak göstermek mümkün değil. Biz bu olayın gerisindeki arayışların ne olduğunu biliyoruz" şeklinde konuştu.
Güler, bir soru üzerine karakolun yakınında ele geçirilen fişekler bulunduğunu belirterek, "Onları adli soruşturma sırasında incelemeye devam ediyorlar" dedi.
6 PKK’lının teslim olması ile ilgili soru üzerine Güler, Silopi’de bölücü terör örgütünden kaçan 6 teröristin teslim olduğunu ifade etti. Güler, bunların 4’ünün kadın olduğunun ifade edildiğini belirterek, "Habur Sınır Kapısı’nda güvenlik güçlerine teslim olmuşlar" diye konuştu.
PKK militanlarının çekilmelerinin beklenenden yavaş ilerlediği yorumlarının hatırlatılması üzerine Güler, "Gün be gün takvime bağlanmış bir şey yok. Buna esasen imkan da yok. Sayın Başbakanımız Akil İnsanlar toplantısında bunu ifade etti. Böyle bir rakam var. Daha yukarıda olması bekleniyordu. Biz 1. aşama olarak silahlı unsurların ülke sınırı dışına çekilmesini öngörmüştük. Bu aşamanın henüz bitmemiş olduğu anlaşılıyor" şeklinde konuştu.

"ATAMALARDA KRİTERİMİZ KIDEM VE LİYAKAT"
Emniyet İstihbarat Dairesi’ne yapılan atamalarla ilgili soru üzerine Güler, "Bizim hizmet anlayışımızda köken gibi bir şey yoktur. Öncelikle istihbarat gibi çok özel yetenek gerektiren bir dairedeki atamalarda böyle bir mensubiyet asla 1. kriter olarak aranmaz. Böyle bir kriter de söz konusu değildir. Çünkü istihbarat dairesinde atanacak kişiler de, her birime atanacak kişiler değildir. Önceden istihbarat birimlerinde çalışmamış kişiler o dairede her hangi bir göreve zaten atanamazlar. Bu görevde daha önce çalışmış olanlar için bizim oradaki kriterimiz şudur. Bizim kriterimiz kıdemdir, liyakattir, işi en iyi yapabilecek performansı gösterebilecek kişilerdir ve hassas görevlerde çalışmış kişilerdendir. Bizim başka bir kriterimiz olmaz" değerlendirmesini yaptı.
ABD’nin Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerin büyükelçiliklerini dinlediğinin ortaya çıktığının hatırlatılması üzerine Güler, Dışişleri Bakanı’nın bu konuda girişimleri olduğunu belirterek, "Bize bu konuda bilgi gelirse, biz de tetkik yaparız" dedi.

"KLONLAMA İDDİALARINI ARAŞTIRIYORUZ, KİMSE BÖYLE BİR CÜRETTE BULUNAMAZ"
Emniyet’ten bazı bilgilerin klonması iddiasının hatırlatılması üzerine ise Güler şunları kaydetti: "O iddiayı inceliyoruz. Açık söylüyorum, o iddiayı ben de gördüm. Emniyet Müdürümüzle ve ilgililerle paylaştık. Bu konuyla ilgili araştırma yapıyoruz. Gerçekten böyle bir şey var mıdır, yok mudur? Gerekirse uzman ekipler de araştırmasını yapar. Kimse böyle bir cürette bulunamaz. Böyle bir yaklaşım yanlıştır. Her kurumun bir arşivi vardır Bu işin başka amaçlarla kullanılmış olması iddialarını ben sadece incelenecek bir iddia olarak görürüm. Buna da ihtimal vermem. Emniyet Teşkilatında kimse böyle bir faaliyet içinde olamaz."
(İHA)