İçişleri Bakanı Muammer Güler dün akşam Ankara'yı saldıran saldırı ile ilgili o örgütü işaret etti.
Abone olİçişleri Bakanı Muammer Güler, AK Parti Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı'na yönelik saldırılara ilişkin ciddi tespit ve bulgularının bulunduğunu, bunlar üzerinde çalıştıklarını belirterek, ''Emniyet teşkilatımız daha önce de bir çok olayı aydınlattı, bu olayı da en kısa zamanda aydınlatacaktır. DHKP-C'ye ait kuvvetli bir ihtimal var'' dedi.
Güler, TBMM'de gazetecilerin, AK Parti Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı'na yönelik saldırılara ilişkin sorularını yanıtladı.
Ciddi tespit ve bulgularının bulunduğunu, bunlar üzerinde çalıştıklarını bildiren Güler, Emniyet teşkilatının, daha önce de bir çok olayı aydınlattığını, bu olayı da en kısa zamanda aydınlatacağını kaydetti.
Güler, olayı kimlerin yaptığına ilişkin bir bulgu olup olmadığına yönelik soruya, ''Terör örgütlerine ait, DHKP-C terör örgütüne ait bir ihtimal var, kuvvetli bir ihtimal'' karşılığını verdi.
-''Manidar zamanlama demeyeceğim''-
Eylemin zamanlamasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Güler, ''Manidar bir zamanlama demeyeceğim çünkü terör örgütleri fırsat buldukları her yerde bunu yapmaya çalışıyorlar. Özellikle DHKP-C terör örgütü, bu anlamda, değişik zamanlarda eylemler yaptı. Son dönemlerde bu terör örgütüne yönelik emniyetin yaptığı önemli operasyonlar da var'' dedi.
Güler, olayla ilgili gözaltının bulunmadığını kaydetti.
Muhalefetin, Hükümet'in bu eylemi bilmemesine yönelik eleştirisinin hatırlatılması üzerine ise Güler, ''O onların kendi görüşüdür. Yakalandığı zaman, istihbaratı olmayan bir örgüt bunun tespitini nasıl yapacak. Hepsinin istihbaratı var, merak etmeyin'' diye konuştu.
-''Göç alanında temel mevzuat yok''-
Güler, TBMM Genel Kurulu'nda bugün görüşülecek Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı'na ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Tasarının, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu çok önemli bir mevzuat düzenlemesi olduğunu vurgulayan Güler, tasarının komisyondan, büyük bir mutabakatla geçtiğini kaydetti.
Güler, Türkiye'nin irtica, göç alanında temel mevzuatı ve stratejisinin; bu işi sivil inisiyatifle yürütecek kuruluşunun olmadığını ifade etti. Güler, ''Sadece Cenevre Sözleşmesi, BM sözleşmeleri ve 1950'de çıkarılan 5682 ve 5683 sayılı kanunlarla yürütülen bir düzenleme. O zaman Türkiye'ye 30 bin kişi geliyordu, şimdi 30 milyon kişi geliyor. Bu kadar büyük bir artışa rağmen mevzuatta büyük dağınıklık var. Özellikle geri gönderme, iltica, şartlı iltica, vize, ikamet izinleri gibi bir çok alanda önemli yenilikler getiriyor. AB standartlarına, BM kararlarına ve AİHM kararlarına uygun bir düzenleme geliyor. Göç İdaresi şeklinde bir teşkilat kuruluyor, yurt dışında teşkilatlanıyor. İkamet izinleri, çalışma izinleri, yurt dışından daha seri alınabilir. Şartları, müeyyideleri açıkça belirtiliyor. Uygulamada çok önemli yenilikler getirecek tasarı'' diye konuştu.
Suriye ve Kuzey Irak'tan gelecekleri kapsayıp kapsamayacağına ilişkin soruyu Güler, ''Onları, geçici koruma adı altında kapsayan bir düzenleme. Kitle göçlerini düzenleyen bir tasarı. Şimdiye kadar bunları biz yönergelerle yürütmeye çalışıyorduk. Şimdi kanuni dayanağa kavuşacak'' diye yanıtladı.