Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Üç tane deniz sondaj gemimiz var, bunların ikisi aktif çalışıyor, Kanuni’de şu an da hazırlık döneminde. Haydarpaşa Limanı'na çekip direği sökeceğiz. Kasım ayı içerisinde onu Filyos’a çekeceğiz. Muhtemelen orada kulenin dikilmesi ve bazı hazırlıklar yapılacak. Önümüzdeki yılın Ocak ayı içerisinde o da aktif olarak çalışmaya başlar” dedi.
Abone olEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karadeniz'deki doğal gaz arama çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Tuz Gölü yer altı doğal gaz depolama tesisi için yürütülen çalışmaları anlatan Bakan Dönmez, "Ekolojik olması, çevreci olması, ülkenin arz güvenliğine katkı sağlaması açısından son derece kritik projelerden birisi ve 2 milyar dolarlık yatırım yaptığımız bir alan. Zaten bu özellikler öne çıkmazsa kredi temininde de zorlanırsınız. Dünya Bankası her projeye kolay kolay destek vermez. Yine Asya Yatırım Bankası’nın burada bir desteği söz konusu. Hamdolsun planlandığı gibi gidiyor. Salgın döneminde bazı personelin veya teknolojik ekipmanın, malzemelerin tedarikinde de zorlanmamıza rağmen inşallah onları da telafi edeceğiz. Planladığımız şekliyle projeyi zamanında yetiştirmeyi hedefliyoruz. Yüzey tesislerimiz bir taraftan başlayacak. Yüzey tesislerimiz de işletme döneminde gelen gazı bu mağaralara basacak. Özellikle kış aylarında alacağımız gazı da sisteme basmak üzere tasarlanmış yüzey tesislerimiz var. Ama asıl işin büyük bir kısmı bu 52 tane mağarayı, kuyuyu açıyoruz. Yerin altında formlar oluşuyor. Buradan aşağı yukarı 600 metre indikten sonra tuz tabakasına başlıyoruz. Oradan itibaren yeni bir 500 metre daha iniyoruz. 1000-1150 metreye gelince kuyunun en üst koduna ulaşıyoruz. Sonra da tekrar en alttan başlayarak 300-400 metredir mağaranın yüksekliği. Sondaj kuyusu, aslında petrol, doğal gaz, jeotermal kuyusu neyse o da onu yapıyor. Önce boruları yerleştiriyoruz, matkap dönüyor çıkartıyor ve şuraya ulaştıktan sonra, hatta en alta kadar da gidiyoruz, önce oradan başlıyoruz. Bunun etrafından nodüller çıkıyor. Fıskiyeli bir sistem düşünün, orada yüksek basınçla tatlı suyu, yani Kızılırmak’tan taşıdığımız tatlı suyu bu mağarayı açmak için oluşturuyoruz ve çapı 90-100 metre. Bir futbol sahası büyüklüğünde. Yüksekliği 300 ila 400 metre arasında değişiyor. 60 tane Galata Kulesi hacim olarak içine yerleşebiliyor. Aşağı yukarı bir Eyfel Kulesi yüksekliğinde bahsettiğimiz iş. Buraya biz 100 milyon metreküp civarında gazı da depolamış olacağız. Toplamda da 5.4 milyar metreküpe ulaşmış olacağız" dedi.
Hedeflenen birçok mega proje olduğunu söyleyen Bakan Dönmez, "İnşallah Sakarya Gaz Sahası'ndaki gazı da çıkarttığımızda, o da sisteme 2023 gibi basılmış olacak. Yaz aylarında genellikle üretim kuyularında ideal olan düzenli bir üretim, düzenli bir akışı sağlamaktır sistem verimliliği açısından. Ama elektrik ve doğal gazın şöyle bir farkı var; elektrik mevsimsel olarak çok farklılık arz etmez talep açısından baktığımızda ama doğal gazda tam tersidir. Yani biz yaz aylarında örneğin bir birim tüketiyorsak, kış aylarında üç katı oluyor. Bu şu demektir; üç katı sistem veriyorsa, yazın da o üç katı aldığımda ben ikisini depolarsam, kışın o zaman sistemden ben üç çekmeme gerek kalmaz. Çünkü ikisini normal akıştan, borudan yaparım, birini de depodan verirsem o zaman benim özellikle kış aylarında ithal edeceğim gaza olumlu katkısı olur. Çünkü kış aylarında doğal gaz fiyatları spot piyasalarda artar, yaz aylarında düşer. Bu hem sistem dinamiği açısından hem de maliyetlerin optimizasyonu açısından da son derece önemli bir gelişme" açıklamasında bulundu.
"Önümüzdeki kış için herhangi bir sıkıntı yok"
Önümüzdeki kış herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını kaydeden Dönmez, "Bu kış TürkAkım devreye girdi. Mavi Akım var. Aktif çalışıyor. Geçtiğimiz yıl TANAP devreye girdi. Yine Bakü-Tiflis-Erzurum hattımız vardı, Azerbaycan’dan gelen gaz. O zaten aktif. İran tarafı aktif. 2 mobil LNG terminali ekledik. 2 de daha önceden kara terminali vardı. Baktığımızda ülkeye teorik giriş kapasitemiz tüketimimizin iki katına ulaştı. Ortalama 45-50 milyar metreküp yıllık gaz tüketiyoruz. Bütün bu sistemin bu giriş noktalarından full çekebilsek ve bu kadar da tükettiğimizi teorik olarak varsayarsak, bunun iki katı kadar gaz getirebileceğiz demektir. Bunun anlamı şu; yerli gazla birlikte ne kadar çeşitli kaynaktan çok gaz getirebilirsek o kadar fazla gazda rekabetin yaşandığı bir piyasa oluşacak. Hep onun altını vurguluyoruz. Gazın gazla rekabeti her zaman tüketicinin lehine çalışır. Bu bütün dünyada olduğu gibi bizde de öyle olacak. Bunu biz hep söylüyoruz. Bunun işaretlerini de alıyoruz aslında. Bizim şu anda iki senedir çalışan bir doğal gaz piyasamız var derinliği fazla büyük olmamakla birlikte. Yeni kaynaklar da geldiği zaman göreceksiniz, orada derinliği artacak ve rekabet de artmış olacak. Nitekim Avrupa’da bu şekilde çalışan iki büyük piyasa var. Birisi TTF dediğimiz Hollanda’da da, bir de Londra merkezli borsa var. Keza onlar kadar büyük olmamakla birlikte İtalya’da bir piyasa var. PSV adı verilen bir piyasa daha var. Biz de aslında Güneydoğu Avrupa’nın bölgesel ticaret merkezi olabiliriz. Günlük ticaret bu sene 2 milyar metreküpü geçecek" diye konuştu.
Filoya yeni gemi ve Oruç Reis’in son durumu
Denizlerdeki sondaj ve arama çalışmaları hakkında bilgi veren Bakan Dönmez, "Üç tane deniz sondaj gemimiz var, bunların ikisi aktif çalışıyor, Kanuni’de şu anda hazırlık döneminde. Haydarpaşa Limanı'na çekip direği sökeceğiz. Kasım ayı içerisinde onu Filyos’a çekeceğiz. Muhtemelen orada kulenin dikilmesi ve bazı hazırlıklar yapılacak. Önümüzdeki yılın Ocak ayı içerisinde o da aktif olarak çalışmaya başlar. İki sismik gemimiz faal vaziyette. Onlar Akdeniz’de çalışıyor; Oruç Reis ve Barbaros Hayreddin Paşa. Oruç Reis’te Kaş’ın güneyindeki sahada oradaki iş planımızın yarısını tamamladık. Doğu batı yönündeki sismik çalışmalarımızı tamamladık. Şimdi güney kuzey yönündeki sismik çalışmalara geçiyoruz. Şu anda biz doğu batı eksenindeki çalışmaların kendi kıyılarımıza kadar olan kısmını bitirdik. Şimdi güney kuzey taramalarına geçiyoruz. Burada da yaklaşık 2 aylık bir programımız var bu iki boyutlu çalışmanın sonuçlanması için. Sonra verileri değerlendireceğiz, üç boyutlu sismikler için bir iş planı yapacağız. Hiçbir emare yoksa bazı yerlere üç boyutlu sismik hiç yapmayacağız. Röntgen filmine bakıyor doktor, herkesten tomografi istemiyor. Bir yerde tomografi bizim buradaki üç boyutluya benziyor, daha detaylı film, daha fazla bilgi aktarıyor. O üç boyutluyu da değerlendirdikten sonra o zaman orada tekrar bir değerlendirme yapılıyor ve nerelerde sondaj açalım. Oradaki gaz varlığının tayini keşfi açısından böyle bir aşaması var. Bizim planlarımız ilk keşif oluncaya kadar 2-3 sondaj gemisi ilk arama amaçlı olanları yeterliydi. Ama ilk keşiften sonra yoğun bir sondaj işimiz olacak. Bir gemimiz biliyorsunuz Akdeniz’de. Karadeniz’de iki gemimiz var. Belki bir üçüncü geminin satın alması ya da kiralanması yönüne gidebiliriz demiştik. Şu anda arkadaşlar da çalışıyorlar. Hangisi ekonomik olacaksa bizim açımızdan onu tercih edeceğiz" dedi.
Karadeniz’de yeni sondajlar
Keşif amaçlı sondajın tamamlandığını bildiren Dönmez, "Yakında Türkali-1 kuyusunda sondaja başlayacağız. Kasım ayının başından itibaren. Sonrasında da orada toplamda 30 ila 40 arasında bir sondaj kuyusu açmayı planlıyoruz. Bu da demektir ki aşağı yukarı bir 7-8 yıllık bir iş planından bahsediyoruz. Ama ilk üretimi de 2023’te yapacağız. 2023’e kadar 8-10 kuyuyu tamamlarsak üretime almaya başlarız demektir. Bir yandan üretim devam edecek. Bir yandan da sahanın geliştirilmesi, yeni üretim kuyularıyla devam edecek. Orada da planımız 2028’e kadar oradaki işlerin tamamını bitirmek. Bu tabii mevcut sahaya ilişkin. Bir taraftan sismik çalışmalara yine Kasım ayı başında başlıyoruz. Sakarya Gaz Sahası’nda yaklaşık 5-6 aylık bir programımız var. Oralarda da sismik verilerimiz eğer potansiyel vaat ederse ilk keşif amaçlı sondajlarımızı yapacağız. Burada bahsettiğimiz 400 milyar metreküplük sahanın dışında. Şu an da o sahayla alakalı elimizde veri yok, sismikleri bitirdikten sonra konuşacağız. Ama şu var; bu mevcut ilk keşfi yaptığımız sahanın komşu sahaları bunlar. Dolayısıyla proje jeologları bu sahaların birbirine benzediğini ve umutlu olduklarını söylüyorlar. Ama bu sismik çalışmaları ve sondaj çalışmasını bitirmeden burada şu kadar vardır ya da yoktur demek doğru olmaz bugünden" şeklinde konuştu.
Akdeniz’deki arama ve sondaj faaliyetleri
Akdeniz’de 8 sondajın olduğunu belirten Dönmez, ”Birkaç kuyudan gaz akışı okuduk ama süreklilik arz etmedi. Karadeniz’deki Sakarya Gaz Sahası gibi değil. Son açtığımız Selçuklu-1 kuyusunda arkadaşlar programı birkaç ay uzattılar bizim beklediğimizden daha uzun sürdü. Bunun da nedeni zaman zaman gelen gaz akışlarıydı. Oraya daha yakın yerde bir ilave sismik çalışması yaptırıyoruz. O açıdan orada bir potansiyel görüyoruz. Ama o sismik çalışması ve arkasından yapacağımız ikinci bir kuyuyla onu test etmemiz lazım. Oradan da o müjdeli haber gelir ama bugün kesin bir şey söylemek erken” dedi.
Zaman zaman farklı ülkelerden gerek Akdeniz, gerekse Avrupa ve Karadeniz ülkelerinden gemilerin oralarda da çalışmasıyla ilgili talepler geldiğini söyleyen Dönmez, ”Ama şu anda bu son keşifle birlikte kendi işimize yoğunlaşmamız gerekiyor. O teklifleri biraz erteliyoruz. Sondajdan önce sismiklerinin yapılması lazım. Şu anda biz kendi sahalarımıza yoğunlaştığımız için o tip tekliflere açıkçası teşekkür ediyoruz. İleride bakalım diyoruz” diye konuştu.