BIST 9.676
DOLAR 35,22
EURO 36,73
ALTIN 2.964,13
HABER /  GÜNCEL

Bakan Ergin'den Öcalan açıklaması!

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, açlık grevlerinin sona ermesi için terörist başı Abdullah Öclan'a taviz verilmediğini belirtti.

Abone ol

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, açlık grevlerinin sona erdirilmesi için Abdullah Öcalan'la pazarlık yapıldığı iddialarına ilişkin, "Biz bu cezaevlerinde bir tek vatandaşımızın canının yanmaması için, burnunun kanamaması için gayret sarf etmişizdir. Taviz anlamında, en ufak bir şey söz konusu olamaz."dedi.

Ergin, ölümü şüpheli bulunarak mezarı açılan 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bedeninden alınan örneklerde dört ayrı zehirli madde tespit edildiği iddiasıyla ilgilide, otopsi raporunun henüz tamamlanmadığını söyledi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ak Parti Konya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Tanıtım Medya Günleri'ne katılmak üzere Yüksek Hızlı Tren ile Ankara'dan Konya'ya geldi. Gar'da kent protokol üyeleri tarafından karşılanan Ergin, Adliye Sarayı'nda incelemede bulunup, Cumhuriyet Başsavcısı Neyzen Özcan'ı makamında ziyaret edip, brifing aldı.

İNFAZ KURUMLARINDA DEĞİŞİM

Konya'ya yeni bir ceza infaz kampüsü yapmayı planladıklarını belirten Ergin, yurt genelindeki cezaevleriyle ilgili de, "Türkiye, ceza infaz kurumlarımızda önemli bir değişim süreci içinde. Şartları müsait olmayan infaz kurumlarımız yerine, standartları yüksek, sosyal donatı alanlarına sahip ve modern infaz yöntemlerinin de uygulanabildiği kurumlarla bunları değiştiriyoruz."dedi.

"TAVİZ YOK"

Bakan Ergin, Konya E Tipi Cezaevinde de incelemede bulunduktan sonra Dedeman Otel'de gerçekleşen 'Tanıtım Medya Günleri'ne katıldı.

Adalet Bakanlığı'nın yaptığı icraatları anlatan Bakan Ergin, gazetecilerin sorularını da cevapladı. "Cezaevlerindeki açlık grevlerinin sona ermesi için terörist başı Abdullah Öcalan'a taviz verildi mi?" sorusu üzerine Bakan Ergin, tavizin söz konusu olmadığını belirtti. Açlık grevlerinin, cezaevindeki şartlardan dolayı gerçekleşmediğine dikkat çeken Ergin, şunları söyledi:

"Açık grevleriyle ilgili burada işkence yapıyorlar, kötü muamele yapıyorlar gibi iddia da yok. Dışarıda tamamen sivil, siyasi alana ait bir takım talepler var. Bunu siyasi kurumun dillendirilmesi karşılayabiliyorsa karşılaması gerekir. Ama cezaevinde zaten cezasını infaz etmekte olanlar üzerinde böyle bir eylemin yapılması, yaptırılması, demokrasilerde savunulacak bir hareket değil diye düşünüyorum.

Ancak, önümüzde bir vaka olarak dururken, cezaevlerinde şu kadar insan bir eylemin içinde ve bu eylem sürdürülür iken, bu insanlara acımasızca, kötü bir sona itmekten çekinmeyen acımasız bir yapı varsa ortada, devlet aklı o illegal örgütün acımasız aklıyla yarışmaz. Devlet aklı, devlet güçlüdür.

Devlet 74 milyon vatandaşını sarar, sarmalar, kuşatır, kucaklar ve onu illegal unsurların insafına terk etmez. Biz bu cezaevlerinde bir tek vatandaşımızın canının yanmaması için, burnunun kanamaması için gayret sarf etmişizdir. Taviz anlamında, en ufak bir şey söz konusu olamaz. Burada olsa olsa, bir tarafta insanı hayata son verdirtmek için yapılan bir baskıdan söz edilebilir. Diğer taratanda devletin insanı yaşatmaya çalışan, gayretinden söz edilebilir. Onun dışında kimse herhangi bir adımdan söz edemez."