BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Bakan Eker düpedüz dehşete kapıldı

Bazı tarım ürünlerinde kimyasal madde sırının aşıldığı yönündeki rapora Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, tepki gösterdi.

Abone ol

Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Greenpeace'in Türkiye'de üretilen biber, armut ve üzümün en tehlikeli ürünler olduğunu iddia ettiği raporu, "Düpedüz iftira, kasıt var." şeklinde değerlendirdi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği'nin 12. bahar toplantısına katıldı. Eker çıkışta gazetecilerin Greenpeace'nin raporu ile ilgili sorularını cevapladı. Dün yazılı açıklama yaptıklarını belirten Eker, açıklama yaptıkları hususun arkasında oldukların söyledi. "O bütünüyle gerçek dışı itham ve iddialar oluşturuyor." diyen Bakan Eker, "Raporda 'üzümle ilgili 24 tane kimyasal madde' diyor. Bağcılıkta kullanılabilen kimyasal madde sayısı en fazla dörttür. Onların bile hepsi kullanılmıyor." dedi.

Avrupa Birliği ile Türkiye arasında gıda güvenliği konusunda hızlı alarm sisteminin bulunduğunu belirten Eker, "Üzümle ilgili bir tek tane bildirim şikayet almış değiliz. Bu tür kuruluşların kime hangi çevrelere, hangi uluslararası ticari kuruluşlara bilerek veya bilmeyerek hizmet ettiklerini dikkatinize sunmak istiyorum." şeklinde konuştu.

"Dün üzümde resmen dehşete kapıldım" diyen Eker şunları söyledi: "Düpedüz iftira. Kullanılabilecek olan azami kimyasal sayısı 4 taneyken kalkıp da 'üzümde 24 tane madde bulundu' dediğiniz zaman kusura bakmayın ama bununu hiçbir şekilde kabul edilebilir bir tarafı yok. Bu doğru değil. Resmi bildirimler olduğu zaman zaten gerekli tedbirleri alıyoruz. Kimsenin Türkiye Cumhuriyeti'nde üretilen, çiftçilerin ürettiği, alın terinin karşılığı olan, emeğinin karşılığı olan ürünlerle ilgili bu tür spekülatif haberler yapmak suretiyle bunları genelleştirip insanları yedikleri ve içtikleri ile sorunlu hale getirmeye hakkı yok. Gıda Güvenliği Sistemi Türkiye'de şuanda Avrupa Birliği standartlarında uygulanıyor. Her gün bir kademe daha ileriye gidiyoruz. Dün ilk defa firma ismi açıkladım. Gıda güvenliğini tehdit ettiğini tespit ettiğimiz bal ile ilgili iki tane firma. Artık firma ismi de teşhir edilir hale geldi Türkiye'de. Biz bu kadar hassasiyetle duruyoruz."

Bundan on sene önce Türkiye'de yaklaşık olarak 30 milyon ton sebze meyve üretildiğini, 55-56 bin ton kimyasal madde kullanıldığını açıklayan Eker, bugün 10 milyon ton daha fazla yaş sebze ve meyve üretildiğini, alınan tedbirlerle kimyasal ilaç miktarının 35 bin tona düştüğünü söyledi.

"BUNUN NİYE TİCARİ BOYUTUNU DÜŞÜNMÜYORSUNUZ?"

Türkiye'nin geçmiş on yıla oranla yaklaşık 20 bin ton daha az kimyasal ilaç kullandığına işaret eden Bakan Eker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geçtiğimiz yıllarda 75 tane maddenin uygulamasını kaldırarak yasakladık. Bir sürü tedbir getirdik. Eskiden zirai ilaçlar reçetesiz satılıyordu, biz ona yasak getirdik. Son bir kaç yıldır reçete ile satılıyor. Bazı ilaçların ise tümden kullanımını yasakladık. Biyolojik mücadeleye geçtik. Bütün bunları biz hassasiyetle takip ediyoruz. Türkiye'nin yaş sebze ve meyvede ihracatı 500 milyon dolardı bugün 2,4 milyar dolar. Türkiye büyüyor ve dünya pazarlarında her gün biraz daha güçleniyor. Bundan rahatsız olanlar var bunun niye ticari boyutunu düşünmüyorsunuz? Birisi bir şey söylediği zaman, ortaya saçma bir şey attığı zaman bunu biz incelemeden manşetlere taşıyıp da kime zarar veriyoruz. Bu doğru değil, gerçek değil üstelik. Dünya'nın her yerinde zirai ilaç kullanılır. Belirli şekillerde de kontrolü yapılır. Biz de benimsediğimiz uluslararası standartlarla bunları uyguluyoruz. Dünya gıda kodeksinde ne yazıyorsa, Dünya Sağlık Örgütü'nün kuralları neyse onları yapıyoruz." şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'YE ZARAR VERMEYE YÖNELİK BEYANLAR VAR, KASIT VAR"

Raporu ayrıntısı ile incelediklerini açıklayan Bakan Mehdi Eker, "Türkiye'nin hak ve menfaatleri bu alanla ilgili saklı. Onları elbett ki koruyacağız. Çünkü Türkiye'ye zarar vermeye dönük bir takım beyanlar var. Kasıt var. Dolayısıyla bunları inceliyoruz gerçek bir şey varsa zaten onun gereği yapılır. Avrupa birliği üyelerinden bize üzümle ilgili bir tek tane şikayet bildirim; şu ilaç çıktı bu ilaç çıktı gibi bir şey asla almadık. Aramızda alarm sistemi var ve çalışıyor. Dolayısıyla gelmedi böyle bir şey." diye konuştu.