Bakan danışmanına ekonomiyi, siyaseti ya da sosyal olayları mı danışıyor zannettiniz. Bakın onlar ne iş yapıyor?
Abone olMalum her bakanın bir danışmanı var. Üniversite mezunu olması istenen bu danışmanların ne iş yaptığını hiç merak ettiniz mi? Son 11 yılda 9 ayrı bakana danışmanlık yapan Ahmet Abakay “Bakan Danışmanı’nın Not Defteri” diye bir kitap yazdı.
Kitaptan ilginç ayrıntıları Can Dündar aktarıyor:
GÖREV 1: CENAZEDE AĞLAMAK
Üniversite mezunu olması istenen danışmanın bir görevi, milletvekilinin ölen yakınlarının yanında olmaktır.
Ölüm işlemlerini tamamlamak için katlara çıkmak, katları inmek...
Evraklara gerekli damgaları vurdurmak...
Cenazeyi uçakla veya otobüsle göndermek için yer ayırtmak...
Hasta yakınlarının vurdumduymaz, sorumsuz bakışları arasında hiçbir yakınlığı olmayan kişinin yattığı tabutu öncelikle omuzlamak...
Hiç tanımadığı, hiçbir akrabalık, yakınlık bağı olmayan vekilin yakınlarıyla birlikte (zorla) üzülmek, ağlamaklı rolü oynamak, bugüne dek görmediği, bundan sonra da görmeyeceği kişilerle birlikte yakılan ağıtların içinde olmak da danışmanın görevidir.;
GÖREV 2: SEÇMENLERİ KAPIDA KARŞILAMAK
Milletvekili danışmanının öncelikli işi, milletvekillerinin TBMM’ye gelen seçmenlerinin adlarını Meclis’in Dikmen kapısındaki güvenlik noktasına bildirmek, odayı kolay bulmaları, bahçede kaybolmamaları için de dış kapıya kadar gidip getirmektir.
Eğer gelenler kalabalıksa çok daha dikkatli olmak gerekir.
Bina içinde başka heyetlerin arasına karışıp yanlış yerlere gitmelerini, kaybolmalarını önlemek için heyetin başına ve arka kısmına sık sık göz atmak, göz ucuyla ya da parmakla saymak doğru olur.
GÖREV 3: VEKİLİN HEMŞEHRİSİNE UÇAK BİLETİ BULMAK
Üniversite mezunu olması istenen danışmanın bir başka temel görevi, milletvekilini ziyarete gelen hemşerilerine uçak ya da otobüs bileti bulmak, almaktır.
Özellikle de uçakta yer bulmak her zaman sorun olur. Çünkü TBMM’ye gelen seçmenler, bütün uçakların milletvekillerinin, dolayısıyla kendilerinin emrinde olduğunu düşünürler. Dönecekleri gün belli olmasına, bilinmesine karşın son güne, hatta son saatlere kadar rezervasyon yaptırmazlar. Uçağın hareketine birkaç saat kala ortaya çıkıp;
“- Şu bilet işimi hallet” derler.
“- Yer yok, uçak doluymuş, neden dün söylemediniz”
diye mırıldanmaya kalkışırsınız. Ancak seçmen, milletvekili yakını ya da memleketlisi olmasının ve cehaletin verdiği bilgiçlikle sorar:
“- Nasıl yer yok?”
“- Uçak dolu. Neden daha önce söylemediniz, son güne bıraktınız?”
“- Yahu bizim milletvekili ile çocukluğumuz beraber geçti. Aynı köydeniz haa..!”
“- Ne fark eder? Uçak dolu.”
“- Milletvekilinin kontenjanı yok mu? Nasıl yer bulunmaz?”
“- Uçaklarda milletvekili kontenjanı diye bir şey yok. Olsa da kendisi, eşi ve çocukları için yardımcı olurlar.”
“- Olur mu canım, sen hele benim yanımdan şu Hava Yolları Genel Müdürü’nü bir ara. Nasıl yer olmaz!”
GÖREV 4: VEKİLİN HEMŞEHRİSİNİ HASTANEYE YATIRMAK
Üniversite mezunu olması istenen danışman, milletvekillerinin seçim bölgesinden ya da seçildikleri ilden gelen hastaları ve yakınlarını, bazen garajlardan, bazen geldikleri TBMM’den alıp gitmek istedikleri hastanelere götürüp kayıtlarını yaptırmak, hasta yakınlarına kamu kuruluşlarının misafirhanelerinden, orada yer yoksa ucuz otellerden yer ayırtmak için uğraşır.
Bu hastaları ve hasta yakınlarını her gün aramak, onların yanına gitmek onun işidir.
Diğer işler arasında onların yanlarına gecikerek gitmişse, “Nerede kaldın yahu, hastayı hâlâ yatıramadın” şeklindeki sorulara “Öbür hastanedeydim, bir başka hasta daha vardı” gibi yanıtlar verilir.
Hastalar için hastanedeki kuyrukları yarıp diğer hastalara ve hasta yakınlarına saygısızlık edip ön sıralara girmeye çalışmak, gerektiğinde başhekim veya yardımcılarına çıkıp “Sayın Milletvekilinin bu hastasına çok önem verdiğini” söylemek de doğal olarak üniversite mezunu olması şartı getirilen danışmanın işidir.
Bu iş bir hayli zor. Çünkü o cümleyi hastane üst yöneticisine geçmişte başka hastalar için defalarca söylemişsindir. Bu nedenle söylediğine danışman olarak ne sen ne de hastane üst yöneticisi inanır.
Ayrıca başhekim yardımcılarının odası her zaman kalabalıktır. Orada kalabalık yapanlar da senin gibi başka milletvekillerinin hemen her gün gelen danışmanlarıdır.
Söylenen cümle hep aynıdır:
“Bu hasta, vekilimin çok yakınıdır da...”
GÖREV 5: MODERN DİLENCİLERİ BERTARAF ETMEK
Danışmanların yaptıkları bir başka görev de vekillerinin banka kartları borçlarının, kira gibi her türlü gelir giderlerinin takibidir.
Vekilin kapısına dayanıp “Ankara’da kaldım, param yok, memlekete gitmek için vekilim bana yol parası ve harçlık versin” diyenleri dinlemek, onlara yol parası vermesi için vekille görüştürmek de danışmanın yapması gereken görevdir.
“Burada kaldım, otobüs parası istiyorum” diyenlerin çoğu yalan söyler. Otobüs parası olarak aldıkları 40-50 lira ile bilet almazlar, çünkü bir yere gitmezler. Modern dilencilik yaparlar. Bunu önlemek için geliştirilen yöntem şudur:
O kente sefer yapan otobüs firmalarına,
“- Şu kişiyi sana gönderiyorum, onu memleketine parasız gönder, parasını sonra benden al” diye telefon edilir.
Adama da “Hadi git, biletini firma yetkilisinden al, memleketine ulaş” denilir.
Bir süre sonra o firma aranır, o kişinin gitmediği ortaya çıkar. Çünkü ona bilet değil, para lazımdır. Memleketine gitme isteği, tamamen senaryodur.
GÖREV 6: HAMALLIK YAPMAK
Üniversite mezunu danışmanın bir başka asli görevi de, milletvekili hangi ilden ise o ilden ya da bölgeden otobüsle gönderilecek paketleri, yiyecekleri, meyveleri otogardan otobüsün gelişini bekleyerek alması, vekiline ulaştırmasıdır.
Örneğin milletvekili Erzincanlı ise kara üzüm-tulum peyniri; Ege bölgesinden ise incir, üzüm; Antalya-Mersin tarafındansa portakal-greyfurt; Diyarbakırlı ise burmalı kadayıf, örgü peynir veya et; Siirt-Batmanlı ise kesilmiş, temizlenmiş hindi gibi yiyecekler gönderilir.
Çuvallarla, kasalarla gelen bu yiyecekleri otobüsten alıp vekile veya onun vereceği adrese götürmek, üniversite mezunu olması istenen danışmanın günlük görevleri arasındadır.
Otogara gittiğinizde eğer yanınızdan kravatlı, takım elbiseli, memur kılıklı insanlar, kucaklarında meyve kasaları ve torbalarla, çuvallarla geçiyorlarsa, tanıdık kişiler kendilerini o halde görmesin diye kafalarını öne eğmişlerse, anlayın ki onlar kendilerine ait olmayan malları TBMM’ye götürmekte olan, üniversite koşulunu yerine getiren, milletvekili danışmanı adıyla anılan hamallardır.