Bakan Coşkun, ''Önemli olan sosyal barışı bozmadan, ülkeyi kavgaya sürüklemeden yönetmektir" dedi.
Abone olSanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, ''Önemli olan hala fişlemelerin devam ettiğini gördüğümüz Türkiye'de şu veya bu şekilde 28 Şubat'lara ülkeyi sürüklemeden düzlüğe çıkarma meselesidir'' dedi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD), Ankara Ticaret Odası'nda (ATO) düzenlenen Ankara Şubesi'nin 11. Genel Kurulu'na katılarak bir konuşma yaptı. Sözlerine ''3 Kasım seçimleri ile karanlığın zifiri olduğu bir noktada, şafak söktüğünde her taraf aydınlandı'' diye başlayan Bakan Coşkun, bunun sonucunda her şeyin gün yüzüne çıktığını söyledi. Coşkun, ''Önemli olan sosyal barışı bozmadan, ülkeyi kavgaya sürüklemeden ve hala fişlemelerin devam ettiğini gördüğümüz Türkiye'de şu veya bu şekilde 28 Şubat'lara ülkeyi sürüklemeden düzlüğe çıkarma meselesidir'' dedi. 2003'ü Türkiye'nin uluslararası platformlarda yeniden itibar görmeye başladığı bir yıl olarak değerlendiren Coşkun, Türkiye'nin, ekonominin üzerinde kara bulutların dolaştığı, borcun borçla ödendiği, gecelik faizlerin 7 bin 500 olduğu bir dönemden geldiğini kaydetti. Bu dönemde borçların çevrilemeyeceği ve Türkiye'nin resmen iflasını ilan edeceğinin konuşulduğunu anlatan Coşkun, ''Bugün bunlar tartışılmıyorsa bir gelişme var demektir'' dedi. Türkiye'de demokraside önemli adımlar atıldığını kaydeden Bakan Coşkun, şöyle dedi: ''80 yılını kutladığımız Cumhuriyet... Cumhur biziz... Cumhuriyetimizle gurur duyuyoruz. Ama cumhursuz cumhuriyet sonuç alamıyor. Çünkü 80 yılda Cumhuriyet demokratikleşememiş, bürokratik Cumhuriyet olarak kalmış. Bürokratik Cumhuriyet devleti hantal bir yapıya kavuşturmuş, bu hantal yapı bütçe açıklarıyla Türkiye'yi iflasın eşiğine getirmiş. Öyleyse bundan Türkiye'nin kurtulması lazım.'' Artık Türkiye'nin merkezden idare edilemeyeceğini belirten Bakan Coşkun, ''Kamuda Yeniden Yapılandırma Reformunu'' yürürlüğe koymaya çalıştıklarını söyledi. Ancak buna bazı güçlerin direndiğine dikkat çeken Coşkun, çünkü şimdiye kadar bazılarının ellerinde tuttukları iplerin ellerinden yavaş yavaş kayacağını bildiğini söyledi. Söz konusu düzenleme ile yerel yönetimlerin ağırlık kazanacağını belirten Coşkun, hükümet olarak adaletten yana olduklarını kaydetti. ''Biz güçlüden yana değil, haktan yana olacağız'' diyen Coşkun, hiç çıraklık yapmamış, alın teri dökmemiş kişilerin bu ülkenin geleceğini bilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün de konuşmasında Maliye Bakanı Kemal Unakatan'ı eleştirdi. Çin malları ile ilgili bir yıldan bu yana çeşitli çalışmalar yürüttüklerini belirten Aygün, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın bu çalışmalara ilişkin kendisini ''şov yapmakla'' suçladığını belirterek, bu sözlerinden ötürü Bakan Unakatın'ı eleştirdi. Unakıtan'ın bu sözlerinin kendisini derinden yaraladığını belirten Aygün, Çin mallarına karşı mücadeleye devam edeceklerini bildirdi. Maliye Bakanı'nın milletten tehdit, şantaj ve korkuyla vergi almasının yanlış olduğunu belirten Aygün, ''Deli Dumrul gibi geçenden 3 lira, geçmeyenden 5 lira alınması yanlış'' dedi. Aygün, Bakan Unakıtan'dan rantiyecilerden vergi almasını istedi. MÜSİAD Genel Başkanı Ali Bayramoğlu da siyasileri eleştirirken işadamları olarak kendilerine hiç eleştirmemelerinin doğru olmadığını kaydetti. 3 Kasım seçimlerinden önce AK Parti ile ilgili farklı düşünen işadamlarının söz konusu seçimlerin ardından iktidarın karşısında yalakalığın ve takiyenin en büyüğünü yaptıklarını belirten Bayramoğlu, bu durumu eleştirdi. MÜSİAD Ankara Şube Başkanı Şerafettin Karademir de MÜSİAD'ın yüksek ahlak ve ileri teknoloji hedefiyle kurulduğunu kaydetti. Karademir, TBMM'de yıllardan beri alınan dış borçların hangi projeler için nasıl kullanıldığını incelemek üzere bir Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.