Devletin, hantal yapı içerisinde israf batağında bulunduğunu belirten Coşkun'un reçetesi şöyle:
Abone olSanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, devletin artık üretimden ve ekonomiden elini çekmesi gerektiğini belirterek, devletin, hantal yapı içerisinde israf batağında bulunduğunu söyledi. Kırşehir'de Vali Selahattin Hatipoğlu'nu makamında ziyaret eden Coşkun, israftan kurtulmanın yolunun polisiye tedbirler olmadığını belirterek, şunları kaydetti: ''Bunlar denendi. Öyleyse ekonominin hastalıklarını, ekonomik tedbirlerle, reçetelerle halledeceğiz. Bunların başında da özelleştirme geliyor. Devletin artık üretimden, ekonomiden elini çekmesi lazım. Özelleştirmeye şeker fabrikaları da dahil. İlk fırsatta karlı şirketleri özelleştirmek istiyoruz. Kırşehir Şeker Fabrikası da karlı bir işletmemiz. Ben bu fabrikaya Kırşehirliler'in sahip olmasını istiyorum. Biz de size destek verelim. Yerel yönetimlerimiz de ortak olabilirler.'' Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere (KOBİ) büyük önem verdiklerini, KOBİ'ler için 22 grupta 38 teşvik getirdiklerini belirten Bakan Coşkun, ''Devlet eskiden bu teşviklerle istediğini zengin, istediğini fakir bırakıyordu. İşte batık bankaları görüyorsunuz. Biz bu görüntüden, güvensizlikten devleti kurtarmak için şablonlar oluşturduk. Geçen yıl 1500 KOBİ'yi seçip ihracatçı yaptık'' diye konuştu. AKARYAKIT İSTASYONLARI Coşkun, Türkiye'de uzun yıllardan beri standartların, kalite ve piyasa kontrollerinin ihmal edildiğini öne sürerek, şöyle devam etti: ''Bakıyorsunuz bir benzin istasyonu patlıyor ya da bir ölçü ayar istasyonunda ölçmede yolsuzluklar meydana geliyor. Ölçü ve Standartlar Genel Müdürlüğü yeni bir atılımla bu hafta 35 araç laboratuvar şeklinde donatıldı. Bölgesel ve il bazında harekete geçiyor. Akaryakıt, doğalgaz, likid gaz, bütün istasyonların ölçü aletlerini yakıtının ve gazının kalitesini belirleyen bu araçlar, Türkiye'ye dağılıyor. Halkın güvenliği ve tüketicinin korunması bakımından harekete geçiyor. İlk hareketi de Kırşehir'den başlatıyoruz.'' TÜRKİYE'NİN AB ÖNÜNDEKİ BÜTÜN ENGELLER KALKACAK İstanbul Sanayi Odası'nın yaptığı bir anketle ''Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinde bir tarih alamayacağı'' şeklinde olumsuz görüşlerin yer aldığının hatırlatılması üzerine Bakan Coşkun, şunları söyledi: ''Bu konuda kesin bir şey söylemek mümkün değil. AB'nin bugüne kadar Türkiye'ye çifte standart uygulaması nedeniyle bazı arkadaşlarımızda güvensizlik unsuru doğmuş olabilir. Ama gelişmeler bu yönde değildir. Gelişmeler tamamen müspet. Verhaugen bile ilk defa açıkladı ki (Artık Türkiye'ye müzakere tarihi vermekten kaçınamayız) diye. 2004 yılı fevkalade önemli. İşte Kıbrıs görüşmeleri başladı. İnşallah hayırlı sonuçlanır. Tabiki Kıbrıs, AB'ye girişte bir kriter değil ama Türkiye'nin önüne konmuş bir olaydır. Ayrıca Kopenhag kriterleri dediğimiz demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, özgürlükler, insan hakları yönünden her türlü önlemi aldık. Uyum yasalarını çıkardık, eksiklerimizi çıkaracağız. 2004 yılı Aralık ayına kadar çeşitli toplantılarımız var. Ben inanıyorum ki Türkiye'nin önündeki bütün engeller kalkacak ve müzakere tarihi verilecektir. Zaten müzakere tarihi verildikten sonra Maastricht kriterleri için çalışmalar başlayacaktır. Biz Avrupalılar'ın tahmininden çok daha kısa süre içinde, birkaç yılda o hedefe ulaşacağız. Enflasyonu, kredi faizlerini yüzde 4-5'lere indirmek, borçların Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 60'ların altına düşmesi gibi. Bu biz iktidar olduğumuzda yüzde 97 idi, şu an yüzde 70. Kayıt dışı ekonomiyi kontrol altına aldığımızda bu rakam yüzde 40'lara düşecektir. Bu kriterleri yerine getireceğiz.'' Vali Hatipoğlu, Bakan Coşkun'a halı, onix mermerden yapılmış satranç takımı ve tabak hediye etti. Bakan Coşkun daha sonra, Çemaş Çelik Mamülleri ve Şeker Fabrikaları ile Organize Sanayi Bölgesi ve Ticaret Borsası'nda incelemelerde bulundu.