Sanayi Bakanı Coşkun yabancı sermaye ve sanayinin teşvik hizmetleri ile TÜBİTAK'ın bakanlığına bağlanmasını istedi.
Abone olSanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, yabancı sermaye ve sanayinin teşvik hizmetleri ile TÜBİTAK’ın Sanayi ve Ticaret Bakanlığı`na bağlı olması gerektiğini bildirdi. Bakan Coşkun, Plan ve Bütçe Komisyonunda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı sunuş konuşmasında, bakanlığın bu konudaki görüşünü Başbakanlığa sunduklarını kaydetti. Coşkun, Sümer Halıcılık ve El Sanatları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin “Milli güvenlik ve kamu yararı gözetilerek” 1997 yılında özelleştirme kapsamı dışına çıkarıldığını ve kuruluşun el halıcılığı ve el sanatları üretim ve pazarlama faaliyetlerini sürdürdüğünü anımsattı. Coşkun, son yıllarda Türkiye’nin Gümrük Birliği mekanizmasında yer almaması nedeniyle Çin’de dokunan Ladik ve Hereke halılarının gümrük konulmadan Türkiye’ye girdiğine dikkat çekti. Çoşkun, bunun önüne geçebilmek için Isparta’da ihtisas gümrüğü kurulduğunu açıkladı. Bakan Coşkun, Teknoloji Geliştirme Bölgelerine altyapı desteği sağlanması ve faaliyete geçmeleri amacıyla kredi desteği öngörülerek 22.5 trilyonluk bir ödenek teklifi yaptıklarını, ancak bunun 3 trilyon lira düzeyinde kaldığını söyledi. Coşkun, Türkiye’nin teknoloji geliştirme konusunu yıllardır ihmal ettiğini, buraya ayrılan kaynağın artırılmasının önemli olduğunu belirterek, “Bu kaynağın artırılmaması teknoloji ve Ar-Ge çalışmalarına gölge düşürmüştür” dedi. 2002 yılında KOSGEB’e yalnızca Özelleştirme Sosyal Destek Projesi için 3 trilyon liralık Dünya Bankası dış katkısı verildiğini anımsatan Coşkun, 2004 yılı için genel bütçeden 80 trilyon liralık net katkı öngörüldüğünü, bunun da olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. Bakan Coşkun, organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerini kredilendirme faaliyetleri için 2004’te toplam 75.3 trilyon liralık kaynak ayrıldığını kaydetti. Coşkun, 2004’te devam edecek projeler ile yeni projeler için verilen ödeneğin yetersizliğinin ve projeler arası aktarma için bir sınırlama getirilmesinin kaynakların daha ekonomik kullanımını engellediğini savundu. Coşkun, Türkiye Şeker Fabrikaları Şirketi’nin bu yıl başarılı bir kampanya tamaladığını belirterek, mevcut ekim alanından bedeli ödenen olarak 9 milyon tonluk pancar alınacağını kaydetti. Bakan Coşkun, Şeker Fabrikalarında 2003 eylül ayı sonu itibariyle 4 bin 74’ü memur ve 21 bin 602’si işçi olmak üzere toplam 25 bin 676 kişinin çalıştığını, ancak fabrikalarda özellikle teknik personel açığı bulunduğunu, bunun giderilmesine yönelik girişimleri en üst düzeyde yürüttüklerini anlattı. Coşkun, Türkiye’nin halen yaşadığı kamu borç stoku, işsizlik, gelir dağılımı bozukluğu gibi sorunlarını ancak reel sektörün önünü açarak çözebileceğini kaydetti. Coşkun, Türkiye’nin bir yandan kamu açıklarını hedeflenen daha iyi seviyede tuttuğunu diğer yandan yüzde 5’in üzerinde bir büyüme trendi yakaladığını belirterek, “Global ekonomide hüküm süren durgunluğa rağmen gösterilen bu büyeme performansı, milletlerarası ekonomik rekabette Türkiye’yi öne çıkarmış, OECD ülkeleri arasında ve dünya genelinde ilk sıralara taşınmıştır” dedi. Coşkun, iç borçlanma faiz oranlarının gerilediğini ve ekimde yüzde 26’lara kadar indiğini belirterek, bileşik faizlerdeki bu gerilemenin Türkiye’nin içinde bulunduğu borç-faiz sarmalından kurtulması yönündeki önemli bir işaret olduğunu kaydetti. Coşkun, ülke ekonomisindeki olumlu tablonun krizin etkilerinin artık giderildiğini gösterdiğini savunarak, halkın satınalma gücü yükseltilmedikçe bu sıkıntıların devam edeceğini kaydetti.