Bakan Çiçek, arka arkaya batan bankaların Türkiye'yi dış desteklere muhtaç hale getirdiğini belirtti.
Abone olÇiçek, hakim ve savcılardan, gündemdeki konular başta olmak üzere, hiçbir tereddüt göstermeden ve endişeye kapılmadan, ne yapılması ve kimin üzerine gidilmesi gerekiyorsa, sonuna kadar gitmelerini istedi. Bakan Çiçek, Özel Keçiören Hastanesi'nde tedavi gören eski bakanlardan Faruk Sükan'ı ziyaret etti. Çiçek, gazetecilerin, İmar Bankası soruşturması ile ilgili soruları üzerine, Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nın Uzanlar hakkında soruşturma yürüttüğünü belirterek, bu konu hakkında yorum yapamayacağını söyledi. Türkiye'nin büyük bir soygunla karşı karşıya olduğunu ifade eden Çiçek, arka arkaya batan bankaların Türkiye'yi dış desteklere muhtaç hale getirdiğini belirtti. Bu ülkenin soyulduğunu herkesin bildiğini dile getiren Çiçek, ''Soyanlar da aşağı yukarı belli. Bunların hepsinin faturasını Türkiye ödüyor. Türkiye'yi güçsüz bırakıyor, itibarsız bırakıyor'' dedi. Türkiye'deki yolsuzlukların en önemli tehdit olduğunu vurgulayan Çiçek, şöyle konuştu: ''Rejimi tehdit eden unsurlar bu bataklıkta yeşeriyor. Bu sebeple Türk yargısı bu pisliği temizlemek mecburiyetindedir. Bir hukuk devletinde yolsuzlukları yapanların yakasına yapışmak, milletin hukukunu korumak ve yapanın yanına kar kalmıyor dedirtmek yargının en başlıca görevidir. Bunu yapmak mecburiyetindeyiz. Bunu yapmadığımız takdirde arka arkaya birçok sual gelir.'' Bakan Çiçek, gündemdeki konular da dahil olmak üzere hakim ve savcıların, hiçbir tereddüt göstermeden ve endişeye kapılmadan, ne yapılması ve kimin üzerine gidilmesi gerekiyorsa, sonuna kadar üzerine gitmeleri gerektiğini ifade ederek, ''Sonuna kadar ben ve biz arkalarında oluruz. Bu işin şerefi de onlara ait olacaktır'' dedi. ''YARGIYI ENGELLEYEN KURULLAR, KURUMLAR VAR'' Adalet Bakan Çiçek, şöyle devam etti: ''Yargının görevini yapmasını engelleyen kuruluşlar varsa, yargının bir an önce sonuca ulaşmasını savsaklayan kurullar varsa, 'Ne yapalım, biz yargıya bildirdik hakimler ve savcılar iş yapmıyor' diyerek el altından bu soygunculara destek çıkanlar varsa, ben buradan ifade ediyorum ki, bir an önce savcılarımız bu soygunculardan evvel işi saptırmaya çalışanların ya da kendisine destek vermeyenlerin yakasına yapışmalıdır. İlk olarak soruşturmayı bunlardan başlatmalıdır. Aksi halde bu memlekette; devlete, yargıya güven kalmaz. Yargının bağımsızlığı en evvel bu neviden suçlar içindir. Gündemdeki konular başta olmak üzere Türkiye'nin bir süreden beri büyük soygunlarla, asrın soygunlarıyla karşı karşıya olduğu bildiğimize göre, bu imtihandan başarıyla çıkmamız gerekiyor. Adalet Bakanı olarak benden savcılarımız ve hakimlerimiz ne istiyorsa yapmaya hazırım. Yetki istiyorlarsa yetki, imkan istiyorlarsa imkan, destek istiyorlarsa destek... Bunun için başka türlü hukuk devleti içerisinde yapılması gereken neyse onu da yapmaya söz veriyorum.'' ''İÇERİDE YATAN BİR TANE BANKACI KALMADI'' Adalet Bakanı Çiçek, bir gazetecinin, ''BDDK yetkililerinin savcılara bilgi vermediği yönünde açıklamalarınız vardı'' sözleri üzerine, şöyle konuştu: ''Vatandaş şunu soruyor: 'Bu ülkede ufacık bir şey çalanı devlet yakalıyor. Soluna bir jandarma, sağına bir jandarma yargıya çıkarıyor. Mahkemeler yargılıyor ve sonuçta içeriye tıkıyor. Ama büyük vurgunları yapanlarla ilgili aynı ölçüde hassasiyet gösterilmiyor. Bu kadar bankanın soyulduğu kesin olmasına rağmen bugün içeride yatan bir tane bankacı kalmadı.' O zaman bu işlerin hepsinin faturası yargıya çıkıyor. Acaba, bizim yargı mensuplarımız mı yargılamayı yapamıyor, yoksa devletin ilgili birimleri ya da gırtlağına kadar pisliğe bulaşmış bir kısım bilirkişiler mi işin yakasına yapışılmasını engelliyor. Eğer bu söylediğim son ikisiyse, yargı bir an evvel sorgulamaya buralardan başlamalıdır. Aksi halde kamuoyuna bunu izah etmemiz mümkün değildir.'' Bu yıl bütçede 66 katrilyon liranın faiz ödemelerine ayrıldığını belirten Çiçek, ''Bu bataklardan dolayı... Bunları kim yaptı? Bu bankalar yaptı. Bu bankaları soyanlar ortada. Bunların yatları, katları duruyor. Yaşayışlarında en ufak bir gerileme söz konusu değil. Lüks içerisinde yaşamaya devam ediyorlar. Biz de bunların bu soysuzluklarının, yolsuzluklarının bedelini maaşlarımızdan, vergilerimizden ödemeye devam ediyoruz'' diye konuştu. Türkiye'nin yolsuzluk problemini çözeceğini ifade eden Çiçek, çözmede de Anayasa'ya göre, birinci derecede sorumlunun yargı olduğunu söyledi. ''YASAL BOŞLUK YOK'' ''Yasalarda boşluk var diyebilir miyiz?'' sorusu üzerine de Çiçek, yasal eksiklik görmediğini, mevcut yasaların yolsuzlukların üzerine gitmeye yeterli olduğunu söyledi. Çiçek, bunun aksi bir durum düşünülüyorsa da gerekli yasal düzenlemeleri yapmaya hazır olduklarını kaydetti. Çiçek, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatlarının Adalet Bakanlığı'na rahatsızlığı nedeniyle kaldığı cezaevinin değişmesini içeren dilekçe verdiklerini belirten bir gazeteciye, böyle bir dilekçenin kendisine gelmediğini bildirdi. Çiçek, şu anda böyle bir değişikliği düşünmediklerini, bulunduğu yerde kalmasının emniyeti açısından gerekli olduğunu kaydetti.