Hükümet ile eczacılar arasındaki gerginlik büyüyor. TEB'in ilaç satmama kararına Bakan Çelik'ten sert uyarı geldi.
Abone ol Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ''(Eczanelere ilaç sattırmayacağım) mantığıyla bir baskı anlayışı ortaya çıkarsa biz o zaman 22 bin 500 eczacıyla sözleşme imzalama konusunda altyapımızı hazırlamış bulunuyoruz'' dedi.Çelik, protokol imza töreni dolayısıyla geldiği Milli Eğitim Bakanlığında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gazetecilerin ''Eczacılarla ilgili yaşanan sorunlar'' konusundaki soruları üzerine Çelik, ''Bizim eczacılarla ilgili bir sorunumuz yok. Fakat eczacıları temsilen birlikte bugüne kadar birçok protokol yaptığımız Türk Eczacıları Birliği (TEB) ile bir sorun yaşamaktayız'' dedi. Kamuoyuna yansıtılan beş-altı konu bulunduğunu söyleyen Çelik, şöyle konuştu:
''Özellikle Bakanlığımı ilgilendiren konularla ilgili uzlaşılamayacak hiçbir konunun olmadığını net bir şekilde ifade ediyorum. Bir şeyi daha vurguluyorum: Yaşadığımız süreç içerisinde olayı bir politik arenaya çekmeyi kesinlikle doğru bulmayız ve buna da pabuç bırakmayacağımızı dün de ifade ettim bugün de ifade ediyorum. Amaç 70 milyon vatandaşımızın sağlık hizmetinden, dolayısıyla ilaçtan, eczacı hizmetinden yararlanması ise biz bu konuda atılması gereken adımları attık, atılması gereken adımlar da varsa onları da atmaya hazırız. Ama toplumu kaosa sürükleyecek böyle gereksiz, olmayan tartışmaları çıkarıp, milleti huzursuz etmeye, geleceğe dönük karamsarlığa itmeye de kimsenin hakkı yok''
Bir gazetecinin ''e-sözleşme, eczacılarla tek tek anlaşma gibi formül üzerinde duruluyordu'' sözleri üzerine Çelik, şunları kaydetti:
''Biz bahse konu beş-altı konuyu görüşmeye hazırız diyorum. Bu konuda varsa atılması gereken adımları karşılıklı atarız. Fakat (ben eczanelere ilaç sattırmayacağım) mantığıyla bir baskı anlayışı ortaya çıkarsa biz o zaman 22 bin 500 eczacıyla sözleşme imzalama konusunda altyapımızı hazırlamış bulunuyoruz.''
''KAPILAR AÇIK''
Gazetecinin, ''Eczacılar da Türk Eczacıları Birliği ile hareket etmekten yanalar, 'tek başımıza sözleşme imzalamayız' diyorlar'' sözleri üzerine, Çelik şöyle konuştu:
''Bunun gerekçesi yok. Bunu söylemeleriyle ilgili, bunun altyapısını dolduracak hiçbir sorun yok çünkü düne göre eczacılar bu dönemde çok daha avantajlı bir noktaya gelmişlerdir. Bazı sıkıntılar var onları da biliyoruz onları da çözüme kavuşturmak için gece gündüz mücadele ediyoruz. Kimse kimseye mahalle baskısı yapmasın. Türkiye'de yeteri kadar mahalle baskısı tartışmaları yapılıyor. Bırakınız eczacılar özgür bir şekilde kararlarını verirler. Burada ne eczacıyı ne TEB'i ne kimseyi dışlama taraftarıyız. Herkesle medeni ölçülerde geçmişte saatlerce, günlerce tartışıp uzlaştığımız gibi kapıların açık olduğunu ifade ediyorum.''
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ
Bir başka soru üzerine Çelik, küresel ekonomik krizle ilgili hükümetin çok yönlü önlemler aldığını belirtti. Mevzuatta ''kısa çalışma ödeneği'' kavramı bulunduğunu ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kısa çalışma ödeneğinin şu andaki kurallarına baktığımız zaman 3 aylık bir dönem içerisinde 265 ile 533 YTL arasında ödenen, ekonomik krize giren şirketler, işletmeler açısından bir avantaj oluşturan bir ödenek. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Bu konuyu Bakanlar Kurulu'na taşıdık. Geçtiğimiz Bakanlar Kurulu toplantısında değerlendirdik. Bugün saat 17.00 itibarıyla da kısa çalışma ödeneğinin süresinin ve ödenek miktarının artırılmasıyla ilgili bir değerlendirmeyi Başbakanlık bünyesinde Başbakan Yardımcımız Nazım Ekren başkanlığında bir kez daha değerlendireceğiz. Eğer oradan onay çıkarsa bunu yürürlüğe koyacağız.
Burada amaç şudur: Krizin 2009'un ikinci yarısından sonra pozitif bir seyir izleyeceği öngörüleri var. Bu doğrultuda işletmelerimizin 6-8 aylık bu geçiş sürecinde işçi çıkarmamaları, istihdamı devam ettirmeleri ve iş akdini feshetmemeleri ile ilgili bir çalışmadır. Bunun, işletmelere ve işçimizin istihdamına önemli katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz.''
Çelik, süre ve miktarla ilgili açıklamayı çalışma netleştikten sonra açıklayacaklarını söyledi.