Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Atatürk’ün yatı Savarona’ya ilişkin, "Savarona gemisinin bundan sonra devlet büyüklerinin, misafirlerin...
Abone olKültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Atatürk’ün yatı Savarona’ya ilişkin, "Savarona gemisinin bundan sonra devlet büyüklerinin, misafirlerin ağırlandığı ve kendi tarihi mirasına uygun bir şekilde değerlendirilmesi söz konusu. Ayrıca, müze olarak değerlendirilmesiyle ilgili bir çalışmamız var" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Devlet Konukevi’nde mevkidaşı Ukrayna Kültür Bakanı Leonid Novohatko onuruna öğle yemeği verdi. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Çelik, Atatürk’ün yatı Savarona’ya ilişkin olarak şunları söyledi: "Bugün gazetede çıkan haber büyük oranda doğru. Sayın Başbakanımızın talimatıyla Savarona gemisiyle ilgileniyoruz. Bunun tarihimizde önemli bir yeri var. Savarona gemisinin bundan sonra devlet büyüklerinin, misafirlerin ağırlandığı ve kendi tarihsel mirasına uygun bir şekilde değerlendirilmesi söz konusu. Ayrıca, müze olarak da değerlendirilmesiyle ilgili bir çalışmamız var ama şuan kesinleşmiş birşey yok. Süreç devam ediyor."
Çelik, bir gazetecinin, "Suriye lideri Beşar Esad’ın bir hafta içinde kimyasal silahlarını teslim etmesi halinde ABD’nin askeri operasyonlarını önleyebileceği açıklanmıştı. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz" sorusuna şöyle karşılık verdi: "Kimyasal silahların kullanımına gelinceye kadar 10 binlerce insan öldü. Bugün milyonlarca Suriyeli ülke topraklarını terk etti, bu kadar insanın öldüğü ortamda sadece meselenin kimyasal silahlar olarak tartışılması doğru değil. Eğer kimyasal silah kullanılmıyorsa, insanların öldürülmesine uluslararası toplum göz mü yumacak, bu kadar katliama göz mü yumacak? Dolayısıyla bu tartışma meselenin özünden uzağa taşmaya başladı. Kimyasal silahlarını teslim ederse, herhangi bir şekilde güçlü bir mesaj vermekten Esad rejimine vazgeçerse uluslararası toplum, bu kimyasal silahların envanteri nasıl tespit edilecek? Bu süre ne kadar sürecek? Bu süre içerisinde rejim insanları öldürmeye devam ederse, varsayalım ki kimyasal silahları teslim etti ondan sonra Hava Kuvvetleri ve başka silahlarla devam ederse bu durumda uluslararası toplumun ve uluslararası kurumların böylesine açık bir katliam karşısında susmasının mazereti ne olacak? Dolayısıyla bu şuan konuyu asıl özünden taşıran bir tartışmaya dönüşmüş durumda."
(İHA)