Milli Eğitim Bakanı Çelik, engellemeler nedeniyle fakir öğrenciler için yaptığı çabaların bu yıl için bittiğini söyledi...
Abone olMilli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''engellemelerden dolayı'' bakanlığının samimi niyetlerle kamu yararı düşünülerek hayata geçirmek istediği 10 bin dar gelirli aile çocuğundan başarılı öğrencileri özel okullara gönderme projesinin, en azından bu yıl için gerçekleştirilemediğini bildirdi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, özel öğretim kurumlarında okutulacak öğrencileri seçmek amacıyla 7 Eylül 2003 tarihinde yapılacağı ilan edilen merkezi sınavın iptal edilmesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Çelik açıklamasında, Milli Eğitim Bakanlığı'nca gelir düzeyi düşük ve başarılı öğrencilerin özel okullarda öğrenim görmeleri amacıyla 23 Ağustos 2003 tarihinde sınav yapılması hususunun valiliklere duyurulduğunu hatırlatarak, gerekli işlemlerin yürütülmesi için kaynak temin edilerek başvuru formu ve kılavuzların illere gönderildiğini belirtti. Bu duyuru çerçevesinde 55 bin 377 adayın başvuruda bulunduğunu ifade eden Çelik, açıklamasında şunları kaydetti: ''Bakanlığımız böyle bir projeyi başlatırken siyasi bir yaklaşım içinde bulunmadığı gibi, özel okullara kaynak aktarmak gibi bir niyet ve düşünce içinde de olmamıştır. 1956 yılından beri bir çok batı ülkesi ABD'de uygulanan 'Voucher''(eğitim kuponu) modelinin bir versiyonu olan proje, aslında uzun vadede kamunun eğitim alanındaki yükünü hafifletmeye daha az kaynakla daha kaliteli eğitim imkanı temin etmeye yönelik bir çabayı ifade eder. Mesela ABD'de 4.5-5 milyon öğrenciye eğitim kuponu modeli uygulandığı gözönünde bulundurulursa, hükümetimizin bu uygulama ile kalkınmış ülkelerdeki başarısı ispatlanmış bazı eğitim model ve yöntemlerini ülkemizin şartlarına adapte etmeye çalıştığı rahatlıkla anlaşılır. Bazı çevrelerce devlet okullarının bu proje ile ihmal edildiği, hatta küçümsendiği şeklinde yapılan yorumlar ve ortaya atılan iddialar son derece haksız ve iyi niyet ürünü olmayan yorum ve iddialardır.'' Boş kapasite Çelik, Anayasa'nın ve kanunların bakanlığına verdiği yetki ve görevin sınırları içinde kalarak kamu yararı ve hizmetin gereği, mevzuat yönünden resmi eğitim kurumlarından hiçbir farkı olmayan özel öğretim okullarının eğitim ve öğretim imkanlarından dar gelirli aile çocuklarından başarılı olanların yararlandırılmasının amaçlandığını bildirdi. Hüseyin Çelik, böylelikle bir yandan yüzde 49 oranında boş kapasiteye sahip olan özel okulların bu imkanları değerlendirilirken, öte yandan resmi okulların sınıflarındaki yoğun öğrenci sayısının bir parça da olsa azaltılmasının hedeflendiğini kaydetti. Bakanlığının bu düşünce ile çalışmalarını yürütürken eğitim iş kolunda faaliyet gösteren bir sendika tarafından bu işlemlerin iptali talebi ile açılan davada Danıştay ilgili dairesince yürütmenin durdurulması kararı verildiğini bildiren Çelik, bu karara karşı itiraz yoluna başvurduklarını, ancak itiraz talebinin Danıştay tarafından reddedildiğini ifade etti. Hüseyin Çelik, bakanlığının yargı kararında ileri sürülen yasal dayanağı oluşturmak için gerekli çalışmaları yaparak kanun değişikliği tasarısı hazırladığını ve TBMM Başkanlığı'na hükümetçe sunulduğunu belirterek, TBMM'de kabul edilen kanun tasarısının Cumhurbaşkanlığı'na sunulduğunu, ancak Cumhurbaşkanı'nın söz konusu maddeyi bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade ettiğini hatırlattı. Yıldırım hızı Kanunun Meclis'in tatile girmesi nedeniyle bir kez daha görüşülemediğini ifade eden Çelik, açıklamasına şöyle devam etti: ''Kamuoyunca takip edilen bu konuya özel öğretim kurumlarının kurucuları tarafından da beklenen duyarlılık gösterilmiştir. Özel okulları temsil eden sivil toplum örgütlerinin başkanları, 17 Ağustos 2003 tarihli gazetelerde 'kamuoyuna duyuru' başlığı altında bakanlığımızın bu konudaki girişim ve yaklaşımını desteklediklerini ve 10 bin öğrenciyi ücretsiz okutabileceklerini ilan etmişlerdir. Bu gönüllü talebe karşılık bakanlığımız özel okul sahiplerinin bir taahhütname ile ücretsiz okutmayı kabul ettikleri sayı kadar başarılı öğrencileri seçmek üzere 7 Eylül 2003 tarihinde bir sınav yapılmasına karar vermiştir. Öğrencilerin sınava girecekleri yerler duyurulmuş ve sınav evrakı da sınav merkezlerine sevk edilmiştir. Ancak yine aynı sendika tarafından, 7 Eylül 2003 tarihinde yapılması planlanan sınavın da iptali talebiyle açılan davada, Danıştay bir kez daha yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Ülkemizde insanların mağduriyetine yol açan bir çok iş ve işlemle ilgili açılan idari davalar yıllarca sonuçlanmazken bu konuda açılan davaların yıldırım hızıyla karara bağlanması, kamuoyunun dikkatinden kaçmamıştır.'' Milli Eğitim Bakanı Çelik, özetlediği engellemelerden dolayı, bakanlığının samimi niyetlerle kamu yararı düşünülerek hayata geçirmek istediği 10 bin dar gelirli aile çocuğundan başarılı öğrencileri özel okullara gönderme projesinin, en azından bu yıl için gerçekleştirilemediğini bildirdi.