Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, "Kanal İstanbul Projesi kapsamında 10 köprü yapılması planlanıyor." dedi.
Abone olUlaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Kanal İstanbul projesiyle ilgili çok önemli açıklamalar yaptı. Turhan, kanal üzerinde 10 köprünün yapılmasının planlandığını söyledi.
Karadeniz'i Marmara'ya bağlayacak kanalın başlama tarihiyle ilgili olarak Turhan, "Kanal İstanbul'da 1/100000'lik imar planları son noktaya geldi. Kanal İstanbul'un inşaatı 2020'ye kalmamalı, inşallah 2019'da başlarız." dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
İstanbul Havalimanı'nın büyük bir proje olduğunu belirten Turhan, bu havalimanının birinci fazının A kısmını faaliyete geçirdiklerini, B kısmını da gelecek yıl hizmete alacaklarını söyledi.
31 ARALIK İTİBARİYLE TAŞIMA İŞLEMİ BİTECEK
Turhan, 29 Ekim'de 90 milyon yolcu kapasiteli kısmın hizmete açıldığına işaret ederek, ilk etapta havalimanında 5 iniş, 5 kalkış seferlerinden vatandaşların faydalandığını, bunlardan 3'ünün yurt içi, 2'sinin de yurt dışı uçuşlar olduğunu bildirdi.
Böylesine büyük bir tesisin açılmadan önce kobay yolcularla iniş kalkış testlerinin yapıldığını vurgulayan Turhan, bu tür büyük havalimanlarında birden bire tüm sistemin yüklenmesinin doğru olmadığını, bu sebeple gerçek yolcularla şimdilik bu havalimanında 10 sefer düzenlendiğini dile getirdi. Turhan, "31 Aralık itibarıyla Atatürk Havalimanı'ndaki bütün iniş kalkışları yeni havalimanına taşımayı planlıyoruz." dedi.
Turhan, bu arada hem işletmeci firmalar hem yer hizmetleri verenler hem hava trafik hizmeti veren Devlet Hava Meydanları İşletmesi olarak tüm sistemleri test ettiklerini anımsatarak, elektronik sistemlerde oluşan aksaklıklar varsa bunların kontrol edildiğini, iki ay bu kontrollerin devam edeceğini, bu sürenin sonunda İstanbul Havalimanı'nı tam kapasiteyle tüm yurt içi ve yurt dışı hizmetlere açmış olacaklarını kaydetti.
YENİ HAVALİMANINA ULAŞIM SORUNU BULUNMUYOR
Bakan Turhan, yeni havalimanının şu anda önemli bir ulaşım sorununun bulunmadığını belirterek, tamamı açıldığında buraya günde 250 bin insanın ulaşım sağlayacağını aktardı.
İstanbul Havalimanı ile ilgili daha önce planladıkları kara yolu ulaşım sistemlerinin tamamının devreye girdiğini vurgulayan Turhan, şöyle devam etti:
"Yeni havalimanımıza ulaşım sağlayan Hasdal, Kemerburgaz, Yassıören, Subaşı, Çatalca yolu şu anda hizmete açıldı. Kuzey Marmara Otoyolu'nun üçüncü kısmı denilen Kurtköy-Odayeri-Mahmutbey arası da bu havalimanına hizmet veriyor. İstanbul'un ana ulaşım aksları olan TEM Otoyolu, Hasdal, Kemerburgaz, Yassıören üzerinden Esenler Kavşağı, Avrupa Otoyolu Metris Kavşağı, TEM Otoyolu Arnavutköy, Habipler üzerinden havaalanına bağlanıyor. Kuzey Marmara Otoyolu'nun Odayeri-Yassıören hattı havalimanı ile birlikte hizmete açıldı. Havaalanı bölgesinde Işıklar Kavşağı ile Tayakadın Kavşağı arasında bir kavşaktan giriş-çıkış yapılıyor, havalimanı tam olarak hizmete girdiğinde 3 kavşaktan giriş-çıkış yapılacak, tek kavşak yetmez. İleride buraya giriş-çıkış yapacak yolcu sayısı günlük 350 bini bulacak. Dördüncü kavşağı da Tayakadın Kavşağı olarak düşünüyoruz. Kargo istasyonu için de ayrı bir kavşak olacak."
660 ADET D SEGMENTLİ LÜKS TAKSİLER OLACAK
Buraya toplu taşıma araçlarının hizmet vereceğini ifade eden Turhan, havalimanında 660 adet D segmentli lüks taksiler olacağını bildirdi.
Turhan, havalimanı sözleşmesindeki bir şartın da Atatürk Havalimanı'nda ticaret ve taşımacılık yapan şirketlerin mağdur edilmemesi olduğuna dikkati çekerek, bu şirketlerin de yeni havalimanındaki yap-işlet-devret şartlarına uyum sağlayarak faaliyetlerini sürdüreceklerini dile getirdi.
EN UZAK MESAFE ÜCRETİ 30 LİRA, ORTALAMASI 15 LİRA
İETT otobüslerinin de İstanbul'un belirli yerlerinden havalimanına sefer düzenleyeceğini vurgulayan Turhan, şunları kaydetti:
"2019'un sonunda inşallah Gayrettepe-İstanbul Havalimanı bağlantısını açmayı hedefliyoruz. Bunun görevini görecek gerek Anadolu gerekse Avrupa tarafındaki belirli metro istasyon merkezlerinden buraya otobüs seferleri düzenlenecek. Bu otobüsler bagaj da alacak. Bir lüks kara yolu ulaşım hizmeti verilecek. Burada en uzak mesafe ücreti 30 lira olacak. Mesafeye göre ücret ortalaması 15 lira olarak belirlendi. Bu otobüslerde her koltukta yolcuların kullanabilecekleri elektronik sistem ve internet olacak. Doğudan, batıdan ulaşım yolları İstanbul Havalimanı'na çok tercihli bir şekilde bağlandı. İnşallah bir sorun yaşamayacağız."
HAVACILIK ÜSSÜ OLARAK TASARLANDI
İstanbul Havalimanı'nın bir havacılık üssü olarak tasarlandığının altını çizen Turhan, "Kıskananlar, bunu engellemeye, sabote etmeye çalıştılar. Çünkü burada çok büyük bir rant var." değerlendirmesinde bulundu.
Havacılıkta teknik hizmetlerin de çok önemli bir gelir kaynağı oluşturduğunu anlatan Turhan, ayrıca havaalanının konum itibarıyla Afrika, Avrupa, Asya, Güney Asya ve Amerika'nın aktarma noktası olarak en avantajlı yerde bulunduğunu söyledi.
PENDİK'TEN 61 DAKİKADA ULAŞILIYOR
İstanbul Havalimanı'nın şehre olan mesafesine de değinen Turhan, gelişmiş ülkelerdeki havalimanlarının yanı sıra yurt içindeki havalimanları da dikkate alındığında daha makul bir mesafede olduğunu söyledi.
İstanbul'da yerleşimin 1999'daki Marmara Depremi'nden sonra kuzeye doğru kaydığını belirten Turhan, "Toplu taşımla en uzak mesafe Pendik. Pendik'teki bir vatandaş lüks otobüslerle havalimanına 61 dakikada ulaşıyor." dedi.
ATATÜRK HAVALİMANI LİMİTLERİ ZORLUYOR
İstanbul Havalimanı'na gerek olup olmadığı yönündeki tartışmaların hatırlatılması üzerine Turhan, Atatürk Havalimanı'nın şu anda limitleri zorlayarak hizmet verdiğini vurguladı.
Atatürk Havalimanı'nda günde bin 500 uçağın iniş-kalkış yaptığını belirten Turhan, şöyle devam etti:
"Normalde uçakların arasında olması gereken mesafe 10 kilometreyse bunu, hava trafik kontrolörlerimiz azami dikkat göstererek 7-8 kilometreye düşürerek, bu iniş kalkışları dikkatli bir şekilde yürütüyorlar. Yakıt konusu çok önemli bir israf. Şehrin içinde olması nedeniyle civardakiler gürültüden de etkileniyor. Açılım sağladığımız, Afrika-Asya ülkeleri, slot istiyorlardı, uçuş izni veremiyorduk. Havalimanının pistlerini bakıma almaya kalktığınızda risk ve sıkıntılarla karşılaşıyordunuz. Afrika açılımında ticari ilişkilerimizin geliştiği ülkelere de slot veremiyorduk. Şimdi yeni açılım sağladığımız ülkeler var."
Turhan, artık Çin ve Güney Amerika'dan gelenlerin İstanbul üzerinden uçacağını belirterek, bu durumun yarattığı nemayı İstanbul Havalimanı'nın toplayacağını dile getirdi.
İPTAL EDİLEN PROJEMİZ YOK
Türkiye'ye yönelik finansal saldırının ulaştırma projelerine etkisine yönelik bir soru üzerine Turhan, bu saldırıların ekonomi yönetiminin basiretli ve hızlı karar verme kabiliyetiyle savuşturulduğunu söyledi.
Turhan, saldırıların Türkiye'deki ticari hareketi yok ekmek amacıyla yapıldığını belirterek, "Saldırının bütün ticari emtia malları üzerine etkisi oldu. İnşaat malzemelerinde olduğu gibi marketlerde satılan ürünlere bile yansıdı. Saldırılarla ülkemizde son yıllarda havaalanı olsun, ulaştırma yapıları olsun, hızlı tren, bölünmüş yollar ve ekonomimize katkı sağlama düşüncesiyle yaptığımız büyük projeleri hedef aldılar. Geçtiğimiz yıllarda özellikle doğu bölgelerindeki büyük ulaşım projelerimizi de terörle sabote etmeye kalktılar." diye konuştu.
Ekonomideki gelişmelerin yatırım projelerine yansımasına ilişkin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile görüştüklerini ifade eden Turhan, yıl sonuna kadar bakanlığa aktarılabilecek kaynak konusunda anlaşmaya vardıklarını bildirdi. Turhan, "Bu kaynaklarla mevcut projeleri aksatmadan devam ettireceğiz. Bakanlığımıza 14 milyar lira ek ödenek sözü verildi, bunu ay ay müteahhitlerimize ödüyoruz. Bunlar ağırlıklı kara yolu ve kalkınma öncelikli bölgelerimizin projeleri. İptal edilen projemiz yok, ihale etmeyi düşündüğümüz bazı projeleri öteledik." ifadesini kullandı.
YAP-İŞLET DEVRET PROJELERİ
Turhan, yap-işlet-devret (YİD) yöntemiyle yürütülen projelere ilişkin bir soru üzerine, büyük projelerinin yatırım bütçesiyle veya alternatif finansal yöntemleri kullanarak yapılabileceğini dile getirdi.
Geçmiş yıllarda büyük projelerin dış borçlanma veya yurt dışından alınan kredilerle yapıldığını anımsatan Turhan, şunları kaydetti:
"Bu 2000 yılından önce başvurulan yöntemdi. Ülkemiz ulaştırma sahasındaki yatırım projelerini çoğunlukla rehabilite ederek ayakta tutmaya çalışıyordu. Artan ihtiyaçları karşılamakta zorlanıyorduk. Ulaşım maliyetleri girdisi her imalatta ve üretilen mal ve hizmette yükseliyordu. Bu ülkenin rekabet gücünü düşürüyordu. Bizim iktidarımız zamanında bölünmüş yol hamlesi başlatıldı. Ülkenin o zamanki ekonomik şartları YİD modeliyle özellikle bazı büyük projeleri yapmaya fırsat verdi. Bunlar, havaalanları, terminal binaları gibi gelir anlamında hızlı dönüşümü olan yatırımlardı. Bugün birçok havaalanı bu yöntemle kamu kaynağı kullanmadan yapıldı. Keşke her projemizi YİD modeliyle yaptırabilsek."
Çeşitli projelerin YİD modeliyle yapılması sayesinde devletin de ülkenin birçok yerine farklı hizmetler götürdüğüne dikkati çeken Turhan, "YİD modeliyle yapılan yüksek maliyetli projeler sayesinde bütçedeki yatırım kaynağını harcamayıp, Iğdır'daki Hakkari'deki yolumu, Artvin'deki Karabük'teki tünelimi yapıyorum." değerlendirmesinde bulundu.