BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

Bakan Çağlayan’a Belçika’dan kraliyet nişanı

Resmi temasları kapsamında Belçika’da bulunan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a, Belçika Kraliyet Nişanı verildi. <br/>Belçika Dışişleri, Dış ...

Abone ol

Resmi temasları kapsamında Belçika’da bulunan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a, Belçika Kraliyet Nişanı verildi.
Belçika Dışişleri, Dış Ticaret ve AB İşlerinden Sorumlu Bakanı Didier Reynders ile bugün Brüksel’de bir araya gelen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye-Belçika I. Dönem Karma Ekonomi ve Ticaret Komitesi (JETCO) toplantısına katıldı. Toplantı öncesi ikili görüşme yapan bakanlar, ticaret, Gezi Parkı olayları ve Türkiye’nin AB süreci konularını ele aldı. İkili görüşmenin ardından düzenlenen törenle Bakan Çağlayan’a Belçika Kraliyet Nişanı verildi. Törende konuşan Bakan Çağlayan, "Bugün Belçikalı dostlarımız tarafından takılan bu nişanı yalnızca şahsımı değil, dünyanın imrenerek takip ettiği Türk milletini, Türk işadamını ve girişimcisini de onurlandırmıştır. Bu anlamda tarihi köklü siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilere sahip olduğumuz Belçika başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesiyle aynı hızımızı birlikte beraber iş yapmayı bundan sonra fazlasıyla önemseyeceğimizi buradan ifade etmek isterim. Bu adımlar gösteriyor ki değerli dostum Reynders ile beraber aramızdaki ilişkileri çok daha fazla geliştirip, bugün 6 milyar dolara gelmiş olan ikili ticaretimizi mutlaka 10 milyar dolara çıkarmamız gerektiğini ifade ediyoruz" dedi.
İki bakan, daha sonra düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Belçikalı Bakan Reynders, görüşmelerde Çağlayan’a Gezi Parkı olayları ile ilgili düşüncelerini aktardığını, kullanıldığı iddia edilen orantısız güçten bahsettiğini ve hükümet ile toplum arasında bir diyalog kurulması gerektiğinden söz ettiğini ifade ederek, "Olaylara kronolojik bir açıdan bakarak analiz etmeye çalıştık" dedi. Bunun üzerine Bakan Çağlayan konuya ilişkin şunları söyledi:
"Yaptığımız görüşmede değerli dostuma ülkemizde Mayıs sonu itibarı ile başlayıp şu an etkilerinin kaybolduğu olaylarla ilgili geniş detaylı belgelerle birlikte bilgi verdim. Ülkemizde vatandaşlarımızın gösteri ve yürüyüş hakları ve fikirlerini özgürce ifade etme hakları kanunlarla teminat altına alınmıştır. Bu konuda hiçbir engel söz konusu değildir. Ancak bununla bilhassa marjinal ve bölücü örgütlerin kamu malına zarar verecek davranışlarını bu klasman içerisinde tutmak asla söz konusu değildir. Barışçıl gösteri yapanlarla Türkiye’yi bölmeye yönelik, kamu düzenini bölmeye yönelik marjinal ve illegal örgütleri aynı kefeye koymak hiçbir şekilde mümkün değildir. Dünyanın her ülkesinde olduğu gibi polisin temel görevi kamu düzenini bozmaya yönelik olanları ve kamu malına zarar vermelere karşı caydırıcı her türlü tedbiri almaktır. Taksim’deki bir kamu malı olan Atatürk Kültür Merkezi çeşitli bölücü örgütler tarafından işgal edilmiştir. Bu bir suçtur. Polis de bu suçun ortadan kaldırılması noktasında gerekeni yapmıştır. Ben Sayın Bakan’a örnekleriyle, gerek sosyal medyada, gerek uluslararası dev medyada o süreçte yapılan dezenformasyonları, dünyanın başka ülkelerinde yapılan ancak Türkiye’de yapılıyormuş gibi gösterilen ve Türkiye’ye bir karalama kampanyasına dönüşen eylemleri belgeleriyle bizzat gösterdim."
En fazla demokratik hak ve düzenlemelerin kendi iktidarları döneminde olduğunu ve bunu da AB istiyor diye değil Türk halkı hak ediyor diye yaptıklarını anlatan Çağlayan, bazı AB ülkelerinin Türkiye’nin müzakere süreci önüne kendi siyasi çıkarları sebebiyle engel koymasının da kabul edilemez bir şey olduğunu dile getirdi. Brüksel’den AB’ye seslenen Çağlayan şöyle konuştu:
"Türkiye’ye üç yıldır fasıl açtırmayan AB’nin Türkiye’ye diğer ülkelerden farklı davranmamasını beklemek bizim en doğal hakkımızdır. AB’nin kalbi Brüksel’den bize karşı samimi davranışlar içerisinde olunması gerektiğini ifade ediyorum."
Bir gazetecinin bahsi geçen belgelere içerisinde Belçika basınına ait materyal bulunup bulunmadığı sorusu üzerine ise Çağlayan, "Bizim tespitlerimizde yok ve bu nedenle Belçika medyasının sorumlu davranışından ötürü teşekkür ediyoruz. Olanları zaten tüm dünya biliyor. Başbakanımızın Kazlıçeşme mitingini gösteren bir uluslararası medya kuruluşu altına geçtiği altyazı ile ’Hükümet karşıtı göstericilerin yapmış olduğu eylem’ diye gösterecek kadar hadsizlik yapmıştır" dedi.
(İHA)