AB Bakanı Egemen Bağış, temeli atılan üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim’in isminin verilmesiyle ilgili eleştirilere ilişkin, “Bu kadar mütev...
Abone olAB Bakanı Egemen Bağış, temeli atılan üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim’in isminin verilmesiyle ilgili eleştirilere ilişkin, “Bu kadar mütevazi bir sultan, bu kadar mütevazi bir toplum lideri bugün tamamen sanki o bütün sultanlığı döneminin tek bir savaşıyla değerlendirilen, yargılanan bir noktada eleştiriliyor. Bu tür şeylerden bizim kaçınmamız lazım” dedi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Conrad Otel’de düzenlenen Sivil Toplum Diyaloğu Hibe Programları İstanbul Tanıtım Toplantısı’na katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Bağış, dün temeli atılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün ismiyle ilgili eleştirilere değindi.
Bağış, “Köprünün adı açıklandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Hemen bir fitne kampanyası başladı. Hatası olmayan kul yoktur. Osmanlı’nın topraklarını en çok genişleten padişah Yavuz Sultan Selim’dir. İlk Osmanlı halifesi Yavuz Sultan Selim’dir. İmparatorluğun topraklarını devraldığında 2 milyon 375 kilometre kareden, 2,5 kat büyütüp 1 milyon 702 bin kilometresi karesi Avrupa’da, 1 milyon 905 bin karesi Asya’da, 2 milyon 905 bin metrekaresi Afrika’da olmak üzere toplam 6 milyon 557 bin kilometre kareye çıkaran bir padişahın adını bir köprüye veriyorsunuz. Dönüp dolaşıp bu sanki farklı bir sistematik çabaymış gibi gösteriliyor” diye konuştu.
"KÖPRÜNÜN ÇEVRESİNDE YERLEŞİME İZİN VERİLECEK Mİ?”
Büyük bir haksızlık yapıldığını anlatan Bağış, şunları söyledi:
“Biz geleceğe odaklanmış durumdayız. Ama geçmişi unutmak da aslımızı inkar etmek olur. Bu bahsettiğim bir imparatorluğun topraklarını 3 katına çıkarabilmek kolay bir süreç değil. O dönemin değerleriyle, gelenekleriyle, savaşma kültürüyle değerlendirildiğinde bunu bugünün standartlarıyla ölçmeye kalkmak hakikatken haksızlık olur. Bu belki de bizim analiz yapma yeteneğimizi gözden geçirmemize sebep olacak. Türkiye’nin ana muhalefet partisinin genel başkanı ‘bu köprüyü yapmak için ormanları katlediyorlar’ diyor. Ama İstanbul’da trafik sıkıştığı zaman da ‘niye önlem alınmıyor.’ Bu köprünün çevre yollarının planlanması sürecinde mümkün olduğu kadar az ağaç kesilmesi ve su havzalarına dokunulmaması için azami çaba gösterildi ve maliyetler çok daha fazla arttı. Hiç ona dikkat ayırmadan direkt bir suçlama kültürü. Bunlar da gerçekten bize yakışmıyor.”
Bağış, konuşması sırasında kendisine “Köprünün çevresinde yerleşime izin verilecek mi?” diye soran bir katılımcıya da yanıt verdi. Köprünün yapılacağı alanın boğaz öngörünümüne girdiği için o çevrede yerleşim olamayacağını dile getiren Bağış, “Sadece o koridorda yol yapılacak. Ben AB bakanıyım onun Şehircilik Bakanı’nda yetkisinde olan kısmı var, Ulaştırma Bakanı’nın yetkisinde olan kısmı var” dedi.
“HERKES HER KONUDA KONUŞUYOR”
“Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri, herkes her konuda konuşuyor” diyen Bağış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Bağış, “Ana muhalefet partimizin genel başkanı her konuda bir itham çabası içerisinde. En güzel örneği de yanı başımızda eli kanlı diktatör Esed’e söyleyemediklerini kendi başbakanına söyledi. Esed’e ‘katil’ diyemedi. Esed’i kınayamadı, kendi başbakanını kınadı. Günde 150 tane vatandaşını sistematik bir şekilde öldürten bir diktatör var. Önce onu kına, ondan sonra gel içerde bir yanlış varsa onu da tartışalım” diye konuştu.
Bağış, mütevazi bir kişiliği olan Yavuz Sultan Selim’in bütün sultanlığı döneminin tek bir savaşla değerlendirilmesinin yanlış olduğunu anlatan Bağış, “Yavuz Sultan Selim, Ümmeyye Camii’nde Mısır fethettikten sonra Cuma namazına gidiyor. O zaman ki Şam valisi özel bir yere yeşil halılar serdirmiş. Gidiyor diyor ki ‘burası saray değil vali efendi, burası cami, ben halkın içinde namaz kılmak istiyorum.’ O zaman da hutbe okuyan imam, hutbede halifeleri sayarken o da halife olduğu için ‘Mekke ve Medine’nin hakimi’ tabirini kullanıyor. Olduğu yerden kalkıyor ‘onu çabuk düzeltin, ben oraların hakimi değil, ancak hizmetkarı olabilirim’ diyor. Bu kadar mütevazi bir sultan, bu kadar mütevazi bir toplum lideri bugün tamamen sanki o bütün sultanlığı döneminin tek bir savaşıyla değerlendirilen, yargılanan bir noktada eleştiriliyor. Bu tür şeylerden bizim kaçınmamız lazım” dedi.
Yavuz Sultan Selim’in kendi yazdığı bir şiiri de okuyan Bağış, “Kimileri ‘Türkiye bölünür mü’ gibi abuk sabuk ithamlarla karşımıza çıkıyor. Biz ise diyoruz ki kardeşlik dokusunu güçlendirmekle hiçbir ülke bölünmez, kalleşlikle bölünür. Biz çözüm sürecinde kalleşliğe son veriyoruz, kardeşlik dokusunu güçlendirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
(İHA)