Bahreyn'de yaralı protestoculara yardım ve tedavi götüren doktorların çalıştığı hastane, hükümetin kendilerine baskı ve sindirme politikası uyguladığını söylüyor.
Abone olBahreyn'in başkenti Manama'da bulunan Salmaniya Hastanesi, reform yanlısı protestocularla güvenlik güçleri arasındaki çatışmada arada kaldı.
Salmaniya, sadece Bahreyn'in değil bütün Körfez bölgesinin medarı iftiharı olan hastanelerinden biri olarak biliniyor.
Bölgeden ve dünyanın geri kalanından doktor ve sağlık görevlilerini Bahreyn'e çeken bu büyük hastane, başkent Manama'da protestocuların üssü haline gelen İnci Meydanı'nın yakınlarında yer alıyor.
Barışçıl protesto gösterilerinin şiddet olaylarına dönüştüğü süreçte, Salmaniya Hastanesi birden bire ülkedeki çatışanın en ön cephesine yerleşti.
17 Şubat günü sabahın erken saatlerinde güvenlik güçleri İnci Meydanı'ndaki protestoculara baskın düzenleyince, Salmaniya Hastanesi'nden doktor ve hemşireler vurulan, dövülen ve göz yaşarıtıcı gaza maruz kalan göstericilerin tıbbi yardımına koştu.
Hastane çalışanlarının bu müdahalesinin güvenlik güçlerini öfkelendirdiği anlaşılıyor. Bu olaylı günde bir yaralıya yardım ederken coplu güvenlik güçlerinin saldırısına uğrayan en az bir doktor görüldü.
Güvenlik güçlerinin yaralıların hastaneye sevkini engellediği haberleri yayılınca, hastanenin doktorları bir protesto eylemi düzenledi.
Hastanenin önünde toplanan doktorlar sağlık bakanının istifasını talep ettiler. Gösteriye hemşireler dahil diğer sağlık görevlileri de destek verdi.
Bunun ardından Bahreyn'in devlet medyası, Salmaniya Hastanesi'nin yaralı polis memurlarını tedavi etmeyi reddettiği iddialarını yayınlamaya başladı. Hatta doktorların sadece Şiileri tedavi ettiği iddiaları ortaya atıldı.
BBC'ye konuşan hastane doktorlarından biri, ''Bu tamamen yalan.'' diyor, ''Biz doktoruz. Her hastayı tedavi ederiz. Kimseye Sünni ya da Şii olduğunu sormuyoruz.''
Salmaniya Hastanesi çalışanları, kendilerine ve ailelerine misillemede bulunulması korkusuyla, isimlerinin verilmemesi kaydıyla BBC'ye konuştu.
Bahreyn hükümetinin prostestolara tepkisi ağırlaştıkça, polis ve göstericiler arasında kalan Salmaniya Hastanesi'nin konumu giderek daha gerginleşiyor.
BM'den uyarı
16 Mart günü Bahreyn hükümeti, hastaneye Bahyren Savunma Gücü'nü yolladı.
Birleşmiş Milletler'in insan haklarından sorumlu baş temsilcisi Navi Pillay, Bahreyn'de ''hastanelerin askerler tarafından ele geçirilişinin gayrihukuki olduğu'' uyarısını yaptı.
Bahyren hükümeti ise silahlı prostestocuların hastane çalışanlarını ve diğer hastaları tehdit ettiği için böyle bir önleme başvurmak zorunda kalındığını söylüyor.
Fakat bir doktor, hükümetin iddiasını ''tamamen uydurma'' diyerek reddetti.
Bir diğer doktor ise, Salmaniya Hastanesi'ne girmesine güvenlik güçlerinin engel koyduğunu anlatıyor.
Aynı doktor, bir özel hastaneden kendisine telefon edilerek ciddi kurşun yarası almış bir genç adamın tedavisi için çağrıldığını, fakat yolda bir kontrol noktasında durdurulduktan sonra evine geri dönmesinin emredildiğini söylüyor.
Hastaları tedavi etmelerinin engellendiğini söyleyenler sadece doktorlar değil.
Görgü tanıkları Salmaniya Hastanesi'nde cerrahi aletlerin strelizasyonundan sorumlu laboratuvar görevlisi Abdülrazal el-Huciri'nin tutuklandığını anlatıyorlar.
İki gün sonra ailesi çağrılarak, ciddi darp izleri taşıyan cesedi teslim edilmiş.
Çekilen fotoğraflardan, Abdülrazal el-Huciri'nin acımasız bir saldırıya uğradığı anlaşılıyor.
Bu olayla aynı haftasonu, Salmaniya Hastanesi'den beş uzman hekim tutuklandı.
Doktorlardan birinin arkadaşı, ''Polis gelip aldı.'' diyor, ''Sebebini ne o anladı, ne de biz. Herhangi şekilde siyasi bir insan değildir. Sadece doktorluk mesleğini yapıyordu.''
Ailelerinin korku dolu gözleri önünde tutuklanan doktorların yakınları, bilgisayar ve cep telefonu gibi kişisel eşyalarına, hatta otomobillerine de el konulduğunu anlatıyor.
Neden doktorlar?
Doktorlardan birinin eşine, ''Kocanı bir daha görmeyeceksin'' dendiği aktarılıyor.
Bahreyn hükümeti, tutuklama haberlerini ne yalanladı, ne de doğruladı.
Doktorların aileleri, bir haftayı geçgin süredir hiçbir haber alamadıklarını söylüyorlar.
Laboratuvar görevlisi Abdülrazal el-Huciri'nin ölümüne ilişkin de henüz bir soruşturma açılmış değil.
Bir doktor, Salmaniya Hastanesi'ne gitmeye herkesin korktuğunu söylüyor. Sadece yaralı protestocuların değil, her hafta diyalizden geçmesi gereken olağan böbrek hastalarının bile Salmaniya Hastanesi'ne girmeye çekindiği bildiriliyor.
Bahreyn hükümeti, bu iddiaları ''temelsiz'' diye niteledi.
Fakat muhalefet partisi Vefak'tan Hadi el-Musava farklı düşünüyor. Muhalif lidere göre Bahyren hükümeti, barışçıl bir gösteri düzenleyen kendi halkı üzerine canlı mermi, cop ve gözyaşartıcı bombayla saldırdığını gizleme çabası içinde, ve doktorlara da bu nedenle baskı uyguluyor.