BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  MEDYA

Bahçeli'yi neden öldürmek istediler?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye suikast planı haberi gündeme bomba gibi düştü. Polis 5 kişiyi tutukladı. Peki Bahçeli neden hedefte? Listede başka hangi isimler var?

Abone ol

Ankara, Kocaeli ve Hakkari'de eş zamanlı düzenlenen operasyonda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye suikast planı ile ilgili de bağlantısı olduğu öğrenilen 5 kişi tutuklandı.

BAHÇELİ'Yİ KORKUTAMADILAR!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, suikast iddialarının ardından ilk kez kameraların karşısına geçti ve bakın neler söyledi?
Ayrıntıları okumak için TIKLAYIN...

Türk İntikam Tuğayı'nın ölüm listesinde olan Devlet Bahçeli neden hedefte olduğu da merak konusu.

Yeni Şafak yazarı Abdulkadir Selvi çarpıcı analizinde bu soruya cevap verdi.

İşte Selvi'nin soru işaretlerini yok eden o yazısı...

BAHÇELİ NEDEN HEDEF SEÇİLDİ?

Anlatıyordu.

"1998 yılıydı.

Antalya'da bir trafik kazası geçirdim. İki arkadaşım öldü ben komada kaldım. Rahmetli Ecevit başıma geldi. Yanında Hüsamettin Özkan'da vardı.

Baktım Ecevit başımda ağlıyordu.

Ergenekon'dan şüphelenmiş.

"Bu bir suikasttir. Arkasında Ergenekon ve Türk İntikam Tuğayı var mı araştırın" diye talimat vermiş"

Anlatıyordu:

"Türk İntikam Tuğayı'nın listesinde birinci sırada Akın Birdal vardı, ikinci sırada ben"

12 Mayıs 1998 yılıydı.

Birdal, 11 kurşunla vuruldu, öldürülmek istendi.

Buları anlatan kişi ise infaz listesinde ikinci sırada yer alan Salim Ensarioğlu'ydu.

90'lı yıllarda DYP'nin etkili isimlerinden biriydi Salim Ensarioğlu.

Devlet Bakanlığı yapmıştı.

1992 yılında Diyarbakır'da toplanan MGK'ya infaz edilecek 1200 Kürt işadamının listesinin sunulduğunu itiraf eden bir isim; Ensarioğlu.

İnfazı silahla gerçekleştirilemeyince, trafik kazasıyla ortadan kaldırılmaya çalışıldı.

Listenin dördüncü sırasında ise Leyla Zana vardı.

Faili meçhul cinayetleri, Eymür'ün ifşaatlarını, Ağar'ın savunmasını, Yazıcıoğlu olayını tartışırken, MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye suikast haberi gündeme bomba gibi düştü. Adı, Türk İntikam Birliği Teşkilatı.

Bu ismi duyunca yanlış mı okudum diye birkaç kez bakmak durumunda kaldım.

Bir yanda başında Türk ibaresi olan bir teşkilat diğer yanda Türk Milliyetçiliğinin simgesi olan MHP'nin liderine yönelik suikast girişimi.

Bu size tuhaf gelmiyor mu?

sizi bilmem ama doğrusu bana tuhaf gelmiyor.

28 Şubat katı laik ve birazda BAAS tipi bir projeydi.

28 şubat sürecine kitle desteği sağlamak ve zinde güçleri harekete geçirmek için kimler suikastle ortadan kaldırıldı?

Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı ve Muammer Aksoy.

Yani laik aydınlar.

Sonra meydanlar inledi.

"Türkiye laiktir laik kalacak"

Madımak Oteli'de aynı tarihlerde yakıldı.

Meclis yokuşundan 35 cenaze indi.

Arkasında on binler vardı.

Alevi kesimi sokaklara döküldü.

Bir süredir Muhsin Yazıcıoğlu olayındaki parçaları bir araya getirmeye çalışıyorum.

Hep şu soru çıkıyor karşıma.

Muhsin Yazıcıoğlu iktidarda olan bir partinin lideri değildi. Çok büyük bir siyasi güce de sahip değildi neden hedef alınsın ki?

Soğuk savaş döneminde ülkücü ya da solcu örgütleri sokaklara sürüp, onların hazırladığı zemin üzerinden darbelerini, operasyonlarını gerçekleştirdiler.

Ergenekon sürecinde ise Devlet Bahçeli'nin varlığı nedeniyle ülkücü gençliği kullanamadılar.

Gençleri sokaktan çeken Bahçeli, "Ülkücülerin elinde silah değil, bilgisayar olmalı" diyerek tarihi bir görev yaptı.

O nedenle Emekli Subaylar MHP Genel Merkezi'nin önüne siyah çelenk koyarak protesto ettiler Devlet Bahçeli'yi.

MHP'DEN TARİHİ GÖREV

MHP lideri bu açıdan tarihi bir görev yaptı.

Bunun üzerine milliyetçi gençliğin ikinci adresi olan Alperenlere yöneldiler.

12 Eylül öncesini sokaklarda, darbeyi Mamak Zindanlarında, 28 Şubat'ı ise parlamentoda yaşayan Muhsin Yazıcıoğlu'nun varlığı engel teşkil ediyordu.

Türkiye'nin hafızası olan isimlerden biri olması, birikimi, Dağlıca Baskını'nı devletten önce haber alacak kanallara sahip olması ve Türkiye'yi yöneten kadrolar üzerindeki etkisi de buna eklenince kalemi kırıldı.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düştüğü yer TİB kayıtlarından yararlanılarak 2 saat içinde tespit edildi ama 3 gün boyunca her yer arandı, orası aranmadı.

Gülefer Yazıcıoğlu ve Mustafa Destici'nin Cumhurbaşkanı'na sunduğu belgelere göre ise, o nokta 2 saat içinde tespit edildi ama oraya başkaları indi.

Yazıcıoğlu suikastine ilişkin olarak Genelkurmay neye yok dediyse, sonra hepsinin var olduğu ortaya çıktı.

"EKS OLANA KADAR BEKLEYİN"

Şimdi bunları tek tek saymak istemiyorum ama bir de, "Eks olana kadar bekleyin" konusu var ki aydınlatılmayı bekliyor.

Yazıcıoğlu suikastini aydınlatmadan bu kez karşımıza Bahçeli'ye suikast girişimi çıktı.

Ama orada bir şansımız var.

Zanlılar yakalandı.

Bahçeli'yi şehit cenazelerinde ülkücü gençliği frenlediği için hedef seçtiklerini söylediler.

Hedef Bahçeli'yi ortadan kaldırıp, ülkücü gençliği kullanmak olabilir.

Ama yetmez.

Elimizde çok büyük bir fırsat var.

Kartal Demirağ iyi sorgulanmadığı için Özal suikasti aydınlatılamadı.

Ardından Özal kuşkulu bir şekilde öldü.

Bahçeli'nin zanlıları elimizde.

Onları iyi sorgularsak, kim ya da kimlerin talimat verdiğini, Bahçeli'nin neden ortadan kaldırılmak istendiğini öğrenebiliriz.

Çünkü 100 kişilik bir infaz listesi olduğu söyleniyor. Bahçeli kadar BDP'den de Ahmet Türk gibi isimlerin hedefte olduğu söyleniyor.

Amaç, Türk milliyetçilerinin ve Kürt milliyetçilerinin temsilcilerini ortadan kaldırıp, kaos ortamı oluşturmak.

Bahçeli'ye suikast girişiminin perde arkasına ulaşamazsak, bu yapılanma başkalarını susturabilir.

İşin kuralı bu.

Ya çözersin ya da çözerler...