MHP Lideri Devlet Bahçeli bugünkü konuşmasında ihanet zincirine bir yenisini daha ekledi....
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugünkü grup toplantısının hedefinde yine AK Parti vardı. Bahçeli AK Hükümeti'nin Kürtçe propaganın serbest bırakılmasına yönelik düzenlemesini ihanetle eş değer tuttu.
Bahçeli şöyle konuştu:
Bu değişiklikle birlikte, önceki şekline göre propaganda yapılırken yalnızca Türkçe kullanma şartı ortadan kalkmıştır.
Yeni yasada, AKP’nin yıkım niyetini örtsün diye yer verdiği “Türkçe esastır” ibaresinin ise hiçbir anlamı ve geçerliliği kalmamıştır.
Anayasamızın 80. maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün milleti temsil ettiklerini amirdir. Bu, siyasetin bölgesel yapılamayacağına da işaret eder.
Bu değişiklikle birlikte siyaset ve siyasetçi, fiilen yerelleşecek ve bütün milletin değil, sınırları bir ana dille çevrilmiş sahanın temsilcisi haline gelecek veya en azından böylesi bir zorunluluk doğacaktır.
Bu, özellikle bölücülüğün yıllardır ısrarla istediği son derece tehlikeli bir gelişmedir ve ülkemizi etnik federasyona doğru adım adım götürme tehlikesini içinde barındırmaktadır.
Bir başka mahsuru, ana dili başka olan bir seçmen, giderek Türkçe mesajlara kapanacak, kendisine ana dili ile hitap etmeyen siyasetçilere ve siyasete uzak durmaya başlayacaktır.
İMRALİ CANİSİ'NİN DEDİĞİ OLDU
Konuşmalarından Abdullah Öcalan yerine 'İmralı canisi' deyimini kullanan Bahçeli, uzun zamandan bu yana yinelediği gibi Erdoğan ile Öcalan'ın siyasi ve düşünsel birlikteliğine dem vurdu. Bahçeli Bahçeli şöyle yüklendi:
Bu da son derece kaygı verici bir tahribatın nedeni olacak; siyasetçi, giderek kendi ülkesindeki bir yöreden kopacak ve bir seçmen kitlesinden adım adım uzaklaşacaktır.
Bunun yanı sıra, Meclis’te arkadaşlarımızın dile getirdiği gibi, başka dillerle propaganda yaptıkları için haklarında yüze yakın dokunulmazlık fezlekesi bulunan bazı milletvekillerinin davaları da düşecek ve yasa değişikliği af niteliği taşıyacaktır.
Bunlar siyaset ve millet olma ilişkileri açısından öngördüğümüz mahzurlardır.
Ancak bundan daha da önemlisi AKP’nin PKK’nın tarihi emellerini ve yıllardır dile getirdiği taleplerini birer birer gerçekleştirmeye başlamış olmasıdır.
PKK uzantılarının Anayasaya destek vermek için öne sürdüğü şartlardan biri böylece gerçekleşmiş olmakta, AKP ile BDP ortaklığı gün ışığına çıkmaktadır.
Bu yasalaşma süreci ile birlikte, PKK kadroları ve siyaset temsilcileri ile AKP arasındaki Anayasa pazarlıkları da ittifakla sonuçlanmıştır.
Görünen gerçek, Başbakan Erdoğan ve İmralı Canisi anayasa değişiklikleri konusunda “Evet” için uzlaşmışlardır.
İSLAMCILIĞIN SAHTE TEMSİLCİLERİ
MHP Lideri şimdiye kadar 'ihanet' ve 'yıkım' projesinin mimarı olarak suçladığı AK Parti'ye yeni bir niteleme daha yaptı: İslamcılığın sahte temsilcileri... Bahçeli'nin konuşmasının son bölümü şöyle:
Bu ittifakla birlikte, bugün PKK taleplerinin tamamını, toplumun tepkilerine göre aşamalar halinde kabule yanaşan AKP zihniyetinin bölücülüğe nasıl kucak açtığı ve Anayasada nasıl değişikliler aradığı da açığa çıkmıştır.
Ve daha da önemlisi, birbirinden ayrı gibi görünen bu zihniyetlerin nasıl aynı kaynaktan beslendiklerini ve hükümete yerleşmiş dar bir ırkçı kadronun siyasal İslamcılığın sahte temsilcilerini nasıl kullandığı anlaşılmıştır.
Unutmayalım ki, Sevr’de yarım kalmış emellerin uzantısı olan PKK, yıllar süren silahlı saldırılarla devletten parça kopartmayı hedefliyordu.
Milletimizin direnişi buna imkân vermedi ve bedelini kanla ödeyerek bütünlüğü bugüne kadar sağladı.
Şimdi yapılmak istenen ise AKP-PKK işbirliği ile siyaseten küresel talepleri yerine getirmek ve Türkiye’yi tamamiyle çözmektir.
Ve AKP zihniyeti şimdi bu küresel oyunu oynamak için son hamlelerini yapmaya başlamıştır.