MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin haftalık grup toplantısında konuşurken büyük bir talihsizlik yaşadı. Prompterin bozulan Bahçeli, partilileri fırçaladı. İşte o ilginç anlar...
Abone olMilliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Grup Toplantısı'nda son dakika açıklamalarda bulundu.
Bahçeli, konuşurken prompterin bozulması sebebiyle kürsüde bulunan partililere çıkıştı. Bir süre konuşmasını yarıda kesen Bahçeli, "Şuna dikkat edin diyorum, kapandı ya" diyerek tepki gösterdi. Bahçeli'nin sert tepkisiyle karşılaşan partililer panikleyerek prompteri düzeltmeye çalıştı.
Devlet Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları:
Hocalı'da hedef alınan Türklüktür. Hocalı'da çocuk, kadın ve yaşlı demeden 613 soydaşımızın canına kastedenleri Türk milleti asla affetmeyecektir.
"TOPLUM BUGÜNE KADAR HOCALI'YI YOK SAYMIŞTIR"
İster Azerbaycan, ister Doğu Türkistan isterse Bayırbucak olsun Türklük faziletinin davacısı olacağız. Zalimler emellerinden hala bir şey kaybetmemişlerdir. Küresel adalet Hocalı'da batmış ve taktığı maskesi de düşmüştür. Uluslararası toplum bugüne kadar Hocalı'yı yok saymıştır. Aynı işgüzarlık Balkanlar'da yaşanmış, Bosna'da görülmüştür.
"HOCALI'NIN TÜRK KİMLİĞİNİ HİÇBİR GÜÇ SİLEMEYECEKTİR"
Karabağ meselesinin çözüm amacıyla kurulan Minsk üçlüsünün haklı davayı savsakladığı ortadadır. Bize göre Yukarı Karabağ sorunu Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü içinde çözülmelidir. Hocalı'nın Türk kimliğini hiçbir güç silemeyecektir. Onlar her fırsatta döviz ve pankart açıp Ermeni çetelerine isimlerini yazdırmaya devam etsinler. Tarihi doğruları eğmeden, bükmeden haykıracak ve son nefesimize kadar mücadele edeceğiz.
"BİZ BI DAVETE OLUMLU YAKLAŞTIK"
Siyasi ve toplumsal kutuplaşma ülkemizin elini zayıflatmaktadır. Her siyasi çevre içe kapanmaktadır. Çok tehlikeli bir hal alan bu durum Türkiye'nin milli egemenliğini de zedelemektedir. Gidişatın önüne geçilemezse, ülkemizin milli birlik, ruh ve idaresi kaygım odur ki kaybolacaktır. Bildiğimiz üzere TBMM Başkanı Meclis'te grubu bulunan partilerin genel başkanlarına bir mektup yazarak komisyona isim bildirmelerini istemiştir. Biz bu davete olumlu yaklaştık. Teşkil eden komisyon ilk toplantısını 4 Şubat 2016'da yapmıştır.
"İSİM BAHANE UZLAŞMA MASASINI YIKMAK ŞAHANE"
CHP komisyonun kuruluş adı ve amacı dışında sudan bahanelerle uzlaşma sürecini sabote etmiştir. 24. dönemde ismi belirlenen TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu adını beğenmeyen CHP adının değiştirilmesini dayatmıştır. İsim bahane uzlaşma masasını yıkmak şahanedir.
"CHP'NİN MASAYA DAVETİ NİN SAĞLANMASI LAZIMDIR"
Bugünkü şartlarda CHP'nin malum nedenlerden dolayı süreci tıkaması doğru ve isabetli olmamıştır. Yeni anayasa yapılmasında görüş ayrılıkları yoğunlaşacaktır. Toplumsal mutabakat belgesini hazırlamak siyasetin görevidir. Bizim dışımızda hiçbir partinin anayasa konusunda samimi olmadığı açıktır. Başkanlık sistemi ile bunun önü kitlenmiştir. TBMM Başkanı da buna açıkça hizmet etmektedir. Erdoğan'ın dümen suyunda hareket eden sayın TBMM Başkanı'nın buna odaklanması talihsizliktir. CHP'nin uzlaşmadan kaçması bu yönüyle inandırıcı görülmeyecektir. Parti içi dengelerin komisyona yansıması CHP için bir kayıptır. MHP olarak tam bir mutabakat zemini oluşmadan anayasa hazırlığının sonuç vermeyeceğini düşünüyoruz. Bize göre ana muhalefet olmadan anayasa yazımına teşebbüs etmek sakıncalıdır. CHP'nin masaya davetinin sağlanması lazımdır.
"ERDOĞAN'IN MUTLU ETMEK İÇİN ANAYASA YAPMAYACAĞIZ"
Biz Recep Tayyip Erdoğan'ı mutlu etmek için anayasa yapamayız, yapmayacağız. Biz Türklüğü ve Türk milletini anayasa kanalıyla yok etmek için fırsat kollayanlara izin vermeyeceğiz.
"KURŞUN ASKER GİBİ OLMAKTAN VAZGEÇMELİ"
Eğer mümkün olursa yeni anayasayı Türk milleti adına hazırlayacağız. Türk milletinin hiçe sayılacağı bir siyasi iklim doğarsa MHP bununla mücadele etmekten çekinmeyecektir. İşgal ettiği makam tarafızlığı şart koşmaktadır. TBMM'nin saygınlığına gölge düşürülmemesi gereken bir konudur. Biz sayın Kahraman'dan TBMM'yi onurlu bir şekilde temsil etmesini bekliyor, kurşun asker gibi olmasından vazgeçmesini ümit ediyoruz.
"TÜRK MİLLETİ İLE HESABI OLAN ŞEREFSİZLER KUYRUKTADIR"
Türk milleti kategorik bir saldırı altındadır. Türkiye, AKP'nin işbirlikçiliği sonunda itile itile tuzağa düşürülmüştür. Türk milleti ile hesabı olan bütün şerefsizler kuyruktadır.
Türk milleti ile 14 yıldır kıyasıya mücadele edilmektedir. Bunun için Türk siyasetinde kimliksizlerin önleri açılmıştır. Cizre'de, Silopi'de, Yüksekova'da çözümden bomba imha etmişlerdir. Bunların inkarcı yüzlerin farkedeceksiniz. Türkiye her gün yanıyorsa buna ortam açanlar çok uzakta değildir. Kimileri saraylarda kimileri köşklerde ama hepsi de iktidardadır.
"ANKARA TERÖRİSTLERİN YENİ EYLEM SAHASIDIR"
Merasim sokakta tam bir vahşet yaşanmıştır. Devlet mahallesi sanki ateşe verilmiştir. Acımız çok derindir. 7 Temmuz'dan bu tarafa verdiğimiz şehit sayısı 356'ya çıkmıştır. Ülkemiz her yerinde cenaze namazı kılmaktadır.
AKP'nin müsamahası ve çözüm süreci ile bomba depolayan terör örgütü ülkemizi kan gölüne çevirmiştir. Bu bombalar hazırlanırken hiç mi görülmemiştir. Süreç ihaneti devredeyken Türkiye'nin bomba ile doldurulması, yabancı ajanların ayak oyunları hiç mi farkedilmemiştir. Anlaşılan başkent Ankara bedenlerine bomba saran teröristlerin yeni eylem sahasıdır. Ankara tren garında 104 vatandaşımızın hayatına malolan canlı bomba saldırısından sonra yeni bir şiddetin vuku bulması çok düşündürücüdür.
"UTANMADAN TAZİYE ÇADIRI AÇILABİLMİŞTİR"
Saldırıyı Salih Neccar isimli YPG'li bir caninin yaptığını açıklamışlardır. Bu teröristin Gaziantep'te kayıp başvurusunda bulunulduğu söylenmiştir. Ankara'da patlayan bombanın Diyarbakır Lice'de yerleştirildiği teröristin patlama günü gece Başkent'e gelip saldırı anını beklediği gazetelerde yazılıp çizilmiştir. Bu saldırıyı düzenleyen terörist için Van'da utanmadan taziye çadırı açılabilmiştir.
"ANKARA'NIN BEYNİ BOMBALANMIŞTIR"
Ankara'nın beyni bombalanmıştır. Arkasındaki canileri bulmak hükümetin işidir. Türkiye'nin güvenlik ayarları bozulmuştur. Huzur ve emniyet kalmamıştır. Erdoğan başkanlık derdinde, Davutoğlu eylem planı açıklamanın peşindedir. Diyorlar ki sabrımız taşmak üzere. Hep aynı hikayeler. Sorarım size MİT niye vardır. İçişleri Bakanı ne ile meşguldür.
"KANDİL'İ YAKIN, SURİYE'NİN KUZEYİNE YILDIRIM GİBİ SAPLANIN"
Obama adeta lütfetmiştir, bir gün sonra da Erdoğan Obama'dan aldığı icazeti saklama gereği duymamıştır. Elbette hakkımnız vardır. AKP hükümetine çağrıda bulunuyorum. Türkiye'nin milli güvenliğini kim tehdit ediyor, kim husumet besliyorsa aranıp bulunarak derhal cezalandırılmalıdır. Gerekirse Kandil'e gidin, orayı yakın. Gerekirse Suriye'nin kuzeyine yıldırım gibi saplanın. ABD'ye aldırmadan, Rusya'ya takılmadan Türkiye'nin gücünü gösterin.