BIST 9.351
DOLAR 34,48
EURO 36,41
ALTIN 2.957,53
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

Bahçeli'nin 15 Temmuz'daki meydan okuması Cumhur İttifakı'nın temelini atmıştır

Anadolu Ajansı
Anadolu Ajansı

MHP Genel Sekreter Yardımcısı Bahadır Bumin Özarslan, "15 Temmuz 2016 gecesi, Genel Başkanımızın yaptığı meydan okuma, fiilen Cumhur İttifakı'nın da temelini atmıştır." dedi.

Abone ol

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Özarslan, 15 Temmuz darbe girişiminin aynı zamanda bir işgal ve iç savaş girişimi olduğunu söyledi.

Özarslan, darbe girişiminin ağustos ayı başında gerçekleşecek ve büyük bir tasfiyenin yaşanacağı Yüksek Askeri Şura'dan hemen önce yapıldığını belirterek, "O gün bilinçli seçilerek FETÖ'ye bağlı komutanların elindeki birliklerin gücünden istifade edilmiştir. 15 Temmuz gecesi ilk hamlede Genelkurmay karargahının ve kuvvet komutanlarının da etkisiz hale getirildiği göz önünde bulundurulduğunda, Ankara'da darbecilere direnecek güç merkezleri asgariye indirilmiştir." dedi.

Darbecilerin Özel Kuvvetler Komutanlığının yönetimini almak için çaba gösterdiğine işaret eden Özarslan, "İşte bu noktada, Ömer Halisdemir'in, Zekai Aksakallı'nın emrini yerine getirmesi, darbe girişiminin akamete uğramasında en önemli kilometre taşıdır." dedi.

 "İç savaş çıkarma denemesinde bulunacaklardı"

Özarslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğer bu eylem başarılı olsaydı, Semih Terzi Özel Kuvvetlere bağlı birlikleri Ankara'ya toplayacaktı ki, başta Suriye ve Irak sınırımız boyunca konuşlu olan birlikler olmak üzere hassas bütün noktalardaki Özel Kuvvetler, Ankara'ya çekilmiş olacaktı. Nitekim kendi komutası altındaki sınır birliklerine, daha Ankara yolundayken bu emri vermiştir. Aynı durum, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Özel Harekat karargahlarının ele geçirilmesi halinde, bu birliklerin de yine Ankara'ya çağrılması şeklinde gerçekleşecekti. Böylesi bir alan boşaltma ise PKK, PYD/YPG ve IŞİD/DAEŞ unsurları için kaçırılmaz bir fırsat yaratacaktı."

Darbe başarılı olsaydı sınırın muhtelif yerlerinden içeri girecek terör örgütlerinin, etnik ve sosyolojik fay hatlarının bulunduğu bölgelerde kışkırtmalarla bir iç savaş çıkarma denemesinde bulunacağına dikkat çeken Özarslan, şöyle devam etti:

"Böylesi bir senaryoda, darbenin başarısızlığı halinde bile büyük bir iç çatışma ve akabinde tahmin edilemeyecek boyutlara varabilecek bir karmaşa hüküm sürecekti. Bu durumun sonuçlarını tam anlamıyla kestirmek bugün için bile çok mümkün gözükmemektedir. Ama en azından 'Turuncu Devrim' olarak adlandırılan süreci, daha vahim olması bakımından da 'Arap Baharı' sürecinde Tunus, Libya, Mısır ve Suriye'de yaşananları düşünmek yeterli olacaktır."

Özarslan, 15 Temmuz'da Türkiye'nin karşısında sadece bir terör örgütü değil aynı zamanda, uluslararası örgütlenmeye sahip bir casusluk örgütü olduğunu ifade etti.

 "Açık bir meydan okumadır"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 15 Temmuz gecesi Ankara'dan darbe karşıtı ilk siyasi açıklamayı yapan lider olduğunu söyleyen Özarslan, şu ifadeleri kullandı:

"Ankara'da açık bir emre itaatsizliğin ve başıbozukluğun yaşandığı saatlerde Genel Başkanımız tarafından yapılan açıklama, darbecilere ve destekçisi olan iç/dış uzantılara yapılmış açık bir meydan okumadır. En önemlisi de o gece, Ankara'dan gerçekleşen tek karşı çıkış, tek itirazdır. Darbeye meydan okuma ve bu meydan okumanın işgal ve iç savaş tezgahına karşı yapılmış olması ile birlikte milli iradenin fitili ateşlenmiştir. Böylece, Türk devletinin kurumsal bilinçaltında ve Türk milletinin tarihi bilinçaltında yer alan 'beka hedefi' yani 'ebediyen ayakta kalma ülküsü' harekete geçmiştir."

- "Topyekun bir seferberlik yürütülmüştür"

Özarslan, "15 Temmuz 2016 gecesi, Genel Başkanımızın yaptığı meydan okuma, fiilen Cumhur İttifakı'nın da temelini atmıştır." dedi.

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" ya da "Türk Tipi Başkanlık Sistemi"nin, hızlıca karar almayı ve uygulamayı gerektiren bir sistem mecburiyeti sonrasında gündeme geldiğini belirten Özarslan, şöyle devam etti:

"15 Temmuz sonrasında, Türk Devleti'nin içine sokulduğu krizi atlatabilmesi için topyekun bir seferberlik yürütülmüştür. Bu bağlamda MHP, yeniden yapılanma ve toparlanma sürecine tam destek vermiş, fikir ve isim babası olduğu Cumhur İttifakı'nın ruhuna uygun olarak karşılıksız bir fedakarlık ile meseleleri değerlendirmiştir. Bir devletin ayakta kalması için gerekli olan konularda, tavizsiz bir tutum takınmış, devletin sıhhatini gösteren terör, güvenlik ve dış politika konularında Ankara merkezli yaklaşımın öncülüğünü üstlenmiştir."

Özarslan, MHP'nin bu süreçte takındığı tavra da işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bu tavır, klasik bir siyasi parti tutumundan çok farklılık taşımaktadır. Hükümete ortak olmak ya da kadrolaşmak gibi gündelik ve pragmatik politikalar, partimiz tarafından reddedilmiş, herhangi bir talepte bulunulmamıştır. Türk Devleti'ni ve Türklüğü hapsetme girişimi karşısında, üzerine titrediğimiz değerlerin ve kurumların varlığı için her türlü fedakarlık yapılmıştır. Bundan sonra da aynı yaklaşım, devam edecektir."