BIST 9.102
DOLAR 34,36
EURO 37,05
ALTIN 2.970,86
HABER /  DÜNYA

BAHÇELİ’DEN YİNE ÇOK KONUŞULACAK SÖZLER..!

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çözüm süreci ve hükümeti sert sözlerle eleştirdi.<br/>MHP’nin İzmir’de düzenl...

Abone ol

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çözüm süreci ve hükümeti sert sözlerle eleştirdi.
MHP’nin İzmir’de düzenlediği ’Bayrak Mitingi’, yoğun katılımla gerçekleşti. Binlerce İzmirli, Türk bayraklarıyla Gündoğdu Meydanı’nı doldurdu. Alanı dolduran kalabalığa teşekkür ettikten sonra konuşan Bahçeli, çözüm süreci ve hükümeti sert sözlerle eleştirdi. Sürecin Türkiye ve Türk milletini bölmeye yönelik bir kandırmaca olduğunu savunan Bahçeli, "Bölünmeye, yıkılmaya, dağılmaya ve ufalanmaya direneceğiz. Bölücülüğe, hainliğe ve yabancı hayranlarına dik duracağız. Teröristlerin masum gösterilmesine, İmralı canisinin affına, militanların siyasete taşınmasına sonuna kadar dimdik tavır göstereceğiz" diye konuştu.

"TÜRKİYE KARANLIK BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR"
Türkiye’nin karanlık bir dönemden geçtiğini öne süren Bahçeli, "Türkiye kapkara bir dönemde. Kimliği buharlaştırılmak, benliği baltalanmak ve varlığı bombalanmak istenmektedir. Herşeye razı olması beklenmektedir. Tarihe şan ve şöhretle geçen aziz milletimiz çöküşe götürülmektedir. Emperyalizmin zincirleri kırılarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti, parçalara ayrılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Aziz milletimiz tükenmenin ve yokoluşun kıskacına ve mesafesine gelmiş durumdadır" dedi.
Başbakan Erdoğan’a yüklenen Bahçeli, "Müzakerecilerin ve Türk milletini gösteren teröristlerin defterini düreriz. Alayına yeteriz. Sayın Başbakan sen yalanı, dolanı ve müfteriliği bırak da PKK’ya nasıl teslim olduğunu, bölücülüğün ağına nasıl düştüğünü açıkla. İmralı canisini hangi sözlerle umutlandırdığını anlat" ifadelerini kullandı.

"HESAP VERECEKSİN"
Başbakan Erdoğan’ı ihanetle suçlayan MHP lideri, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kaçamayacaksın, kurtulamayacaksın, kandıramayacaksın. Ve bil ki iki cihanda da istismarlarının-,talan ve tahribatlarını hesabını vereceksin. herşeye katlanmaya hazırız. sen ve hükümetin çalmaktan, teröristlere çanak tutmaktan ve Türk Milletine ihanetten bağımsız yargı önünde hesap vereceksin."
Çözüm sürecini anlatmakla görevlendirilen Akil Adamlar Komisyonunu da eleştiren Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bu milli çığlığı duymalıdır. Bu milli iradeden korkmalı ve ayağını denk, aklını da başına almalıdır. İşbirlikçi hainler, yersiz ve yurtsuzlar bu sesten irkilmelidir. PKK elçileri, yarım aydınlar, terör işportacıları, kan baronları, silah meraklıları, ölüm tacirleri, çözüm ve barış fitnesini ağızlarına dolayanlar ahlaksızlar, bu sesten kendilerine lazım gelen payı çıkarmalıdır. 63 aklı karışık bu sesten ürkmelidir. Bu 63 nifak dağıtımından, PKK sözcülüğünden acilen vazgeçmelidir. Vatanseverlere çapulcular diyen ve asıl çapulcularla, asıl alçaklarla, kokuşmuş kim varsa kader ortaklığı, fikir birliği yapan Başbakan Erdoğan bu sese dikkat etmelidir. Bayrağı lekelemeye çalışan şerefsizler, milleti bölmeye çalışan utanmazlar, vatanı ayırmaya yeltenen aşağılık yüzler bu sesle yerin dibine batmalıdır ve inşallah da batacaktır. Bizde fitne, dedikodu, yalan, riya ve yanlış yapma ve düşkünlük yoktur. bizim aramızda ayrımcı, bölücü, müzakereci, yabancı hayranı hamdolsun olmamıştır ve olmayacaktır. İşte İzmir, işte milliyetçi vatanseverler ayakta ve infial halindedir."
Tüm konuşması boyunca Başbakan Erdoğan’ı sert sözlerle eleştiren Devlet Bahçeli, Başbakan’ın bitme noktasına gelmiş olan PKK terör örgütüyle pazarlık yaptığını ve örgütü tekrar dirilttiğini savundu.

"ERDOĞAN TÜRK MİLLETİNİ ETNİK BİR ÇÖPLÜĞE DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYOR"
"Başbakan Türk Milletinin şerefiyle oynadığı gibi, kendi şerefini de lekelemiştir, şeref yoksunluğu sıralamasında bir numarayı kimseye kaptırmamıştır" diyen Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın Türk Milletini etnik bir çöplüğe dönüştürmek istediğini savundu ve şunları söyledi:
"Bölücü terör Allahın belası bir çözüm ve barış ile Türk Milletini kıskıvrak ele geçirmek için son hazırlıklarını yapmaktadır. Başbakan ve hükümeti PKK’ya el uzatmış ve Türkiye’ye saldırı pozizyonuna getirilmiştir. Terör suçundan müebbet hapse, İmralı’da yatan katil Başbakanla aleni pazarlık yapmaya soyunmuştur. Müzakare süreci bitmi, kadavraya dönmüş terör örgütünü tekrar diriltmiş ve iki büklüm olan belini dorultmuştur. Cani başı siyasileştirilmiş ve PKK meşrulaştırılmış. Bölücülük olağanlaştırılmıştır. Başbakan Erdoğan süreç diyerek Türk Milletini etnik çöpülüğe süpürmektedir. Neymiş efendim; çözümle güzellik olacakmış. Terör bitecek, silahlar susacakmış. Neymiş efendim; kazanacakmış. Türkiye güçlenecekmiş ve ekonomik olarak sıçrayacakmış. Bunların hepsi yalandır, aldatmadır, hayaldir ve asılsızdır. AKP Hükümeti bu iddiaları İmralı canisine ve PKK’ya boyun eğmenin bahaneleri olarak kullanmaktadır. On yıldır yöneten sensin. Getiremediğin istikrarı PKK ile mi temin edeceksin? Sağlayamadığın huzuru İmralı canisiyle el ve güçbirliği yaparak mı hayata geçireceksin? Sayın Erdoğan dünyanın neresinde teröristlerden aman dileyen bir iktidar vardır. On yıldır ne yaptın, neyle meşgul oldun? Ne diye 29 yıldır mücadele edilmiştir? Ne diye bu kadar kayıp ve külfete katlanılmıştır? Sayın Erdoğan bunlarla ilgili fikrin var mı, eş başkanlığını yaptığın kanlı çevreler sana Türk Milletini tasfiye görevi mi vermiştir? Bunun karşılığında banka hesaplarını mı şişiriyorsun, yedi ceddine yetecek servetini mi çoğaltıyorsun? İmralı canisiyle görüşerek neyi sağlamaya çalışıyorsun? Hangi tavizleri vererek silahtan vazgeçireceksin? PKK teröristlerin silahları ırakıp elini kolunu sallayarak sınırdan çekip gitmesini istemiştir. PKK ise her defasında silah bırakmayacağını açıklamıştır."

"BAŞBAKAN PKK İLE EMEL BİRLİĞİNE GİRMİŞTİR"
Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’de konfederal bir sistem kurmak ve başına geçmek için PKK terör örgütüne boyun eğdiğini öne sürdü. Bahçeli, "Başbakan militanlara güvenceler bahşetse de, henüz bundan başarılı olmamıştır. Senin amacın nedir? Türkiye’de konfederal bir yönetim sistemi kurarak, kendini Başbakan İmralı Canisini de özerk bir yönetimin başına getirmeyi mi düşünüyorsun? Cevap ver BOP’un eşbaşkanı, peşmergelerin yoldaşı, teröristlerin hamisi. PKK’ya boyun eğerek nasıl bir çözüm olacaktır? Bu acziyet, zavallılık, yenilmişliğin ve zayıflığın tescili değil midir? Başbakan olabilmek için İmralı canisinin girdabına düşmüştür. Yeni Anayasa’yı PKK ile yapacak kadar milletimizin karşısına çıkmıştır. PKK ile emel birliğine girmiştir. AKP ve PKK sözcülüğüne hevesle girmiştir. Başbakan ve imralı canisinin içinde bulunduğu şirk ve günah çetesine göre Türklük ayıp ve sakıncalıdır, bayrak tahrikdir, Türk milliyetçiliği ayaklar altında ve çiğnenmesi gereken bir sapmadır, ’Ne Mutlu Türküm Diyene’ seslenişi şeytanın icadıdır, ülke bölünürse demokratikleşecek ve refaha ulaşacaktır."
Devlet Bahçeli, PKK’nın asla Kürk kökenli vatandaşların temsilcisi olamayacağını ve buna izin vermeyeceklerini belirtti. Bahçeli, "Şimdi de PKK nın terör örgütleri listesinden çıkarılması amaçlanıyor. PKK, etnik temelli kanlı bir terör örgütüdür. PKK, Kürt kökenli kardeşlerimin asla temsilcisi değildir. İmralı canisi, Kürt kökenli vatandaşlarımın lideri değildir, olamayacaktır. Terör örgütü için tek çıkşı silahlarıyla birlikte güvenlik güçlerine teslim olmak ve bağımsız yargının önünde terör suçlarının hesabını bir bir vermektir. Kanlı örgüt için bundan başka seçenek yoktur" ifadelerini kullandı.

"TÜRK MİLETİ SÖZDE ANKETLERLE KANDIRILIYOR"
Alandakilere, "Türkiye’yi satma hazırlığında olan haramzadeleri affedecek misiniz?" diye soran Bahçeli, ’hayır’ yanıtı alınca, "Bu hayırlar doğudan batıya, kuzeyden güneye Türk milletini yaşatacak ve kardeşliğinin garantisi olacaktır" dedi. Çözüm ve barış gibi iki pozitif kavram eşliğinde çok yoğun psikolojik hareket yapılmakta olduğunu, ’sözde anketlerle Türk milletinin yıldırılmak istendiğini’ öne süren belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, anketlerde vatandaşlara yönlendirici sorular sorularak alınan olumlu yanıtlarla sürece destek verildiği algısı oluşturulmaya çalışıldığını savundu. Bahçeli, şöyle konuştu:
"AKP hükümeti, Türk milletini yıldırmak için her yolu mübah görmektedrir. Anketler seferber edilmekte, yandaş medya yönlendirilmekte, 63’lükler ve yarım aydınlar faaliyete geçirilmektedir. İblisçe taktikler uygulanmakta ve desteğin arttığı ifade edilmektedir. ’Terör bitsin mi, barış gelsin mi’ diye sorular sorulmakta, doğal olarak alınan olumlu yanıtlar süreç rezilliğine ilan edilmektedir. Terörün bitmesine itirazı olan var mıdır? Yandaş anket kuruluşları asıl maksadı gizlemeden direkt soru sormuş olsalardı, mesela ’İmralı canisi ile görüşmelere ne diyorsunuz, PKK ile görüşmeleri kabulleniyor musunuz’ deselerdi; yayınlanan anketlerde milletimizin bu rezil süreci tamamıyla reddettiği ortaya çıkacaktı. Bunun için Türk milleti kandırılmaktadır. Çözüm ihanetine sanal destek oluşturularak milletimizin aklı çelinmektedir. Bu, hayasızlığın, yalancılığın ve milli irade dolandırıcılığın dik alasıdır."
Devlet Bahçeli, ardından yine alandakilere dönüp, "Süreç diyerek PKK ile görüşmeler onay veriyor musunuz? İmralı canisiyle pazarlıkları doğru buluyor musunuz? Affını istiyor musunuz? Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesine rıza gösteriyor musunuz?" diye sordu. Kalabalığın hep bir ağızdan ’Hayır’ yanıtı üzerine Bahçeli, "İşte burası gerçek er meydanıdır" dedi.

"İHANETE KARŞI ÇIKTIĞIMIZ İÇİN BİZE ATEŞ PÜSKÜRMEKTELER"
Sürece karşı çıktıkları için partilerine yönelik yoğun bir saldırı harekatı başlatıldığını da savunan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk milletinin iradesiyle sözde çözüm sürecine ve yıkım projesine karşılık bugün süreç denilen ihanete sonuna kadar karşı çıktığımız için Başbakan ve bölücü ortakları bize ateş püskürmektedir. Partimize kandan geçinenler, barışa karşı çıkanlar, terörün bitmesini istemeyenler diyecek kadar gözleri kararmıştır. Sevr’i yırtan milli mücadele kahramanlarına da, işbirlikçi İstanbul hükümeti de aynı şekilde saldırmıştır. Bizim tutumumuzu eleştirenler, aynı ihanet aşından kaşık kaşık yiyen işgal artıklarından ve hain isimlerden başkası değil. "

"TÜRKLÜĞÜ ETNİK MERTEBEYE İNDİRDİĞİN ZAMAN HERŞEYİ ZATEN KAYBETTİN"
Devlet Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, koşa koşa ’Orhun Anıtları’na gidip siz ne yaptınız’ diyerek ahkam kesmiştir. Sayın Başbakan Yahudi Cesaret Ödülü’nü alman seni Yahudi yapmamıştır, Akdamar Kilisesi’ni onarmak seni Ermeni yapmamıştır, Sümele Manastırı’nda ayin yapman seni Ortodoks yapmamıştır, Papa heykeli altında imzalar atman seni Katolik de yapmamıştır. Orhun’a gitmen seni Türk ve milliyetçi de asla yapmayacaktır. Sayın Başbakan sana geçmiş olsun, uğurlar olsun. Sen bu treni çoktan kaçırdın. Mardin’de Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına aldığın gün, her zeminde Türklüğü etnik mertebeye indirdiğin zaman herşeyi zaten kaybettin. Bu zihniyet ne yaparsa ne yapsın, ne söylerse söylesin, delaletin içine batmış. Başbakan Erdoğan hangi iftirayı atarsa atsın, hangi tehdide başvurursa başvursun bağımsızlık ve birlik güzergahından çeviremeyecektir" dedi.

"MHP DÖNEMİNE HESAP SORULAMAZ"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kendi dönemleriyle ilgili partilerinden hesap sormaya çalıştığını belirttiği Başbakan Erdoğan’a şöyle seslendi:
"Geçmişteki hükümet dönemimizle ilgili bizden hesap sormaya çalışmaktadır. Başbakan hakkında fezlekeler düzenletip araştırma komisyonları kurduracağını ifade etmektedir. Herhalde bizim korkacağımız zannetmekte. Bizim kendisi gibi hemen gömlek değiştireceğimizi zannetmektedir. Bizim gücümüz işte İzmir’de bu meydandadır Sayın Başbakan. Sana yol veren yabancı dostların bir ve birlik olsun yine fayda etmeyecektir. Allahın izni ile hepinizin hakkından geliriz, hepinizi yere sereriz."

"TÜRKİYE YALNIZ VE ÇARESİZ DEĞİLDİR"
"Türkiye yalnız ve çaresiz değildir. Türk milleti, bayrağı, vatanı tektir. Türkiye Cumuhriyeti tektir ve Türkçe tek yaşayacaktır. Size güveniyorum, inanıyorum. Ne Mutlu Türküm Diyeni demeyi sürdüreceğiz. Şehitler ölmez, vatan bölünmez diyerek meydanları dolduracağız" diyen Devlet Bahçeli, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Kimin nereli ve anasının dilinin ne olduğu bizim için önemli değildir. Bölünmeden, ayrılmadan uzak duran herkesle şimdi bir bütün olacağız. Kimseyi ayırmadan, dışlamadan ve kökenine bakmadan kardeşlik hukukunu teminat altına alacağız. Türk milletini böldürmeyeceğiz. "
(İHA)