MHP lideri Bahçeli, Baykal ve TÜİSAD'ı yaylım ateşine tuttu.
Abone olMHP lideri Devlet Bahçeli, türban düzenlemesini savundu ve partisini eleştirenlere sert çıktı. Bahçeli, Baykal'a "istismarcı ve tahrikçi" dedi. İsim vermeden eleştirdiği TÜSİAD'ı Türk milletiyle alay etmekle ve PKK'nın pazarlamacılığını yapmakla suçladı..
İşte Bahçeli'nin türban düzenlemesi sonrası parti grubunda yaptığı konuşma:
Düzenlemenin sınırı
-Düzenleme sadece üniversiteyi kapsayacak. İlk ve ortaöğretim ile kamu hizmeti verenler de bu düzenlemenin dışında..
-İlk ve ortaöğretimde kılık ve kıyafet şartları mevcut yasalarla düzenlenmiştir. Mevcut düzenleme aynen sürecektir.
Başın nasıl örtüleceğini tarif etti
-Başın nasıl örtüleceği YÖK'ün 17. maddesinde izah edilmiştir. Baş çene altından örtülecek. yüz açık olacak ve örtünme kimliğinin tanınmasına imkan verecek. Çarşaf, peçe, burka ve benzeri kıyafetlerle üniversiteye girilmesine izin verilmeyecek.
Endişeler yersiz
-Kamuoyundaki bazı endişeleri anlayışla karşılaşıyoruz. Önyargılı görüşler sahibine itibar kazandırmaz.Türbanın ilk ve ortaöğretime gireceği endişesi iki parti arasındaki mutabakatla bu ortadan kaldırılmıştır.
Hidayete eren akıl hocaları
-Klişe sloganlar üzerinden siyaset yapmak yanlış. Hukuki fetva verenlere seslenmek iseterim. Anayasa'yı değiştime hakkı Meclis'tedir.
-'Herkes bilmelidir ki Anayasa Mahkemesi'nin emekli olduktan sonra hidayete eren akıl hocalarına gerek yoktur. AİHM ve çarpıtılarak Türkiye'ye sunulan içtihadı, TBMM'nin üzerinde değildir. AİHM'in sığınma limanı olmayacağını, bundan medet ummanın beyhuda çabalar olduğunu hatırlatmak isterim..
Baykal'ı dersine ihtiyaç yok
-Baykal'a hatırlatmak isteriz ki Cumhuriyetin ilkeleri konusunda kendisinden alacağımız hiçbir ders ve nasihat yoktur
-Edepali'den bahsedip milletiçi olunamayacağı gibi, seçim otobüslerinden başörtüsü kullanarak laiklik savunucusunun yapılamayacağı çok iyi bilinmelidir. Baykal'ın yaptığı istismar ve tahrik çabasıdır.
TÜSİAD PKK'nın pazarlamacısı
-İstanbul sermayesini siyasi konularda fetva veren kurumu, "ortamı germenin lüzümü olmadığını söylemiş ve ekonomiye odaklanmalı" demiştir. Ekonomi başörtüsüne göre öncelikli konu değil.
-Siz Türkiye'nin milli birliğini ve üniter yapısını hedef alan bölünme modellerine, demokratikleşme reçetesi olarak sahip çıkacaksınız, ancak konu üniversitede başörtüsü olunca bunu sudan bahanelerle geçiştireceksiniz.
Milleti aptal yerine koymayın
-Türk milletini ve değerlerine hakaretin serbest bırakılmasını çağdaşlık adına savunacaksınız, terör örgütü PKK'nın siyasi taleplerinden olan anadilde eğitimin, 'Demokratik reform' adı altında pazarlamacılığını yapacaksınız, sonra da başörtüsü sorununun çözümü için siyaset kurumunun sarf ettiği iyi niyetli çabaları, 'Gereksiz gündem yaratmak' diye mahkum etmeye çalışacaksınız. Bütün bunlardan sonra demokrasi ve insan hakları havarisi rolüyle ortaya çıkacaksınız ve Türk milletinin buna inanmasını bekleyeceksiniz.Türk milletinin aklıyla alay etmek hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir.