BIST 9.913
DOLAR 35,20
EURO 36,65
ALTIN 2.961,88
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

Bahçeli'den Köşk'e çok sert sözler!

MHP lideri Bahçeli, Köşk'ün tarafsızlığını yitirdiğini Abdullah Gül'ün ise noter haline geldiğini iddia etti.

Abone ol
MİT'in yetkilerini artıran yasa teklifini eleştiren MHP Lideri Bahçeli, Erdoğan'ı MİT'i arka bahçesi haline getirmek istediğini iddia etti. Yasayı sert bir dille eleştiren Bahçeli, hükümetin kantarın topuzunu iyice kaçırdığını söyledi. Bahçeli ilk kez Cumhurbaşkanı Gül'e de sert sözlerle yüklenerek, Köşk'ün noterleştiğini iddia etti.
 
MHP Lideri, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 17 Aralık'ta başlatılan soruşturmanın AK Parti'nin dengesini bozduğunu savunarak, hükümetin "Kantarın topuzunu iyice kaçırdığını ve ahlaki kontrolü tümüyle kaybettiğini" ileri sürdü.
 
Bahçeli, bu itibarla Türkiye'nin kaderine terk edildiğini, devlet çarkının kilitlenerek gayrimeşru niyet ve müdahalelerin güdümüne girdiğini savunarak, Başbakan Erdoğan'ın düne kadar "Can ciğer kuzu sarması olduğu kim varsa bugün paralel yapı kategorisine soktuğunu ve bunlara hain, casus, ajan, örgüt" gibi son derece uçuk ve akıl dışı ithamlarla saldırdığını iddia etti.
 
KÖŞK'E ELEŞTİRİ
 
Gerçek paralelliğin kimler arasında, ne şekilde ve hangi amaçlara dönük kurulduğunun tüm yönleriyle açığa çıktığını ileri süren Bahçeli, "Tarafsızlığını kaybeden ve önüne gelen her kanunu iştahla imzalayan" Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Başbakan Erdoğan'ın paralelinde yürümeye, gölgesinde kalmaya ne denli azimli olduğunu gösterdiğini ileri sürdü.
 
Başbakan Erdoğan'ın, "Çankaya'daki noteriyle" birlikte adım adım Türkiye'yi kaosa sürüklediğini iddia eden Bahçeli, "Başbakan kendisine yönelen rüşvet ve yolsuzluk oklarını tesirsiz hale getirebilmek ve hırsızlığı örtbas etmek için hukuku adeta infaz etmektedir" iddiasında bulundu.
 
'KANUN TEKLİFİ HER AÇIDAN TEHLİKELİDİR'
 
Bu durumun Türk milletinin yüksek fazilet ve iradesine çok ciddi hakaret ve hazımsızlık olduğunu belirten Bahçeli, "Yok kanun, yap janun" mantığıyla hareket eden iktidar partisinin "İpin ucunu kaçırdığını" söyledi.
 
"Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda" bazı değişiklikler yapmak maksadıyla 19 Şubat/ta TBMM'ye sunulan kanun teklifinin bunun en son örneği olduğuna değinen Bahçeli, şunları kaydetti:     
 
"Başbakan Erdoğan, MİT'i tam manasıyla arka bahçesi yapmak, siyasi çıkarları uğruna baştan ayağa kullanmak amacıyla harekete geçmiştir. 22 Şubat 2014 günü TBMM İçişleri Komisyonu'nda görüşülmeye başlanacak olan söz konusu kanun teklifi her anlamda sorunlu, her açıdan tehlikelidir. Başbakan Erdoğan, MİT'i alet ederek işlediği suçları, bizzat ve kasten neden olduğu ihanetleri hukuk zemininde güvenceye almak için düğmeye basmıştır.
 
Oslo'dan İmralı'ya, sınırlarımızdaki terör gruplarına yardımdan milli hedeflerimizin aleyhine olan dış politika tercihlerine kadar tüm yasa dışı, ahlak dışı, meşruiyet dışı ilişkilere kılıf bulmak için MİT Kanununu fırsat görmüştür. Başbakan Erdoğan, demokratik tepkileri, masum hak arayışlarını, özel hayatın dokunulmazlığını maşası olarak kullanacağı MİT vasıtasıyla bastırmaya alenen karar vermiştir. Şayet söz konusu kanun teklifi TBMM'de kabul edilirse, İmralı canisiyle sürdürülen ihanet müzakereleri de emniyete ve korumaya alınacaktır."
 
Teklifte yer alan bazı maddelerin "Açık ve net olarak PKK'yı ve terörle pazarlık yapanları yasal teminat altına alma"  amacını taşıdığını iddia eden Bahçeli,  "Başbakan Erdoğan, İmralı canisinin aylardır dayattığı ihanet görüşmelerini kanun çemberine alma teklifini benimsemiş ve onay vermiştir. Artık teröristlerle Türkiye'yi bölme ve parçalama pazarlıkları yasa metinlerine bile girecektir. Ve melanet rutine bağlanmıştır" ifadesini kullandı.
 
Bu durumun Türk milletine, Türk vatanına, şehitlere, gazilere ve ailelerine karşı "Affı mümkün olmayan bir suç olarak tarihe geçeceği"ni savunan Bahçeli, şu ifadelere yer verdi:
 
"Başbakan Erdoğan rüşvet ve yolsuzluk yangınından kaçarken teröristlerin, kanlı katillerin gönlünü etmiş, daha fazla pisliğin, rezaletin içine gömülmüştür. MİT mensuplarının görevleriyle ilgili konularda hukuki ve cezai sorumluluktan muaf hale getirilmeleri ise Başbakan ve hükümetinin kanun tanımazlığına bir başka delil olması bakımından kayda değerdir. Ayrıca Başbakan, kendisine bağlı istihbarat teşkilatıyla ülke içinde ve ülke dışında operasyonel faaliyette bulunmanın hevesindedir. Bundan sonra örtülü operasyonların kapağı tekrar açılabilecektir. Başbakan Erdoğan MİT aracılığıyla herkesi sindirmeye, takip etmeye, dinlemeye, gözetlemeye, haklarında ise bilgi ve belge toplamaya hız verecektir."