MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun resmi turlara başlamasından önce, koalisyon masasının şartlarını açıkladı.
Abone olBaşbakan Davutoğlu’nun başlatacağı koalisyon turları öncesinde yazılı bir açıklama yapan MHP Lideri Bahçeli, şartlarını sıralayarak “Artık kaybedecek bir saniyemiz bile yoktur. Derhal ve acilen diyalog ve mutabakat zeminleri oluşturularak Türkiye güçlü bir hükümete kavuşmalıdır” dedi.
Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
SİYASİ DOKU UYUMU
Siyasi dokusu birbirine uygun partiler arasında Türkiye’nin ana meselelerini çözmeyi hedeflemiş bir koalisyon hükümeti kurulması öncelikli gündem ve gerekliliktir. Ülkemizin bugünkü badireden çıkarılması için sorumluluk mevkiinde bulunanların elbirliğiyle hareket etmesi ihtiyari bir halden ziyade mecburiyettir. Tutarlı, milli ve istikrarlı duruşumuzu uzlaşmaz ve oyunbozan şeklinde göstermeye tevessül edenler, her şeyden önce kendi pozisyonlarını ve siyasi geçmişlerini sorgudan geçirmelidir.
ANAMUHALEFET GÖREVİ
İlke ve ülkülerini ülkesinin hizmet ve esenliğine adayan MHP’nin tuzak ve senaryolar karşısında geri adım atması düşünülemeyecektir. TBMM Başkanlığı seçiminde partimizin doğru ve isabetli tercihini AKP’ye destek olarak yorumlayan zekâ ve samimiyet özürlülerinin ciddiye alınacak herhangi bir yanları da bulunamayacaktır. AKP-HDP, değilse bile AKP-CHP, bu da kafi gelmezse AKP-CHP-HDP arasında bir koalisyon hükümeti kurulması 7 Haziran’da sandıktan çıkan iradenin en bariz temennisidir. MHP’ye ise haysiyetli ve dik duruşlu bir anamuhalefet görevi düşmektedir.
MÜSEBBİBİ AKP, CHP, HDP OLUR
Türkiye’de şayet bir siyasi bunalım doğarsa bunun öncelikli müsebbibi milletimizin verdiği koalisyon mesajını anlamakta kasten zorluk çeken, ayak sürüyen AKP, CHP ve HDP’den başkası olmayacaktır. Kaçak ve karanlık sarayda siyasi tanzim ve seçim hesaplarıyla ikbalini ve koltuğunu emniyete almaya çabalayan Cumhurbaşkanı da sorumluluktan kurtulamayacaktır.
KAYBEDECEK SANİYE YOK
Türk siyaseti çatışma ve çelişki yumağına yeterince gömülmüştür. Artık kaybedecek bir saniyemiz bile yoktur. Derhal ve acilen diyalog ve mutabakat zeminleri oluşturularak Türkiye güçlü, atılımcı, katılımcı ve icraata odaklı bir hükümete kavuşmalıdır. Meseleyi dar kalıplara, ideolojik beklentilere ve çıkar hesaplarına endeksleyenler, geleceğimizi riske atacaklarını unutmamalıdır.
İŞTE O 4 ŞART
Bahçeli, koalisyon görüşmeleri için öne sürdüğü ve “uyulması halinde fedakârlıktan kaçınmayacaklarını” belirttiği 4 şartı ise şöyle sıraladı:
1- PKK KENDİSİNİ LAĞVETSİN, HDP LEGALLEŞSİN
PKK terör örgütü vakit kaybetmeksizin kendisini lağvetmelidir. Örgüt militanları silahlarıyla birlikte güvenlik güçlerine teslim olmalı, bu silahlar devlet envanterine kaydedilmelidir. HDP ise terörle arasına mutlak bir mesafe koyduğunu ortaya koymalıdır. İlaveten HDP Anayasa’nın ilk 4 maddesine uygun olacak şekilde, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne dürüstçe bağlı ve sadık olduğunu gösterecek yürekliliği sergileyebilmelidir. Siyasi Partiler Kanunu’na muhalif vasfı törpülendikten sonra HDP’nin meşruiyetinin önünde herhangi bir engel kalmayacaktır. Bilinmelidir ki MHP, Anayasa ve yasalara uyan her partiyle temas ve diyalogdan kaçınmayacaktır.
2- KARANLIK İLİŞKİLER TERK EDİLMELİ
Devlette arınma ve şeffaflaşmanın sağlanabilmesi Oslo’dan İmralı’ya kadar yapılan müzakerelerin, anlaşmaların ve verilen sözlerin eksiksiz açıklanmasına bağlıdır. Yıkım projesinden çözülme sürecine kadar Türkiye’yi köşeye sıkıştıran, milli birliğimizi ve tarihi haklarımızı köstekleyen karanlık ilişkiler hiçbir mazerete sığınmaksızın terk edilmelidir. MHP, bu asgari zemin muhtevasında herkesle görüşmeye açıktır.
3- VATANDAŞLIK TANIMI KORUNMALI
Anayasa’nın ilk 4 maddesinde anlam ve hükmünü bulan milli değerlerden, yine Anayasa’nın 66. maddesinde tarif edilen vatandaşlık tanımından caymak, bunlara sıcak bakmak, bu minvalde gizli ittifaklar aramak gafletten öte ihanettir.
4- 17/25 ARALIK’LA HESAPLAŞMA
17/25 Aralık, yakın dönemin en vahim yolsuzluklarının deşifre edildiği bir zaman aralığına tekabül etmektedir. Rüşvet ve yolsuzluk olaylarıyla etkin bir mücadele, olmazsa olmaz bir ön şarttır. Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, Türkiye’nin idari ve siyasi sorumluluğunu üstlenmiş her şahıs, yasa ve Anayasa’nın çizdiği sınırlarda hareket etme zorundadır. MHP, bu 4 maddeye hürmetle beraber riayet ve refakat gördüğü takdirde, Türkiye’nin siyasi istikrarsızlık yaşamaması için beklenilen fedakârlıkları çekinmeden gösterecektir. İhtiyaç duyulan hoşgörü ve diyalog atmosferi, demokratik sabır ve uzlaşma dinamiklerinin aktif hale getirilmesiyle kalıcı sonuçlarını kısa zaman içinde verecektir.