BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,67
ALTIN 2.956,78
HABER /  DÜNYA

Bahçeli’den ’Keloğlan’lı örnek

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Reyhanlı saldırısı sonrası Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarla vatandaşa ’Keloğlan masalları’ anlatt...

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Reyhanlı saldırısı sonrası Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarla vatandaşa ’Keloğlan masalları’ anlattığını söyledi. Bahçeli, Başbakan’ın hali ve durumu için ise “Ses var, görüntü yok; laf çok, eylem yok; boş konuşma çok, kararlılık ve yürek kesinlikle yoktur” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında hükümete Reyhanlı saldırısı üzerinden yüklendi. Reyhanlı’da 52 vatandaşın hayatını kaybettiği bombalı terör saldırısını hatırlatan ve Suriye’de başlayan olayların ardından Tükiye’nin sınırlarının delik-deşik olduğunu anlattı. “Bütün bu rezaletler yaşanırken, Başbakan Erdoğan, olanları pişkinlikle izlemekte ve Türk milletine adeta Keloğlan masalları anlatmaktadır” diyen Bahçeli, “ ‘Gereken cevabı misliyle veririz, şimdi büyük devlet refleksiyle hareket ediyoruz’ gibi içi boş sözlerle aczini ve pısırıklığını gizlemek gibi bin bir dereden su getirmektedir. Sormak gerekir ki, ataletin, acziyetin, sünepeliğin, sinmişliğin ve korkaklığın adı ne zamandır büyük devlet refleksi olmuştur?” diye sordu.
Reyhanlı saldırısı sonrasında Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarla ezbere konuştuğuna vurgu yapan Bahçeli, “Suriye Devlet Başkanı Esad’a karşı lafa gelince şahin kesilen, mangalda kül bırakmayan Başbakan’ın ‘Cilvegözü ve Reyhanlı saldırılarının arkasındaki güçleri biliyoruz’ diyerek sürekli ezbere konuşması ve boşa sallaması heyezanla eşdeğerdir” diye konuştu.

“BAŞBAKAN’DA SES VAR, GÖRÜNTÜ YOK”
Devlet Bahçeli, Reyhanlı’da patlayan bombalarla ilgili olarak Başbakan Erdoğan’ın eldeki belgeleri açıklaması gerektiğini söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Başbakan Erdoğan’ın hali, vakti ve durumu aynen şudur: ses var, görüntü yok; laf çok, eylem yok; boş konuşma çok, kararlılık ve yürek kesinlikle yoktur. Başbakan Erdoğan, Adana’da açık hava toplantımızı gerçekleştirdiğimiz gün içinde Reyhanlı’yı ziyaret ederek, bombalı saldırıları Esad yönetimine tekrar ihale etmiş ve ellerinde belgeler olduğunu açıklamıştır. Sayın Başbakan, sana sesleniyorum; Reyhanlı’da 52 canımızı alan katillerle ve azmettiricilerle ilgili elinde ne belge, ne bilgi ve ne bulgu varsa açıkla da milletimiz tüm gerçekleri öğrensin.
Başbakan bunları saklamamalı, gizlememeli ve sümen altı yapmamalıdır. Böylesi önemli bir belge ve ya da belgelere gerçekten de sahipse ortaya koymalı ve milletimizin bilgisine sunmalıdır. Meseleyi kuru laf kalabalığına ve karambole getirmemeli, ağırdan almamalıdır. Şeffaf ve açık olmalı kuşkuları gidermeli, endişeleri yok etmeli, korku bulutlarını dağıtmalıdır. Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık makamında konu mankeni olarak oturmuyorsa 52 şehidimizin kanlılarından ve arkasındaki güçlerden bunun hesabını sormalıdır. Yakalandığı iddia edilen şüphelilere değil, büyük resme odaklanmalıdır.”

“REYHANLI ZİYARETİNİN BİZİM MİTİNGİMİZLE MANİDAR ŞEKİLDE DENK GETİRİLDİ”
Bahçeli, Adana’da gerçekleştirdikleri miting sırasında Başbakan Erdoğan’ın da Reyhanlı’da miting yaptığını belirterek zamanlamaya dikkat çekti. Bahçeli şunları söyledi:
“Bu zatın Reyhanlı ziyareti ise orada yaşayan kardeşlerimize yeni bir zulüm olmuştur. Reyhanlı’nın kanı dökülmüş, Başbakan açık hava toplantısı düzenleyerek acıları hafife, Reyhanlılı kardeşlerimi sanki alaya almıştır. Reyhanlı’da cenaze vardır, kaldırılmamış tabutlar vardır; ama Başbakan fırsatçılıkla meşguldür. Her hanede üzüntü, her hanede bezginlik ve bitkinlik vardır; gelin görün ki Başbakan bunlara duyarsız ve vicdansız yaklaşmıştır.
Reyhanlı ziyaretini önce 30 Mayıs diye ilan eden, arkasından da bizim mitingimize manidar şekilde denk getiren Başbakan, acıları paylaşmaktan ziyade bunlardan nemalanacak ve siyasetine alet edecek kadar sorumsuz ve insafsızdır. Reyhanlı’nın canı yanmışken, koştura koştura ABD’ye giden, vahşeti engelleyemeyen ve politikalarıyla da buna çanak tutan Başbakan’ın Reyhanlılı kardeşlerimin yüzüne utanç duymadan, ciğeri yanmadan nasıl bakabildiği de gerçekten merakımızı celbeden bir konu olarak karşımızdadır.”
(İHA)