BIST 9.835
DOLAR 35,07
EURO 36,61
ALTIN 2.951,02
HABER /  DÜNYA

Bahçeli’den hükümete sert eleştiriler (2)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti’nin “Milli İradeye Saygı” mitinginde pankart açan ülkücülere sert çıktı. Bunun bir siyasi entrika...

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti’nin “Milli İradeye Saygı” mitinginde pankart açan ülkücülere sert çıktı. Bunun bir siyasi entrika olduğunu savunan Bahçeli, “Bugün biz, konuyla ilgili gerekli hukuki müracaatı da yaparak, partimize dönük terbiyesizliğin hesabını yargı nezdinde ucu nereye dayanırsa dayansın soracağız” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gezi Parkı olaylarına değinen Bahçeli, “Başbakan ve hükümeti, Gezi Parkı buhranını kışkırtmak için elinden geleni yapmıştır” dedi.
Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın Gezi Parkı olaylarında suçluyu hep başka tarafta, dışarıda aradığını söyleyerek, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı da eleştirdi. Bülent Arınç’ın “Gerekirse askeri bile devreye sokabiliriz” şeklindeki açıklamasına tepki gösteren Bahçeli, “Düne kadar şikayet ettikleri askeri bile devreye sokacaklarını ifade eden bazı hükümet üyeleri ateşle oynadıklarını göremeyecek kadar şuurlarını kaybetmiştir. Darbe davalarıyla, Türkiye’nin bağırsaklarını temizlediğini iddia eden malum Başbakan Yardımcısı; ‘burası dingonun ahırı değil, hukuk devletidir’ diyerek herkese gözdağı vermiştir. Askerimizi, bölücü katillerin önünden çekip de Taksim’e indirme planları ve masum vatandaşlarımızla karşı karşıya getirme niyetleri en vahşi dingoluk değil midir?” diye sordu.
Başbakan Erdoğan’ın sanatçılarla gerçekleştirdiği görüşmeleri de değerlendiren Bahçeli şöyle konuştu:
“Tribünde oturanlar, dizi film setinden çıkıp oraya buraya koşanlar, İstanbul gecelerinde boy gösterenler, şu işe bakınız ki Başbakanla toplumsal bir mesele hakkında görüş alışverişinde bulunmak üzere masaya oturmuşlardır. Bu olanlar oynanan oyunun bir parçasıdır. Herkes önceden yazılmış rolü kapsamında hareket etmektedir. Ve Gezi Parkı ateşini belirli bir seviyede tutmak için yapılan AK Parti kontrollü ve güdümlü, derin ellerin de devrede olduğu bir operasyondur.
Bu gelişmeler kapsamında kanaatimiz odur ki, Başbakan Erdoğan’ın toplumsal tansiyonu ve kanamayı belirli bir sınırda tutarak sürmesini istediği anlaşılmaktadır. Bu ihtimali kesinlikle yabana atmamak lazımdır. Zira kendi partisinin zayıflamasını bu şekilde durduracağını düşünmüş olması hesaba katılması gereken bir durumdur. Hükümet çıkmaza girdiğinden can simidine ihtiyaç duymuştur.”

“MİLLİ İRADEYE SAYGI MİTİNGLERİ TESADÜF GÖRÜLMELELİDİR”
MHP lideri Bahçeli, konuşmasının bir bölümünde ise, AK Parti tarafından Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirilen “Milli İradeye Saygı” mitinglerini de değerlendirdi. Bahçeli şunları söyledi:
“Birden bire ‘Milli İradeye Saygı’ temalı açık hava toplantılarını düzenlemesi, tesadüf görülmemelidir. Başbakan Erdoğan kendi cephesine arkası arkasına yığınak yapma derdindedir. AK Parti’nin erimesini frenleyebilmek amacıyla iç dinamikleri yapay dış korkuluklarla örtmeye ve ötelemeye çabalamaktadır. Uluslar arası medyaya çatması bundandır. Türkiye’deki medya organları da iktidar korkusundan tam bir oyuncağa çevrilmiş, hemen hemen birçoğu susturulmuştur.
AK Parti’nin sözde benimsediği demokrasi anlayışı işte bu kadar hoşgörüsüz ve ilkeldir. Daha düne kadar milli değer ve ilkelerimize karşı müştereken kumpaslar hazırladığı Avrupa Parlamentosu’yla bugünlerde ters düşmesi boşuna değildir. Avrupalı komiserler içişlerimize karışırken, Türkiye’nin dokunulmaz haklarına ve tarihsel varlığına kast ederken acaba Başbakan Erdoğan’ın aklı neredeydi? Avrupa Birliği, PKK’lıları koruyup kollarken, hatta aktivist olarak ilan ederken Başbakan nerede gezmekteydi?”

“DEMOKRASİYLE GELEN BAŞBAKAN YİNE DEMOKRASİYLE GİTMELİ”
Bahçeli, Gezi Parkı olaylarına ilişkin olarak ise hükümetin ancak seçimle değişebileceğine vurgu yaptı. AK Parti’nin ancak seçimle gidebileceğine dikkat çeken Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Demokrasiyle gelen Başbakan ve hükümeti yine demokrasinin imkanlarıyla götürülmeli ve siyaseten bitirilmelidir. Türkiye’nin AK Parti ile yollarını ayırma vakti gelmiş ve geçmektedir. Başbakan Erdoğan Türk milletini birbirine kırdırmadan, birbirine hasım hale gelen getirmeden mutlaka gitmelidir. TOMA’cı AK Parti’ye tahammül kalmamıştır. Başgaz Erdoğan’ın inandırıcılığı tükenmiştir. İnsanlarımızın milli ve manevi değerlerini öğüten iktidar demokrasisiyle görevden alınmalıdır. Türkiye daha fazla dara düşer, işler daha da içinden çıkılmaz hal alırsa mutlaka demokratik mekanizmalar harekete geçirilmeli, bu iktidara son vuruş sandıkta yapılmalıdır.”

“BAŞBAKAN’IN TEŞEKKÜRÜNÜ KABUL EDECEK DAVA ARKADAŞIM YOKTUR”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, AK Parti’nin Sincan’da gerçekleşen mitingine katılarak pankart açan ülkücülere de sert çıktı. Oradaki ülkücülerin MHP’li olmadığına vurgu yapan Bahçeli, bunun bir siyasi entrika olduğunu ve konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi. Bahçeli konuyla ilgili olarak şunları kaydetti:
“Şunu herkes bilmelidir ki, Başbakan’ın teşekkürünü kabul kabul edecek hiçbir dava arkadaşım yoktur. AK Parti’nin mitinginde üç hilalimizi ve bozkurt simgemizi çalarak kullananlar da MHP’li olmadığına göre Başbakan dolandırıcılara, sokak serserilerine teşekkür etmiş sayılacaktır. Üç hilalin ve bozkurt simgesinin AK Parti mitinginde kullanılması çok net ve siyasi bir entrikadır. Bunun tarafımızdan hoş görülmesi de düşünülemeyecektir. Bu ahlaksızlığın içinde kimlerin olduğu, kimlerin parmağının bulunduğu az çok bellidir.
Başbakan Erdoğan; yavuz hırsız ev sahibini bastırır mealinden yaptığı konuşmaları bir yana bırakmalı, siyasi ahlaksızlığın ve mili irade saygısızlığının hesabını vermelidir. Ve bu tezgahın içindeyse hemen özür dilemeli, paralı askerlerini yargıya teslim etmelidir. Nitekim bugün biz, konuyla ilgili gerekli hukuki müracaatı da yaparak, partimize dönük terbiyesizliğin hesabını yargı nezdinde ucu nereye dayanırsa dayansın soracağız.
Başbakan Erdoğan şayet bu tezgahtan haberi yoksa, o halde çok kritik bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu mutlaka görmelidir. AK Parti’nin açık hava toplantısında, Başbakan’ın konuşma yaptığı platforma çok yakın bir noktada kolaylıkla kimliği meçhul isimler büyük boyutlu değişik flama ve afişleri açabiliyorsa durum ciddi demektir. Bu kapsamda Başbakan Erdoğan’ın tuzağa düşürülme ihtimali de çok fazladır. Yani kimliği müprem afişçiler, kiralık pankartçılar Başbakan’ın dibine kadar güvenlik çemberini aşarak gelmişse, gözü kara suikastçılar da rahatlıkla bunu yapabileceklerdir.”
(İHA)