MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada hükümete sahip çıktı...
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmada önce Uludere'de 35 köylünün yaşamını yitirdiği operasyonla zor durumda kalan AK Parti hükümetine sahip çıktı.
Bahçeli, bu desteğin ardından ise hükümeti "bölücülükle" ve "okyanus ötesinden talimat almakla" suçladı.
Bahçeli, AK Parti'yi Bülent Arınç üzerinden "Gözlerinden yaş ve ağzından fitne eksik olmayan AK Parti'nin çok konuşan bakanı, bu topraklarda herkes kendin kimliğini rahatça söyleyecektir, diline saygı duyacağız sözleri AK parti'nin gerçek yüzünü göstermiştir" sözleriyle vurdu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
MHP lideri Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşları şöyle...
AK PARTİ MHP'YE KARA ÇALDI
MHP'ye yönelik düşmanlık ve hasmane tutumların, ilham ve besin kaynağı neresinden bakarsak bakalım AK Parti'nin yıkımdaki kararlılığıyla yakından ilgili olmuştur. Demokratik yarışta kara çalarak rakiplerini geride bırakan iktidar, her kötülüğe başvurmuştur. Bu kapsamda 2011 yılı siyasetin haysiyetten ikmale kaldığı bir yıl olarak vicdanlarda tescil edilmiştir.
Okyanus ötesinin MHP'siz meclisi amacına ulaşamamış, MHP 3 hilali yalnız bırakmamıştır. İnandığımız yolda kararlılıkla ilerledik ve fesadın bariyerlerini devirdik. Türkiye sevdalısı yürekler yüce Allah dışında kimsenin karşısında diz çökmemiş, bundan sonra da çökmeyecektir.
Ayrılmaya kapalıyız, dağılmaya uzağız, kavgaya mesafeliyiz ve Türkiye'yi dinamitlemeye çalışanlara tavizsiziz. Cumhuriyet savunucusuyuz.
2011'İ DEĞERLENDİRDİ
Peşin yargılarla ve felaket tellallığıyla hareket etmiyoruz, ancak görünen köyün kılavuz istemediğini de itiraf etmek mümkün. İçerde ve dışardaki kaygı verici gelişmelere yıl boyunca şahit olduk. AK Parti ateşle çevrili bir alana, ülkemizi gözü kapalı bir biçimde sürüklemiştir. Bunların en başında ise Arap Baharı isimli BOP projesi gelmiştir. Küresel hedeflerin müslüman coğrafyasına taşınması sağlanmıştır.
DİYARBAKIR'I TAHRİR'E ÇEVİRME ÇAĞRISI
Diyarbakır'ı Tahrir'e çevirme çağrısı, bizim dışımızda kimsede uyarıcı bir etki yapmamıştır. Yanıbaşımızdaki barut kokusu üzerimize düşmeye başlamıştır. Küresel angajmanlara gözü kapalı teslimiyet, sonu meçhul bir sürecin kapılarını ardına kadar aralamıştır. Irak'ın kuzeyinde teröristelri koruma altına alan Barzani AK Parti'nin yanında durmuştur. Bölücü çevreler, Avrupa Birliği AK Parti şakşakçılğına soyunmuştur.
Cadde ve sokaklarımız, dağlarımız silahlı insan müsvettteleri tarafında kuşatılmıştır. Özellikle Hakkari Çukurca'da yaşanan şahadetler milletimizi haklı bir infiale yöneltmiştir. Bebeklere kıyan masum kızları vuran şeref ve insanlıktan nasibini almamış canavarlar, Türk milletini 2011 yılında da üzmüştür.
BÖLÜCÜLÜK HÜKÜMET PROGRAMINDA GİZLİ
Başbakan Erdoğan hükümet programı ile her kimliğe yaşam tarızna saygı duyacaklarını açıklamıştır. Şüpheye yer bırakmayacak kadar açıktır ki AK Parti'nin bölücülüğü bu hükümet programında gizlidir.
AK PARTİ'NİN BÖLÜCÜ BAKANI
Tanınma istekleri ve federasyon istekleri bu ortamda kemikleşecek ve kabından taşmasına neden olacak. Erdoğan'ın başlama vuruşunu yaptığı kimlik temelli parçalanma sürecine, kendi hükümetinden ve siyasi bölücü yüzlerden katkı ve destek gelmesi şaşırtıcı görünmemelidir. Gözlerinden yaş ve ağzından fitne eksik olmayan Ak Parti'ni çok konuşan bakanı, bu topraklarda herkes kendin kimliğini rahatça söyleyecektir, diline saygı duyacağız sözleri AK parti'nin gerçek yüzünü göstermiştir. Sorarım size AK Parti tek millet, tek bayrak olmayı nasıl anlatacaktır.
2012 kolay geçmeyecek. Etnik bölücülük AKP eliyle cepheden saldırıya uğramıştır. Timsah gözyaşı dökenlerin milletimizi ağlatmalarına izin vermeyeceğiz. Çanakkale geçilmez diyenlerin mirasını onlara yağlamatmayacağız. Dil hakkı, kültür hakkı, kimlik hakkı ne varsa vereceğiz, bu bizim cebimizden verdiğimiz bir şey değil diyenlerin, gün gelecek adalet önünde neleri vermek zorunda kalacaklarını göreceğiz. Anayasa yoluyla bin yıllık derin bağların koparılmasına izin vermeceğiz. Kimse boş hayale kapılmasın.
ULUDERE SKANDALI
Gerekli analizi yaptık ve yazılı basın açıklamasıyla görüşlerimizi paylaştık. Terörist geçiş güzergahı olarak belirlenen sınır noktasına düzenlene operasyonda sivillerin hayatlarını kaybetmesi kuşku uyandırmıştır. Yapılan cenaze törenlerinin PKK şovuna çevrilmesi, örgüt paçavralarının tabutlara serilmesi, olayın arkasındaki sisli yanları da netleştirmiştir. Şehirlerde örgüt üyelerinin düzenlediği saldırılar, tahammül sınırlarını zorlamıştır. Halkını bombalayan devlet manşetleri, yeni bir oyunun gösterime girdiğini açıklıkla kanıtlamıştır. Kaymakama kalkan kanlı elleri, toplum psikolojisi olarak masumlaştıranları milletimiz kızgınlıkla takip etmiştir. Olay hükümet tarafnıdan çok yönlü araştırılmalı ve gerçekler ortaya çıkarılmalıdır. Bugüne kadar yapılan açıklamalarda, Genelkurmay'ın açıklaması dışında doyurucu bir açıklama yapılmamıştır.
OKYANUS ÖTESİNDEN GELEN TALİMAT
Terör olayının ilk görüldüğü 1984 yılından itibaren Kuzey Irak'tan Türikye'ye terör saldırıalır açıktır. Destek ve bölücü saldırıları yıllardan beridir tehdit algılamalarında başı çekmiştir.
Artık kimse Irak'ın kuzeyinden kaynaklı bir terör tehdidinin kalmadığını söyleme imkanı yoktur. Barzani'nin kanatları altında PKK eylemelerini sürdürmektedir. Terörü geri planda destekleyen mihrakların, aynı başarıyla caydırıldığını kimse iddia edemez. PKK terör örgütü her dönemde kendisine deste çıkacak, yeni sahipler bulabilmiştir. Bu inkar edilemeyecek bir gerçektir. Bugün artık Irak'tan Türkiye'ye düzenelnen saldırlarını küresel projeler nedeniyle olduğunu herkes bilmektedir. Bu projeler okyanus ötesinden yönetilmektedir.
GÜMRÜK NOKTASI DEĞİL, ÖRGÜT GÜZERGAHI
PKK terör örgütünün arkasında yürütülen küresel projeler vardır. ABD'ye rağmen, ABD'yi ikna ederek Kandil'e girilmesi mutlak anlamda şarttır. Kandil'e bayrak dikilmesi çağrımızın arkasında bu tespitler bulunmaktadır.
Yıllardır sınır bölgelerinden geçim sağlamak maksadıyla giriş çıkış yapanlar vardır ve kaçakçılığı halen sürdürmektedirler. Terörle mücadelenin hız kazanmaya başladığı yıllardan itibaren gözardı edilmiştir. Teröristlerin yaygın olarak kullanıldığı güzergahların kaçakçılık için de kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Buraların ne maksatla kulanılacak olursa olusn, güvenlik güçleri ile karşılaşmayı göze almış olmalılar. Burada üzerinde düşünülmesi ve sorgulama yapılması gereken şudur. Kaçakçılık yapanlar ya istihbarat yanılmalarına alet edilecektir, canlı hedef haline getirilerek isyan provolarına alet edileceklerdir. Buradan çıkaracağımız bir diğer sonuç ise AK Parti'nin yatırım yapma ididalarının iflas ettiği de ortaya çıkmıştır.
Uludere sınır bölgesinde ölenler bu kadar büyük bir grup halined PKK ile onun etkin oludğu alanda güven içinde kaçakçılık yapıyorsa aklımıza iki husus geliyor. Bunlar kendilerine dokunulmağdığının garantisini almışlar, ya da tuzağa çekilip öldürülme ile karşı karşıya bırakılmışlardır.
Aktütün, Dağlıca ve Gediktepe baskınlarından sonra yapılan ithamlar hepimizin gözü önünde yaşanmıştır. Yüzde 1 bile ihtimal olsa bu bir tehdit olarak algılansa bile devlet gereğini yapmalıdır ve bu son olayda da yapmıştır.