BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,11
ALTIN 2.970,68
HABER /  POLİTİKA

Bahçeliden diyet iddiası

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümeti teslimiyetçilikle suçladı.

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Henüz ateşkesin bile sağlanamadığı, çatışmaların yer yer sürdüğü ve tarafların mevzilerini daha da güçlendirdikleri Güney Lübnan'a gidilmesi, Türk askerinin ateş hattına atılmasıyla eş anlamlı, büyük bir gaflet olacaktır'' dedi. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin Lübnan'a asker gönderilmesinin görüşülmesi amacıyla TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırma kararının ''dış politikada izlenen teslimiyet siyasetinin son tezahürü'' olduğunu savundu.

Hükümetin, Lübnan'a asker göndermenin ağır risk ve tehlikeleri konusundaki telkin ve uyarıları göz ardı ettiğini iddia eden Bahçeli, açıklamasında şunları kaydetti: ''Siyasi ömrünü birkaç ay daha uzatabilme hesabıyla ABD'ye ve AB'ye olan diyet borcunun son taksitini Türkiye'yi Lübnan macerasına sürükleyerek ödeme yolunu seçmiştir. Bugün yaşananlar, hesap verme gününün geldiğini görmenin korkusu ve telaşı içinde hezeyan girdabında boğulmakta olan AKP'nin son çırpınışlarıdır.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün yaptığı Ulusa Sesleniş konuşmasında başlattığı ihanet tartışması, bu ruh halinin bir aynası olmuştur. Başbakan Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin bölgesindeki gelişmelere seyirci kalmasının tarihimize, geleceğimize ve milli çıkarlarımıza ihanet olacağı hezeyanını seslendirmiştir. Kendisine buradan hatırlatmaz isteriz ki, AKP döneminde yapılanların hesabı yakında bir bir sorulduğunda, ihanet erbabının kimler olduğu bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacaktır.

Lübnan'a asker gönderme kararını haklı göstermek için üretilen sahte gerekçelerin tümü safsatadan öte bir anlam taşımamaktadır. AKP tecrübesinin bedelini çok ağır biçimde ödeyen aziz milletimiz, aklı ve idrakiyle alay eden ilkesiz karaborsacıların yalanlarına inanmamayı artık öğrenmiştir. AKP'nin yalan, takiye ve hileden ibaret olan siyasi sermayesi artık tükenmiştir.''

''KARA MİZAH ÖRNEĞİ''

Hükümetin Lübnan'a asker gönderilmesini savunmasının Türk siyasi tarihine bir ''kara mizah örneği'' olarak geçeceğini ileri süren Bahçeli, ''Türkiye'nin milli çıkarlarını Kıbrıs'ta ve Kuzey Irak'ta hatırlamayan Başbakan Erdoğan'ın şimdi yaptığı, AKP hanedanlığını sürdürmek için bel bağladığı koltuk değneklerine olan destek bedelini milli çıkarlarımızı maske yaparak Türkiye'nin sırtından ödetmeye çalışmaktır'' dedi.

Türkiye'nin milli çıkarlarından bahsetmek için önce siyasi sicilin temiz olması gerektiğini ifade eden Bahçeli, Irak'ta Türkmenlerin sıkıntılarına göz yumulduğunu, Kıbrıs'ta Türk varlığının yok olmaya mahkum edildiğini savundu. Bahçeli, şöyle devam etti: ''Kuzey Irak'taki terör yuvalarına karşı Türkiye'nin meşru hakkı olan sınır ötesi operasyonları rafa kaldıran AKP hükümeti, bunun yerine Lübnan'da BM operasyonlarına katılmak için yüce Meclis'i toplantıya çağırmaktadır.

Bölücü terörün büyük şehirleri ve tatil beldelerini kan gölüne çevirdiği, ormanlarımızın hain militanlar tarafından her gün kundaklandığı ve Antalya, Marmaris, Mersin, Adana ve İstanbul'da bombaların birbiri ardından patladığı bir dönemde tatilde olan ve bu vahim olayları tribünden bir seyirci gibi izleyen hükümet, hiç sıkılmadan Türk askerini Lübnan yangınının içine atmayı amaçlamaktadır. Türkiye'nin milli güvenliğini sağlamada emsali olmayan bir acz sergileyen AKP hükümetinin, buna karşılık ABD'ye yaranma düşüncesiyle Lübnan topraklarında İsrail adına polislik görevi üstlenmek için can atması, Türkiye'ye şeref ve itibar kazandırmayacaktır.''

ABD'nin PKK terörü karşısında sergilediği tutumun da endişe verici olduğunu savunan Devlet Bahçeli, siyasi irade oluşmadığı sürece ABD'nin PKK koordinatörü atamasının da fiiliyatta hiçbir anlam taşımayacağını ileri sürdü. Hükümetin Türkiye'nin büyük ülke olduğunu Kuzey Irak'ta değil Lübnan'da göstermek için TBMM'yi göreve çağırdığını iddia eden Bahçeli, ''Hükümetin Lübnan'a asker gönderme konusundaki izin talebi artık TBMM'nin önündedir. Türk milletinin temsilcileri olan milletvekilleri, şimdi vicdanları ve tarihi sorumluluklarıyla baş başa kalarak bir karar vereceklerdir'' dedi.