BIST 9.673
DOLAR 35,18
EURO 36,60
ALTIN 2.960,43
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

Bahçeli'den Davutoğlu'na sert yanıt

MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Davutoğlu'nun 'Bahçeli'ye milliyetçiliği öğreteceğiz' sözlerine yanıt verdi.

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun önceki gün söylediği 'Bahçeli'ye milliyetçiliği öğreteceğiz' sözleri ile ilgili olarak "Senden bozkurt olmaz, olsa olsa fındık kurdu olur" dedi.

Seçim meydanları giderek kızışıyor. 2015 genel seçimleri için seçmenlerin önüne çıkan liderler atışmaay başladı. Başbakan Davutoğlu'nun hafta sonu yaptığı açıklamaya Bahçeli Almanya'dan yanıt verdi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Almanya'nın Oberhausen kentinde, Avrupa Türk Konfederasyonu'nun düzenlediği etkinlikte yaklaşık 10 bin kişiye hitap etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun  önceki gün söylediği 'Bahçeli'ye milliyetçiliği öğreteceğiz' sözleri ile ilgili olarak  şunları söyledi:

"TERECİYE TERE SATMA"

"Davutoğlu bize milliyetçilik öğretecekmiş. Kıyamet alameti bu olsa gerektir. Başbakan'ın milliyetçilik cahili, fukarası ve hasmı olduğunu bilmeyen kalmamıştır. Sayın Davutoğlu, tereciye tere satma; sen önce git etrafına milliyet nedir onu öğret, adamlık nasıl olur onu göster, eğer biliyorsan ahlakın, şeref ve namuslu olmanın faziletlerini anlat. Senden bozkurt olmaz, senden olsa olsa fındık kurdu olur. Parlamenter sistemden güç ve meşruiyet alan Başbakan, başkanlık sistemini bizzat kaleme aldığını söyleyerek makamını inkar etmiş, zavallı duruma düşmüştür."

"BAŞKANLIK, FEDERASYON DEMEKTİR"

Başkanlık sistemi tartışmalarına değinen Bahçeli, "Yeni Türkiye-Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemiö içi boş bir klişe slogan, yeni bir aldatma propagandası olarak gündemdedir. 17-25 Erdoğan, "400 milletvekilliği verin, yeni Türkiye'yi kuralım, yeni anayasa ile Başkanlık sistemine geçip Türkiye'yi uçuralımö yalanlarıyla AKP'ye oy dilenmektedir. Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanı tarafsızdır. Görevine başlarken bunun için şerefi ve namusu üzerine yemin etmiştir. Şeref ve namus kavramları, bundan nasibini alanlar için elbette ve mecburen bağlayıcıdır. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olarak tarafsız kalmasını beklemek bu nedenle abesle iştigaldir. Erdoğan açıktan taraftır ve bunu da gizlemeye gerek duymamaktadır. İmralı canisi ile başlattığı ihanet sürecinin yanındadır. Türkiye'yi soyanların safındadır. Rüşvetçi acem şarlatanları Erdoğan'ın hayırsever işadamlarıdır. Millete küfreden ahlaksızlar Erdoğan'ın dostluk çemberindedir. 17-25 Erdoğan taraftır. Bu nedenle şeref ve namusu üzerine ettiği yemini hatırlatmak nafiledir. Recep Tayyip Erdoğan, aslında Türk tipi değil "Tayyip tipiö başkanlık hayalleri kurmaktadır. Bütün yetkilerin kendisinde toplandığı, Yargının kendisine bağlandığı, Yasama organı Meclis'in kendi kontrolüne sokulduğu, Denge, denetim ve fren sistemi olmayan, Tek adam diktatörlüğü, tahtsız ve taçsız sultanlık peşinde koşmaktadır. Beştepe'nin Başkanlık sisteminin faziletleri konusunda söylediklerinin tümü yalandır ve aldatmacadır. "Türkiye prangalardan kurtulsun ve şaha kalksın, daha hızlı karar alınsın, daha süratli iş yapılsınö sözleri asılsızdır. Amaç başkadır, hesap başkadır. Başkanlık, federasyon demektir. Bu da Türkiye'yi bölünmeye götürecektir. İmralı canisi ile pazarlıklarda, yeni anayasa ile bölünme yolunun açılması amaçlanmaktadır. Başkanlık sistemi, bu ihanet sürecinin sonuçlandırılması için istenmektedir.17-25 Aralık yolsuzluk dosyalarının bir daha açılmamak üzere kapatılması ve bu rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk çarkının döndürülebilmesi, Erdoğan'ın bütün yetkileri elinde toplayarak diktatörlüğünü ilan etmesine bağlıdır. Yeni anayasa ile başkanlık sistemine geçilmesi bunun için istenmektedir" diye konuştu.

"TARİHİMİZİN HİÇBİR DÖNEMİNDE BİZDEN HİTLER YA DA KORKUNÇ İVAN ÇIKMAMIŞTIR"

Dünya kamuoyunun 1915 Olayları konusundaki tutumu ve açıklamalarını eleştiren Bahçeli, "ABD Başkanı, büyük felaket çamuruna ilaveten, mesajında 20'inci yüzyılın ilk kitlesel vahşeti yorumuyla soykırım demenin dibine gelmiş, Papa'nın söylemini olumlu bulmuştur. Erdoğan bir yıl önce özür mektubu yayınlamış, Başbakan Davutoğlu'nun bir Başdanışmanı 1915 olaylarına açıkça soykırım demiştir. Davutoğlu'na tavsiyem, değişik ülkelere yazılı ve sözlü mesaj vermektense, yanı başındaki çürümüş, Erivan nüfusuna kayıtlı, Ermeni çetelerinin bakiyesi malum danışmanıyla ilgilenmesidir. PKK'nın siyasi şubesi HDP Ermeni diasporasının iddialarına destek vermiş, soykırım hayasızlığını diline dolamıştır. Anlayacağınız kimin Türk milletiyle alıp veremediği varsa, 1915 olaylarının 100'üncü yılını fırsat görmüştür. Tüm kirli niyetler ortalığa saçılmıştır. Her şey bir yana, Almanya bu kin ve karartma koalisyonuna nasıl katılmıştır? Üç kıtada dört yıl üç ay devam eden ve yaklaşık 350 milyon insanın katıldığı, 70 milyon insanın zayiatına, 25 milyon insanın ölümüne yol açan 1.Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'nun savaştığı hemen her cephede Türk zabitlerinin yanında Alman subayları da yer almıştır. Türk milleti dün Almanya'yla kader ortaklığı yapmış, aynı mevzilerde, aynı ateşin altında hizalanmıştır. Bu itibarla, Almanya Cumhurbaşkanı soykırım tezlerine nasıl destek verebilmiştir? Alman parlamentosunun gündemine bu soysuz yalan nasıl gelebilmiştir? Almanya Federal Cumhurbaşkanı'nın 23 Nisan'da Berlin Katedralinde düzenlenen törende, Türk tarihine ve Türk milletine karşı suçlama yarışına girmesi kabullenilmesi mümkün olmayan bir gaflettir. Her yıl 4 milyon Alman turist ülkemizi ziyaret etmektedir. Almanya'da Türklerin 80 bin işletmesi vardır ve yaklaşık 400 bin istihdamla 40 milyar avroya yakın cirolarıyla bu ülke ekonomisine katkı vermektedirler. Federal veya eyalet parlamentolarında Türkler hem milletvekili hem bakan olabilmektedir. Sanat, spor, bilim, sağlık ve hayatın diğer alanlarında, Türkler ellerinden geldiğince Almanya'ya değer üretmektedir. Bugüne kadar ilişkiler hep olumlu ve dengeli seyretmiştir. Peki ne olmuştur da Almanya soykırım kümesine girmiştir? Tarihsel bağlar, yaşanmış onca ortak hatıra hiç mi görülmemiştir? Almanya'nın Sayın Cumhurbaşkanı soykırım konusunda araştırma yapıyor, bu konuya kafa yoruyorsa, 1915'e değil, 2.Dünya Savaşı yıllarına samimiyetle eğilmelidir. Tarihimizin hiçbir döneminde bizden Hitler ya da Korkunç İvan çıkmamıştır" ifadelerini kullandı.