MHP Lideri Devlet Bahçeli grup toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulundu. 'Atatürk'e hakaret' tartışmalarına ilişkin sert sözler söyleyen Bahçeli, o isimleri de yerden yere vurdu.
Abone olMHP Lideri Devlet Bahçeli, son dönemde gündemden düşmeyen ‘Atatürk’e hakaret’ tartışmalarına değindi ve tepki gören konuşmaları yapan isimlere ateş pürkürdü.
Bahçeli, "Atatürk'e dil uzatanların yediği içtiği haram esip savurduğu haysiyetisizliktir. Bunlara sesleniyorum Türk tarihinden çirkin elinizi çekin zehirli dilinizi kesin.Alçakça ithamlarla Atatürk'ü gözlerden ve gönüllerden düşürecek sanan varsa ya zekaları kurumuştur ya da insanlıkları kaybolmuştur." dedi.
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından önemli satır başları;
ATATÜRK'E HAKARET İÇEREN SÖZLER
Atatürk'e saldırı ve sataşmalar olmuş ihtimal ki arkası kesilmeyecektir. Utanma bilmeyen, insanlık nedir bilmeyen bir avuç işbirlikçi ve kimliksiz sözde tarihçi Atatürk'e dil uzatmışlardır. Aşağılık dedikodu çıkarmışlardır. Bu dedikoduların kültürel hayatımızda yeri yoktur. Atatürk'e dil uzatanların yediği içtiği haram esip savurduğu haysiyetisizliktir. Tutarlar Mustafa Kemal'le uğraşır hakaret yarışına girerler. Nedir Atatürk'e çatmanın gerçek gayesi? Nasıl anlayalım bu iyi bu kötü diye ayrımlar yapmanın hedefini?
TÜRK TARİHİNDEN ÇİRKİN ELİNİZİ ÇEKİN
Tarihte husumet kazısı yapmak, kutuplaştırıcı bilirkişilik taslamak cahillik değilse düşmanlık sevindiren vatan hainidir. Bunlara sesleniyorum Türk tarihinden çirkin elinizi çekin zehirli dilinizi kesin. İkinci Abdulhamit ve Gazi Mustafa Kemal Türk tarihininin şerefli ve iftihar ettiğimiz iki yüzüdür. Mustafa Kemal'e ithamlarda bulunanlar bilmeli ki yalan ve iftira bumerang gibi geri dönecektir. Alçakça ithamlarla Atatürk'ü gözlerden ve gönüllerden düşürecek sanan varsa ya zekaları kurumuştur ya da insanlıkları kaybolmuştur.
Gazi Mustafa Kemal yalnızca hisleri, heyecanı ile değil aynı zamanda akıl, sabır, strateji, denge ve milli değerlerle hareket etmiş ve hedeflerine ulaşacağına inanmıştı.
PUSUYA YATMIŞ KÖKSÜZ İŞBİRLİKÇİLER...
98 yıl önce etnik aidiyetler milli bilincin önüne geçsin diye Samsun'a çıkılmadı. Ne kadar övünsek azdır. MHP 19 Mayıs şuurunu iliklerinde taşıyan kurucu kurtarıcı fikre dayanan işgale prim vermeyecek olan muhteşem millet eseridir. Bu eserin her satırı Türk tarihidir. 19 Mayıs'tan intikam almak, 29 Ekim'in rövanşını aramak için pusuya yatmış köksüz işbirlikçiler bizi etkisiz hale getirmek mecburiyetindedir. 19 Mayıs unutulmamış, unutulmayacak ve unutturulmayacaktır.
Hiçbir kötü ve aşağılık oyun başarıya ulaşamayacak, tehditler mesafe alamayacktır. Gençlerimiz Türkiye'nin bugünkü manzarasını endişe ile takip ediyor.
Türkiyemizin beka mücadelesi engelleme ve karşı saldırılara rağmen kardeşlik ve milli dayanışma ile sürmektedir. Sınır ötesinden kaynaklanan vahim dalga alarm vermektedir. 16 Nisan'dan önce CHP ile HDP arasında başlayan yakınlaşmanın 2019 rezervi ve yeni anayasa kılıfı ile taçlandırma ve siyasi nikahla tescilleme hedefi artık meydandadır. CHP mayınlı alanlarda dolaşmaktadır. HDP terör örgütü ile arasına mesafe koymamıştır. Türkiye içten ve dıştan kıskaca alınmıştır. Terör örgütleri destekçileri ile tuzaklar kurmaktadır.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ
PKK hızlı ve yoğun bir şekilde silahlanmaktadır. ABD ile Rusya'nın silah yardımlarına son vermesi gerektiğini vurgulamıştık. Türkiye-ABD ilişkileri krizdedir. Deyim yerinde ise can çekişmektedir.ülkemizin ikazlarına rağmen YPG, PKK silahlandırılmaktadır. ABD'nin ateşle oynadığı su götürmez gerçektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı ile yapacağı görüşme kritik ve tarihi önemdedir.Makamı ve mevki ne olursa olsun kimse gaflete düşüp Türkiye'yi aciz görmemeli terör örgütleri ile aynı seviyelere indirmemelidir. Sayın Cumhurbaşkanı arkasına milletimizin hayır duasını alarak mutahaplarının karşısına çıkacaktır. Sayın Erdoğan ABD'ye gitmekle isabetli karar almıştır. Elbette Türkiye derme çatma ülke değildir, çadır devleti hiç değildir. ABD ile ittifak sırf PYD , YPG, PKK yüzünden ağır şekilde zedelenir kopma noktasına gelirse başımızın çaresine bakmamız kadar doğal ve doğru tercih olmayacaktır. ABD'nin önünde iki yol vardır. Ya YPG-PKK'yla ilişkileri güçlendirecek ya da geri dönüp Türkiye ile pürüzleri aşıp el sıkacak.