Hükümetin anadilde savunma hakkını tanıyan yasal düzenlemesine MHP lideri Devlet Bahçeli'den sert tepkil geldi...
Abone olBahçeli, "Anadilde savunma densizliğinin hükümet nezdinde makul ve meşru görülmesi ve bu konuda gerekli girişimlerin yapılması Kandil, İmralı ve Barzani ittifakının elde ettiği bir mevzi olarak değerlendirilmelidir" dedi.
Türkiye'nin hem iç hem de dış gelişmelerin tazyik, baskı ve yönlendirmesi altında çetin ve çetrefilli günlerin içinden geçtiğini belirten Bahçeli, "Birbiriyle iç içe geçen olaylar halkası millet ve devlet bekasını endişe verici şekilde hırpalamaktadır. Ülkemiz içine girdiği bulanık ve bunalımlarla çevrelenmiş sürecin ağırlığı altında ezilmekte ve güç kaybına uğramaktadır. Nitekim devamlı irileşen ve mesafe alan buhran sarmalı milletimizi dört bir yandan çemberine almakta ve doğal olarak enerjisini tüketmektedir. Bölücü taleplerdeki dur durak bilmeyen ilerlemeler, buna karşılık AKP zihniyetinin verdiği tavizler meçhule sürüklenen ülke tablosunu fazlasıyla belirginleştirmektedir."
AÇLIK GREVLERİ
AKP hükümetinin PKK'ya teslim niteliğindeki adımları Türkiye'yi zifiri karanlık bir mecraya adeta mahkum ettiğini ifade eden Bahçeli, " Cezaevlerinde sürdürülen açlık grevleri, PKK'nın Meclis uzantılarının ölüm oyununda rol almaları maalesef ülkemizi tehdit kuşağına hapsetmiştir. İnsan hayatına saygı duymayan teröristlerin kendi bedenlerini vasıta yaparak sözde hak arayışlarına girmeleri ve ölüme yatarak dayatmalarını kabul ettirmeye çalışmaları tam bir kara mizah örneği olarak karşımızdadır. Milletimizin canına kast eden alçakların, küstahça kendi canlarına ihtimam gösterilmesini isteyerek hain isteklerine zemin ve ortam açmaya çalışmaları hezeyan ötesi bir durumdur. Tabut, ölüm, açlık üçlemesiyle Türkiye'yi felç etmeye ve bölücü emellere meydana açmaya zorlayan bu çürümüşlüğün AKP zihniyetinde karşılık bulması işin bir başka hazin ve hüsran yanını oluşturmaktadır."
ANADİLDE SAVUNMA
Bahçeli, "Anadilde savunma densizliğinin hükümet nezdinde makul ve meşru görülmesi ve bu konuda gerekli girişimlerin yapılması Kandil, İmralı ve Barzani ittifakının elde ettiği bir mevzi olarak değerlendirilmelidir. Bunun yanında, şu an itibariyle taşıdıkları görev ve sorumluluk ne olursa olsun, peşmerge reisi sıfatından çıkamayan Barzani ve Talabani'nin malum köhnemiş kalemler aracılığıyla hiçbir ahlaki ve insani yönü olmayan görüşlerini servis etmeleri Türkiye'nin nasıl bir zillete muhatap kaldığını göstermektedir. AKP'nin yakın dostu ve kardeşi olan bu ikilinin, ülkemizin içişlerine karışacak ve bölücü etnik terörü aklayacak kadar cüret ve cesaret kazanmaları hezimetin ve yenilgi psikolojisinin boyutunu göstermesi bakımından ibret vericidir" diye konuştu.
Bahçeli, "AKP'ye yol haritası çizen, PKK, İmralı ve bölücülük lehine çağrıda bulunmaya kalkışan bu iblis elçilerinin büyük milletimizi hafife almaları hiçbir şekilde izah edilemeyecek bir handikaptır. Bilhassa AKP'nin gururu Barzani'nin sözde Batı Kürdistan realitesinden bahsetmesi ve bunun kabulüne göndermede bulunması Türkiye'nin etrafında kümelenen hıyanetin ilan ve duyurusu olarak da görülmelidir. Başbakan Erdoğan'ın bu olan bitenleri tepkisiz, hareketsiz ve vurdumduymazlıkla izlemesi ise kime ve hangi hedeflere hizmet ettiğini bir kez daha netliğe kavuşturmuştur. Hiç şüphesiz son zamanlarda hızla dönen bölücülük çarkının, güç kazanan terör lobisinin, milletimizi risk ve tehlikeler kazanına atmaktan çekinmeyen iktidar zaafının amacına ulaşamayacağını herkes iyi bilmelidir" dedi.
YAKIN COĞRAFYALARDAKİ SORUNLAR VAHİM BİR HAL ALMIŞTIR
MHP'nin rezaletler serisine dayanacak ve karşılayacak donanım, potansiyel ve heyecana fazlasıyla sahip olduğunu vurgulayan Bahçeli, " Yanlışta buluşanlar, ihanetle yolları kesişenler, yanılıp da Türk milleti üzerinden hesap yapanlar Milliyetçi-Ülkücü hareketin vakar, hamiyet ve asaleti karşısında erimekten kurtulamayacaklardır. Ayrıca yakın coğrafyalardaki sorunlar vahim bir hal almıştır" diye konuştu.
İSRAİL'İN GAZZE'YE YÖNELİK SALDIRISI
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısına değinen Bahçeli şunları söyledi:
"İsrail'in Gazze'ye saldırısı ve Filistinli kardeşlerimizin kanını dökmesi yeni bir cinayet mekanizmasının devreye girdiğini işaret etmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi, mazlum Filistinli kardeşlerimize düzenlenen saldırıları nefretle ve lanetle kınamaktadır. ABD'nin Türkiye ve Mısır'a yönelik telkinleri ve İsrail'in yanında saf tutan tutumu insanlıkla bağdaşmadığı gibi, müttefiklik hukukuyla da uyuşmamaktadır. Şayet ikna edilmesi gereken öncelikli bir taraf varsa, onun da İsrail saldırganlığı olduğu gün gibi meydandadır. Mahzun ve masum Gazzeli kardeşlerimize vahşice bomba yağdırılması yeni bir kanlı sürecin habercisi niteliğindedir ki; buna çanak tutan, ortam açan, bahane bulan kim varsa ölümlerde pay ve hisse sahibidir. Partimiz İsrail'in füze ve bomba dilinden vazgeçmesini, siyasi hesaplar uğruna insanlığı çiğnememesini beklemekte ve uluslararası toplumun katliamlara sessiz kalmamasını içtenlikle talep etmektedir."