BIST 9.836
DOLAR 35,27
EURO 36,70
ALTIN 2.966,78
HABER /  GÜNCEL

Bahçeli'den AK Parti ile koalisyon açıklaması!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Davutoğlu’nun “MHP ile temaslarımız devam ediyor” sözüne, “Birisiyle koalisyon yaparken bize göz kırpılmasına rıza gösteremeyiz” yanıtını verdi.

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yozgat programı dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bahçeli, Başbakan Davutoğlu’nun “MHP ile temaslarımız devam ediyor” sözüne, “Siz birisiyle koalisyon yaparken bize göz kırpılmasına rıza gösteremeyiz” yanıtını verdi.  AK Parti ile MHP arasında yakınlaşma olmadığını söyleyen MHP lideri Bahçeli, “Toplumsal yarılmayı önlemek için en doğru koalisyon AKP ve CHP’dir” diye konuştu.

"SÜREÇ BİR KAÇ CÜMLE İLE BİTMEZ"

Bahçeli, Cumhurbaşkanı’nın ‘Çözüm sürecini sürdürmek mümkün değil’ açıklamasına şu tepkiyi verdi:
"Cumhurbaşkanı'nın 'çözüm süreci bitti' sözünü inandırıcı bulmak çok doğru olmaz. Eğer bu bir süreçse bir cümleyle bitecek hali yoktur. Ayrıca Beşir Atalay’ın bu konudaki açıklamaları Cumhurbaşkanı’yla çelişir haldedir. Bazı kavramlar birbirleriyle terstir. Birkaç cümle ile 'çözüm bitti' demek yeni bir gaflete milleti düşürmektir. Buna düşmemek lazım… [Erdoğan çözüm sürecinden vazgeçtiğine dair Kuran’a el basarsa] o zaman mesele kalmaz. Bunlar da tabii yeri geldiğinde Kuran aldatmasına girmezlerse. Onun için Diyanet İşleri Başkanı ve milletin huzurunda yapalım diyoruz. Ama önce şartları kabul edecek. Protokoller hazırlanacak. Anlaşmalar yapılacak. Buyurun basın elinizi Kuran’a. İnanan bir Müslüman için çok önemlidir bu uygulama. Benim için çok önemlidir."

“ERDOĞAN KENDİNİ GÜVENCEYE ALMAK İSTİYOR”

Bahçeli, Cumhurbaşkanı’nın bir hükümet ya da seçimle kendini güvenceye almak istediğini iddia etti:
"7 Haziran’da ne olduysa birden bazı olaylar hızlı bir gelişme içine girdi. Oysa çözüm sürecinde samimi ilkeli durmuş olsalardı, seçim sürecinde yüksek destek bulmuş olan HDP ve AKP rahatlıkla kimsenin özellikle çözümden yana olanların itiraz etmeyeceği bir koalisyon oluşturabilirlerdi. Bunu yapmadılar. Eğer bazı uygulamalar devam ederse 17 - 25 olaylarının gözden geçirilmesi ve hesaplaşma sürecine gireceği korkusu var. Hal böyle olunca ya arzuladığı şekilde kendisini güvence altına alabilecek bir koalisyon hükümeti aramakta veya seçime gitmek suretiyle değişik yöntemler uygulamak kaydıyla tek başına iktidar olabilecek bir AKP ortaya koymaya çalışmaktadır. Yoksa başka türlü izahı yok."

"BİR KAÇ MİLLİYETÇİ İFADE İÇİN ERDOĞAN'IN PEŞİNDEN Mİ GİDECEĞİZ?"

Bahçeli “AK Parti’nin HDP ve terör konusundaki son tavrıyla, milliyetçi oyları almayı arzuladığı yorumlarına ne diyorsunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Erdoğan’ın gerçek niyetini kamufle eden cümleler bunlar. Yani Milliyetçi Hareket Partisi’nin hangi eylemlerle oylarının bütününü alabilecek veya bir kısmını alabilecek. Bununla kimi tehdit ediyor? Milliyetçiliği farklı yorumlayınca veya birkaç cümle ile milliyetçi ifadeler ortaya korsa, MHP işi gücü bırakıp Erdoğan’ın arkasına mı takılıp gidecek? Bunu Erdoğan’ın ortaya koyduğu gerekçeleri kamufle etmek için MHP’ye giden oyları tekrar alma niyeti taşıyor şeklinde izahla kabullenmek çok zor. MHP’nin oyunu çok küçümsüyorlar. MHP’yi parçalamak için tuzaklarla karşı karşıya bırakmaya çalışıyorlar."

"BİZE GÖZ KIRPILMASINA RIZA GÖSTERMEYİZ"

MHP lideri partisinin AK Parti ile koalisyon kurmayı düşünmediğini de ifade etti:

"MHP böyle bir koalisyonu düşünmemektedir. Toplumsal yarılmayı önlemek için en doğru koalisyon AKP ve CHP’dir… AKP - CHP müzakereleri ile MHP’nin milletvekillerinin zaman zaman birileriyle karşılaşarak yaptıkları ayaküstü sohbetlerle eşdeğer tutmamak lazım. MHP çok zayıf karakterli bir parti değil. Siz birisiyle koalisyon yaparken bize göz kırpılmasına rıza gösteremeyiz… Her görüşmenin, her şeyin koalisyon oluşumuna zemin teşkil edecek yakınlaşma olarak algılanmaması lazım."

AKP DAHA ÇOK OY ALSAYDI HDP'YE BU TAVRI ALIR MIYDI?

Bahçeli, “AK Parti 7 Haziran’da çok oy alsaydı HDP’ye karşı bu tavrı takınırlar mıydı?” sorusuna şu yanıtı verdi:

"Zannetmiyorum. Çözüm süreci de bitmezdi. Kızgınlıkların artmasına sebep olabilecek konuların da ortaya konulmasında yarar var. Güneydoğu Anadolu’da, bağımsız, dörtlü bir Kürdistan’ın kuzey sacayağını oluşturan bölgede uzun süreden beri alan hâkimiyeti çalışması var. Ondan çok yararlandılar. Böyle bir durum karşısında 2011 yılında bu alan hâkimiyeti için oluşturdukları ve gelecekte Kuzey Kürdistan olarak isimlendirecekleri yerdeki toplum milletvekili sayısı ile 2015 yılındaki milletvekili sayısı arasındaki fark Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemini engelleyen farktır. Kızgınlığı da buradadır. Rakamsal değerleri var anlatabiliriz."
“Azınlık hükümetini desteklemeyiz”

MHP SEÇİM ODAKLI AZINLIK HÜKÜMETİNE DESTEK VERİR Mİ?

MHP azınlık hükümeti ile seçime gidilmesi durumunda buna destek verip vermeyeceklerine hakkında ise şunu söyledi:

"Azınlık hükümetini niye destekleyelim? Seçime giderken ister mevcut hükümet olsun, isterse seçim hükümeti uygulaması olsun. Netice itibarıyla seçime gidilecek sandığa varılacak. Bizi ilgilendiren sandığa varılış yoludur. Nasıl olacağı konusu başkalarının sorunudur, bizim değil. Bu kadar ayrıntılı senaryolara gerek yok. Gidilecekse seçime gidilir."

“AKP’nin azınlık hükümetini desteklemeyeceğini söylediniz. Dört partinin içinde olduğu modelle seçime gidilir mi?” sorusuna ise “Hayır biz ona mecbur değiliz. HDP’nin içinde bulunduğu bir koalisyon şeklinde olmadığımız gibi. O tür dediğiniz milli koalisyon kavramını getirir. Millilik vasfının olması lazım koalisyon hükümeti olması için. Seçim hükümetinde olmak da mecbur değil. Girmeyebilirsiniz, katılıp katılmama konusunda serbestsiniz” dedi.