BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Bahçeli'den 12 aydına sert sözler

MHP Lideri Devlet Bahçeli Eskişehir'deydi. Burada halka konuşan Bahçeli Başbakan Erdoğan ile görüşen 12 aydına sert eleştiriler yöneltti. Bahçeli'nin bir sözü vardı ki..

Abone ol

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bugün devletin üniter yapısı, toprak bütünlüğü, milletin birliği ve dirliği çok büyük tehlike altındadır" dedi.

Eskişehir'in Sivrihisar İlçesi'ne bağlı Nasreddin Hoca Belediye Başkanı Cemal Dedebağ'ı ziyaret eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ilçe belediye binası önünde temsili Nasreddin Hoca Osman Lökçü tarafından karşılandı.

Başkan Dedebağ'la bir süre sohbet eden Bahçeli buradan Sivrihisar İlçesi'ne gitti. İlçe'de partili ve vatandaşlar tarafından karşılanan Bahçeli, belediye çay bahçesinde halka hitap etti.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, burada yaptığı konuşmasında, "Öyle konular vardır ki yanlış bir adım attıktan sonra geri alınması mümkün değildir. Aynı diş macunundan macunun çıkması gibidir. Macunu geri tüpe sokamazsınız. İşte bugünkü AK Parti yönetimi uygulamalarını partiler üstü düşünerek, memleketin evladı olarak değerlendirmeliyiz.

"Bugün devletin üniter yapısı, toprak bütünlüğü, milletin birliği ve dirliği çok büyük tehlike altında olduğunu ileri sürerek, "Çok önemli saydığımız, yıllarca iktidar kim olursa olsun hepsinin titizlikle üzerinde durduğu ve adına milli dava dediği her konu bugün güvenlik konusu haline gelmiştir. Bunlardan bir tanesi Kıbrıs meselesidir. Ben deklarasyon yayınladım. Güney Kıbrıs Rum yönetimini tanımıyorum deyip, ek protokol imzalayarak gerçekleri milletten saklamanın hiç mümkün olmayacaktır. Önümüzdeki günlerde başta AK Parti'ye oy veren vatandaşlarımız olmak üzere herkes görecek" diye konuştu.

"Öyle dönemler olur ki, bu dönemlerde hangi siyasi partiye mensubiyet duyarsak duyalım önceliğimiz o dönemin ağırlıklı gündeminde beraberce düşünmek, çözüm yolu bulmak, hepimiz için geçirli bir davranış olması gerekir" diyen Bahçeli, ''Bugün özellikle vurgulamak istediğim konu burasıdır. Bir an düşünelim. 2002 yılında yapılmış seçimlerde yakın siyasi tarihimizde hiçbir siyasi partiye nasip olmayan ve Anayasa değişikliğini yapmaya muktedir Türkiye'nin önündeki tüm siyasi ve ekonomik sorunları çözmek için mecliste, karşısında engel bulunmayan bir iktidar oluştu. Bugün AK Parti 367 milletvekiliyle siyasal çoğunluğa sahip olarak ülke yönetimindedir. Böyle bir iktidarın ben şu meseleyi çözmekte güçlükle karşılaşıyorum diyerek bir mazeret ileri sürmesi mümkün değildir" şeklinde konuştu.

"İKTİDAR, KIBRIS DAVASINI SIRTINDAN ATMAK İSTİYOR"

Kıbrıs meselesini çözüyorum derken bir milli davayı, yük olup sırtından atmayı düşünen bir iktidarın olduğunu ifade eden Bahçeli, "Şimdi de kalkmışlar, 1978 yılından buyana devam eden bir bölücülük meselesi üzerinden gelmiş geçmiş bütün iktidarları suçlayarak aklınca bir çözüm bulduğunu zannediyor, İmralı ile gizliden gizliye pazarlık yapıyor. Bunların dönüşü yoktur.

Bu neslin geleceğini karartmaya kimse kendine hak görmemelidir. Aydın geçinen 12 insanın Başbakan Erdoğan ile saatlerce konuşuyor. 367 milletvekilinden kala kala 356 milletvekili var. Onun 355'nin konuyla alakası yok. Bir tanesini almış evinde 3.5 saat görüşüyor, sonra da gidiyor Şu tarihi hataya bakın. Eğer, siz Kürt sorunu derseniz, bu ülkede 934 yıldan beri yaşayan ve her birini kutsal emanet saydığımız, kız verip, kız alıp akraba olduğumuz, akraba toplulukları olarak iç içe girdiğimiz insanları bölücü terörün kucağına atabilecek tarihi bir sözü ağzınızdan yanlışlıkla çıkarırsanız, memleketi felakete sürüklemiş olursunuz. Bundan ne sen kurtulursun ne de memleket kurtulur. Şu hale bakın. Böyle memleket olur mu?" şeklinde açıklamada bulundu. MHP Lideri Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sen bunları kalkıp ABD'nin, AB'nin ve diğer Türk düşmanlarının oyuncağı haline gelmiş bir bölücü terörün kucağına Kürt sorunu olarak atarsan, yarın bu sorun her yerde birbirlerine kavgalı bir Türkiye haline getirmiş olursun ki bundan daha büyük bir felaket olmaz. Siz, 4 bin 600 PKK teröristini dağdan indirip devlete teslim edemezken, bu milleti birbirine düşürüp ülkeyi kan gölüne çevirmek kimin hakkıdır.

Çok dikkatli olmak gerekiyor. Türkiye'den kaçmış hala milletvekili olarak emekli maaşı 3 milyar liranın üzerinde olan bir zavallı Belçika'da bildiri dağıtıyor. Basın toplantısı yapacakmış da, o başarılı olamamış. Şimdi bir bildiri dağıtmış, size bir ay eylemsizlik süresi verdik diyor. Yani başbakana haber gönderiyor Belçika'dan. Sen 'Kürt sorunu demokrasiyle çözülür' dedin. Nasıl çözeceğini bize bir göster o güne kadar eylem yapmıyoruz. Ne yapacağını gördükten sonra karar vereceğiz diyor. Bu Diyarbakır-İmralı-Brüksel hattını yaparken Ankara devre dışı kalıyor. Bakanların, Milli Güvenlik Kurulu'nun, milletvekillerinin bilgisi yok. Bilen 4 tane danışman. 12 tane de ne idüğü belirsiz aydın geçinen. Bir memleket böyle olur mu? Çok nazik bir dönemdeyiz. Bu memlekette kardeş kavgasını önlemeliyiz. Millet birliğini bozdurmamalıyız. Üniter yapımızı sarsmamalıyız. Toprak bütünlüğünü parçalamamalıyız."