3 Kasım tarihini ortaya atarak Türkiye'yi seçime götüren MHP lideri Bahçeli, bir kez daha seçim isteğiyle sahnede. Peki Bahçeli'nin istediği seçim tarihi ne zaman?
Abone olErken seçim senaryoları hızlandı. Başbakan Erdoğan'ın o sözü siyasi partileri aksine hareketlendirdi. MHP lideri Bahçeli'nin bugün yapacağı toplantıya dikkat çeken Halka ve Olaylara Tercüman yazarı Metin Işık, erken seçim konusunda Bahçeli'nin öngörülerini yazıyla dile getirdi.
Yazı: Metin Işık
Kaynak: tercüman.com.tr
-BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde "erken seçim ihanettir" dedi. Bu sözler yoğun "günlük gündem" yüzünden yeterince tartışılmadı.
Erken de olsa, bir politikacının sandığa karşı duruş sergilemesi siyasi bir hatadır.
Siyasetçilere görev veren halk, bu hakkını "erken kullanmaktan" asla ve asla şikayetçi olmamıştır. Seçim sandığı her önüne geldiğinde "son sözü söylemenin" dayanılmaz gücü karşısında keyiflenmiştir.
Hakkına sahip çıkmış, sorumluluğunu yerine getirmiştir. Erken seçimin, "ihanetle" eş tutulması söylemi Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan'ın, "başını çok ağrıtacaktır". Belki de muhtemel bir erken genel seçimde afiş olarak duvarlardaki yerini alacaktır.
Sayın Tayyip Erdoğan'ın aksine "siyasette iddialaşmaya" girmeyi pek sevmeyen Devlet Bahçeli dün il başkanlarını topladı ve erken seçim için start verdi.
Sayın Devlet Bahçeli'nin erken seçim takvimi 2005 yılı sonu veya 2006 yılının ilk yarısı. MHP'de geniş açıklama bugün yapılacak.
Zaten MHP teşkilatı için 6 aydır seçime hazır değerlendirmesi yapmak yanlış olmaz.
Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan'ın üzerindeki "siyasi etkinliği" ile tanınan Korkut Özal, TGRT Haber Dairesi Başkanı Mehmet Soysal'ın Başbaşa programına konuk oldu.
Bir TV klasiği haline gelen Başbaşa'da konuşan Korkut Özal "erken seçim ile ilgili" dikkate değer değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin 1987 yılında, erken seçime gidişinin hikayesini anlattı.
Merhum Turgut Özal'ın erken seçim tavsiyesini önce şiddetle reddettiğini, bir hafta sonra da, "evet haklısın" diyerek sandığa gittiğini aktardı.
Korkut Özal, Tayyip Erdoğan gibi değil, Devlet Bahçeli gibi düşünüyor. Erken genel seçim olacağı kanaatinde. Erken genel seçim gerekçesi, "Hükümet için 2005 büyük işleri yapması için son tarihtir. 2006 geçiş dönemidir, büyük operasyon yapamaz" şeklinde.
Korkut Özal bir erken seçimin, "vatana ihanet" olup olmadığı ile ilgili de, "O vatana ihanet kendisini iktidar yapmıştır. Vatana ihanet ne demekse, onu iktidara getiren bir erken seçimdir" dedi ve şöyle devam etti:
"Ecevit'in erken seçimi Tayyip Erdoğan'ı Başbakan yapmıştır. Şimdi bu vatana ihanet mi? Bilakis vatana hizmet olmuştur. Bir an evvel bir iktidar getirmiştir. "
Korkut Özal illa 2005 sonuna kadar erken seçime gidilmesi gerektiği yönünde görüş ortaya koymadığını, buna karşılık mevcut durumun 2007 tarihine kadar gidemeyeceğini savundu. 2006 tarihini gösterdi. Bu değerlendirmesiyle de Erdoğan'a, "Bu TBMM ile Cumhurbaşkanı seçemezsin, seçtirmezler" tavsiyesinde bulunuyor.
Korkut Özal bir yandan Tayyip Erdoğan'ın, "erken seçim ihanettir" açıklamasını eleştirirken diğer yandan da koruyor.
Tayyip Erdoğan'ın da erken seçimi düşünebileceğini belirten Korkut Özal, "Bu sözler seçime gitmeye değil, ekonomideki gelişmeyi ve istikrarı önlememek adına seçimin lâfını etmeye yönelik olabilir" demekten de kendisini alamıyor.
Bu arada TBMM Başkanı Bülent Arınç "sivil ve özlü anayasa" istedi.
Sayın Arınç, hukukçudur. Sözün nereye gideceğini iyi bilir. Sivil ve özlü anayasa, TBMM'nin Danışma Meclisi'ne dönüşmesi anlamına da gelir. Partilerüstü gömleğini giydirir. Bu da milletvekillerinin partili kimliğinin "askıya alınması" ardından da seçime kadar bir teknokrat hükümetini tartışmaya açacak yanlış bir yolun başlangıcı demektir. Anlaşılan Sayın Arınç da maksadını aşan bir cümle kurdu.
22. Dönem bazı TBMM üyelerini yer yer düşünceli gördüm. Kendilerini, "devre dışı bırakılmış, kullanılmış hatta aldatılmış" hissedenleri de.
Bence sayıları 250'yi bulabilecek bu milletvekillerinin tavrı erken seçimi şekillendirecektir, liderlerin kararları değil.