Bahçeli öyle büyük bir söz verdi ki!

Bahçelİ 12 yıl sonra Şanlıurfa'da.. Kurmaylarıyla tam kadro bu şehre gelen Bahçeli, Erdoğan'ı ağır bir dille eleştirdi.

Bahçeli partisinin Topçu Meydanı'ndaki partisinin mitinginde çok sert açıklamalar yaptı.

SENİ GETİRMEZSEM NAMERDİM

Bahçeli "Anayasa değişince işsize iş mi aşsıza aş mı verilecek. Yolsuzluklarını aklamak peşindeler. Nereye kaçarsan kaç okyanus ötesine kaçsan da seni getirmezsem namerdim" dedi.

"Bin yıllık kardeşliği yaşa ve yaşat" adlı miting için Şanlıurfa'ya gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin mitinginde konuştu. Bahçeli yöreye has poşuyu omzuna atarak 10 bin kişiye seslendi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda milletvekili miting alanına gelen Bahçeli hükümete yüklendi.

MHP'nin ilkini 13 Aralık'ta Ankara'da gerçekleştirdikleri mitingin ikincisinde de ülkenin birlik ve beraberliğini öne çıkaracak mesajlar veren Bahçeli, Topçu Meydanı'ndaki partisinin mitinginde konuştu.

PARÇALANINCA SORUNLAR NASIL ÇÖZÜLECEK?

Bahçeli konuşmasında, kan damlayan yaralara Eyüp sabırlarının beldesi Şanlıurfa'da olduğunu söyledi. Dünyanın gözünün Türkiye'nin üzerinde olduğunu kaydeden Bahçeli, "Emelleri topraktadır, oyun başka yerde oynanmış. Çeşitli oyunlarla Bölge ile oynanıyor. 91 yıl önce İngiliz müfrezeleri Urfa'nın sokaklarında geziyordu. Ardından Fransızlar geldi. Urfa'nın sessiz olacağını sanıyordu. Urfalı ayağa kalktı ve 'hayır' dedi. Dayatmaları, zulmü, baskıları ret etti ve direndi. Can verdi ter döktü. Düşmanı yurdundan kovaladı. Yurdunu temizledi. Urfalılar esarete boyun eğmedi. 1919'lı yıllarda Urfalı'nın yumruğunu yiyenler şimdileri yeni oyun peşindeler. İstiyorlar ki parçalanalım, dağılalım ve bir birimize küselim. Adı açılım olan tuzağa düşelim. İlme ilme olalım parça parça olalım. Parçalanınca sorunlar nasıl çözülecek? Bu aramıza sokulmak istenen sinsi bir fitnedir. Bu birbirimizi bir ayırmak isteyen alçakça bir fırsattır. Bunu kimse tescil etmez. Kimse buna rıza göstermez. Buna kimse boyun eğmez.

HİÇBİRİMİZ BU ÜLKENİN ÖTEKİSİ DEĞİLDİR

'Urfalı sindi, Mardinli boyun eğdi, Diyarbakırlılar boyun eğdi' diyenlere karşı tıpkı işgalcilere karşı yaptığı gibi Urfalılar da önce sabreder sonra elinin tersi ile iter. Doğruluğu ayağa kalkar ve deriz ki 'biz biriz, beraberiz, Bayrağımız toprağımız, inancımız, Devletimiz ve Allahımız birdir' diye haykırır. Bu ülkenin her yeri benim hepsi ile kardeşim der. Fransız'a, İngiliz'e hain teröriste nasıl ki göksünü siper ettiyse bugün de aynı tepkiyi verir. Aynı şamarı indirir. İnancım budur, beklentim budur der. Bu
ülkede yaşayan herkes bir milletin bin yıllık kucaklanmasının hatırasıdır. Bu vatanda yaşayan herkes ecdadımızın yadigarıdır. Her vatandaşımız bizim için cenabı Allah'ın esirgenmesi korunması gereken mukaddes bir emanetidir. Başka türlü düşünmez ve izin vermeyiz. Hiç birimiz bu ülkenin ötekisi değildir. Hiç kimse bu milletin yabancısı değildir. Biz bizdensiniz, bizimlesiniz. Başbakana inat ayrımız gayrımız, farklılığımız yok. Fukaranın dili yok, işsizliğin kimliği yok. Televizyonlarda sizleri sıra
gecesinde eğlenen ve çiğköfte yiyenler diyenler var. Bunlar sizin hakkınızdır" dedi.

"FIRIN GİBİ GÜNEŞİN ALTINDA KALANLARI BİLİYORUZ"

"Geliştik, zenginleştik ve kalkındık iddialarına karşı ne kadar sefalet içerisindeyiz" diyen Bahçeli, "Kamyon kasasında bir döşek ve yorganla Anadolu'nun bostanını vuranları biliyoruz. Fırın gibi güneşin altında tarlalarda kurulmuş çadırların altında evlatlarının doktor olmak, öğretmen olmak hayallerinin nasıl söndüğünü biliyoruz. Amerikalı bizi bizden daha sevemez. Sınırın ötesindekiler bizi bizden daha iyi tanıyamaz. Yıkımın sahiplerine dönerek bizi yıldıramazsınız, bizi kışkırtamazsınız demektir.
Millet olmak budur. Erdoğan'ın yaptığı gibi 36'ya bölüp yeniden toplamak değildi. Önce parçalamak sonra toplamak değildir. Korucalar amansızca mücadele etti. Hepinizle gurur duyuyorum. Aynı hesaplar daha sinsi yaklaşıyor. Adına açılım deniyor. Demokratikleşme deniyor, maskeleniyor. Gidilen yol bölücülerin emellerine meşrutiyet kazandırmaktır.

BAHÇELİ ERDOĞAN'I NEDEN YAKALAMA SÖZÜ VERDİ?

TERÖRİST İLE GAZİ AYNI KEFEYE KONDU

Bu gidişle Türkiye Cumhuriyeti'ni tasfiye edilecektir. Bu proje İmralı'nın ve bölücülerin projesidir, hiç birimizin faydasına olmayacaktır. Yalanların arkasındaki tuzakları anlayınız ve anlatınız. Bütün bu oyunun arkasını görünüz. Bunun adı haçlı seferidir. Tarafları bellidir. Bir yandan cihan hükümdarı Kılıç Arslan, bir yanda haçlılardır. Açılık ile yapılan yıkım da Fransız ve İngilizlerin de yaptığı budur. Terörist ile gazi aynı kefeye konmuştur. PKK'ya teslim olmasını mı istiyorsunuz? Bölünmeye rıza göstermesini mi istiyorsunuz? Fitneye ve ayrışmaya göz yummayı mı bekliyorsunuz? İnsanların arasını mı açmak mı istiyorsunuz? Urfalı kardeşlerim buna razı olmaz. Sokağını ve semtini Urfalı ayırmaz. Aynı kaderi paylaştığı, aynı suyu içtiği, aynı havayı soluduğu yeri kimseyle paylaşmaz, böldürmez. Biz biriz, beraberiz dersiniz. Hepiniz Eyüpsünüz ama takadiniz kalmadı. Kimisi parasını kaybetti. Yoksulluktan bıktı. Çocuklar eğitimsiz, gençlerimiz işsizdir. Memur ve emeklimiz yoksul durumda. Besmele ile işyerlerini açıyor, dua ile kapatıyor. Bu Hilalde herkesin karnını doyuracak iş vardır. Bir çok ailenin 7-8 nüfusun olduğunu biliyorum. Biz bu nedenle buradayız. Bu hükümet ağzınıza bir kaşık bal çalarak kandırmaya çalışıyorlar. Kardeşliğimiz bozup kandırmaya çalışıyor" diye konuştu.

"ANAYASA DEĞİŞMELİDİR AMA ACELESİ YOKTUR"

Anayasa'nın değişmesine de değinen Bahçeli, "Şimdi de Anayasa'ya yamalama yapılıyor. Anayasa değişmelidir ama acelesi yoktur. Mecliste bir komisyon kuralım. Bir karar üzerinde tartışalım. Seçimlerden sonrasına bırakılım. Aklın ve sağduyunun yolu birdir. Yeni cephelere ihtiyaç yoktur. Darbe karşıtı, demokrat, otograt kutuplaşmaları milletimizi zaten yordu.

PAKET BU DÜNYADAN KAÇMANIN HESABIDIR

Şimdi Anayasa ve mahkemeler üzerinden cepheler mi oluşturalım. Yoksulluk Anayasa mı, yoksa beceriksiz iktidar mıdır? Bölücülüğün azmasına Anayasa mı yoksa işbirlikçi hükümet midir? Anayasa değişince açlık, işsize iş evsize ev mi verilecek midir? Bu bölgenin tarihi mi değişecek? Bunlar haram noktalardan bu dünyadan kaçmanın hesabıdır. Başbakan nereye kaçarsanız kaçın, Amerika'ya da gitsen seni geçirmezsem namerdim. MHP buna izin vermez, Urfalı da izin vermez. Şehitlerin gazilerinin hatıralarını helal etmez. Öteki dünyada cenabı Allah af etmez. Peygambere yapılan hakaretleri sineye çekenler bunlardır. Irak'ta Müslüman zulmüne eşbaşkanlık yapanlar yine bunlardır. Herkesin ahhı bunların üzerindedir. Hükümeti AB bile kurtaramaz. İşbirlikçi medya da kurtaramayacak. Küresel sermaye de kurtaramayacaktır" dedi.

"VATAN ELDEN GİDİYOR"

Vatanın elden gittiğini ve ülkenin parçalandığını anlatan Bahçeli, "Vatan elden giderse bunun dönüşü yoktur. Millet bir kez bölünürse bunun onarımı mümkün değil. Çevrenize bakın. Irak kan içindedir. Filistin kargaşaya sürüklenmiştir. Türkiye'de karıştırılmak istenmektedir. Buna izin vermeyelim. 70 milyonu kardeş bilelim. Bölünmeyi ve parçalanmayı ret edelim. Gün birleşme günü, gün dayanışma günüdür. Bizim gönlümüzde herkese yer vardır. Bu ülkede bu bayrak bizimdir diyen herkese kapımız açıktır.

ERDOĞAN'IN TUZAKLARINA KİMSE DÜŞMEYECEK

Dindarına, Alevi'sine, Sunisine, Doğulu ve Batılısına yüreğimiz sonuna kadar açıktır. Yıkmak için değil yapmak için. Bölmek için değil, buluşmak için. Çağrımıza kulak verin. Bize gelecek için katılın. Türkiye yol ayırımına gelmiştir. Başbakan Erdoğan'ın tuzaklarına kimse düşmeyecektir. Büyük milletimiz ve birlik beraberlik içinde kenetlenecektir. MHP dağılma ve parçalanmaya izin vermeyecektir, göz yummayacaktır. Dayatmalara, istismarlara ve işbirlikçilere boyun eğmeyecektir. Ne pahasına olursa olsun bedeli ne olursa olsun Türkiye'nin milli kimlik etrafından toplanmasını sağlayacaktır" diye konuştu.

Türk bayrağı, MHP bayrakları, eski genel başkan merhum Alparslan Türkeş ile MHP lideri Devlet Bahçeli'nin fotoğraflarının yer aldığı miting alanında, seslendirilen yöresel türkülerin yanı sıra Osmaniye Belediyesi Mehter takımı da bir gösteri sundu.