Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'ten bomba açıklamalar. Gökçek İnternethaber'e konuştu.
Abone olNESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Gündemdeki konuları İnternethaber'e değerlendiren Gökçek, Yalova Seçimlerinden sonra kendisine çağrı yapan Muharrem İnce'ye ilk kez yanıt verdi. Muhalefetin çatı adayını da değerlendiren Gökçek, İhsanoğlu'nun "küresel güçlerin" adayı olduğunu söyledi. Bahçeli'nin bu oyuna nasıl geldiğini anlamadığını söyleyen Gökçek, "Bahçeli beni ilk kez şaşırttı" dedi.
-Muhalefetin çatı adayını nasıl buldunuz, kimsenin beklemediği bir aday çıktı ortaya, siz de şaşırdınız mı?
BENİ EN ÇOK BAHÇELİ ŞAŞIRTTI
Hayır hiç şaşırmadım. Ben, Baronların ve Baron'lara talimat veren küresel güçlerin hiç akla gelmeyen bir aday üzerinde Kılıçdaroğlu'nu ikna edeceğine inanıyordum. Benim için bir tek sürpriz var, bu iknanın içerisine Devlet Bahçli nasıl girdi. Devlet Bahçeli milli konularda hemen tavır koyan bir insan. İlk defa beni yanılttı. Milli bir konu olduğunda AK Parti ile kavga eder, kendi doğru bildiklerini en ağır şekilde söyler bunlara alıştık ama ne zaman kritk bir mevzu olsa bu durumlarda hep milli davranmıştır. Beni şaşırtan Bahçeli oldu. Demek ki öylesine bir baskı altında kaldı ki karşı koyamadı. Biliyorsunuz 15 gün önce ne Kılıçdaroğlu'nun ne de Devlet Bahçeli'nin aklında Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismi yoktu. Hatta Bahçeli çatı aday olarak siz olun diye Abdullah Gül'e teklif götürmüştü Cumhurbaşkanı da bunu reddetmişti. Son 15 gün içerisinde bazı güçler devreye girdi ve olayı halletti.
-Ekmeleddin Bey ismi muhalefet için doğru bir isim mi?
EKMELEDDİN BEY'DEN DAHA GÜZEL BİR ADAY OLAMAZDI Kİ
Ekmeleddin Bey'den daha güzel bir aday olamazdı ki. Bunlar her zaman hesabı kitabı yaparken bir yerden yanlış yapıyorlar. "Ankara'da Mansur'u çıkardık, Melih'i ilk defa zorlayan bir aday çıktı, şimdi biz böyle birisini de allar pullarsak bu işi buradan götürebiliriz" dediler. Bu işler böyle olmaz. Millet bunu yemez. CHP'nin tabanı artık Kılıçdaroğlu'nun bir sol figür olmaktan çıktığını ve tamamen İstanbul'daki baronların oyuncağı olduğunu görüyor, kendi içlerinde de bunu konuşuyorlar.
-Kim bu güçler?
Baronlar deyince aklınıza kim geliyorsa onlar. Türkiye'de Gezi Olaylarını organize eden dış güçler hangisiyse bunları da talimatı veren onlar.
-Ekmeleddin İhsanoğlu ismini Pensilvanya söyledi diyorlar, Pensilvanya'yı mı kast ediyorsunuz?
PENSİLVANYA DA BU OYUNUN BİR YERİNDEDİR
Pensilvanya bu oyunun bir yerinde illaki rol alır. Ama, bu Pensilvanya'nın iradesi değil, Pensilvanya'ya da bu talimat veriliyor, o da bunun peşinden gidiyor. Bu planı ortaya koyan başkası.
-"Dış güçler" dediğiniz güçler neden Ekmeleddin İhsanoğlu ismini söylediler, neden başka isim söylemediler, nesi var ki bu adamın?
Önümüzdeki günlerde özellikle bazı medya Ekmeleddin İhsanoğlu'nu nasıl prezante ettiğini çok net göreceksiniz.
-Bazı medya grupları da tam tersini yapacak ama?
İkisi de doğal. Ama özellikle Gezi olaylarını destekleyen medya otomatikman burayı da destekleyecek, çünkü Gezi olaylarının arkasında ne varsa, o zaman talimatlar nereden geldiyse, hangi dış güçler Türkiye'de cirit attıysa, o zaman onları destekleyen medya grupları şimdi de Ekmeleddin İhsanoğlu'nu şişirecekler ve görevlerini yapacaklar.
-Neden Ekmeleddin İhsanoğlu ismi hakkında hiçbir yorum yapmıyorsunuz da sürekli dış güçler diyorsunuz, sürekli CHP'yi ve MHP'yi eleştiriyorsunuz? Adayın eleştirilecek bir yanı mı yok?
BU SEÇİMDEN SONRA KILIÇDAROĞLU'NA GÜLE GÜLE
"Bir kere Cumhurbaşkanı olacak kişi siyasetin içinden gelmeli. Kılıçdaroğlu kendini koysun. Koyamaz, çünkü öyle talimat aldı da onun için. Kılıçdaroğlu kendi başına hüküm verecek bir güce sahip değil ki. İstanbul'da bu böyle oldu. Sonra talimat geldi onu da aldı. Bu seçimden sonra Kılıçdaroğlu'na Allah'ın izniyle ksein güle güle diyoruz.
-Seçim çalışmalarının maddi boyutu da var elbette. Adaylar için üst sınırı 9 bin 80 lira olmak üzere bağış toplanacak, Ekmeleddin İhsanoğlu için bağış yapmak isteyenler gönül rahatlığıyla bağış yapabilir mi sizce?
Ya arkada baronlar var, elbette bağış yaparlar, bağış gelmeyeceğini düşünebiliyor musunuz?
-Muhalefetin bir eleştirisi de Başbakan Erdoğan'ın aday olması halinde Başbakanlıktan istifa etmeden seçime katılacak olması. Devlet imkanlarını kullanarak seçim yarışına girecek diye eleştiriyorlar, siz bunu etik buluyor musunuz?
MİLLETVEKİLLERİ İSTİFA ETTİ Mİ?
"Olur mu öyle saçma sapan şey. CHP'nin Belediye Başkanları Başkanlıklarından istifa edip mi tekrar aday oldular, Başbakan neden istifa etsin. Neden milletvekiliyken belediye başkanı adayı oldular, neden milletvekilliği forsunu kullandılar. Biz belediye başkanı olarak milletvekili olmak istediğimiz zaman istifa etmek zorundayız ama milletvekilleri istifa etmiyor. CHP'liler bir şeyi söylerken mantıklı örnek vermeleri lazım, bunlar hikaye.
-Kim gelecek Kılıçdaroğlu'nun yerine?
Bakalım. Baronlar kime karar verecek.
-Sizin daha önce Sarıgül öngörünüz vardı Kılıçdaroğlu'nun yerine?
Evet vardı, ama Sarıgül kendini İstanbul'da tüketti akıllı.
-O zamanda baronlar vardı ama, nasıl kazanamadı Sarıgül?
Baronların gücü yetmedi ona.
-Baronların ona gücü yetmediyse Ekmeleddin İhsanoğlu'na nasıl gücü yetecek?
7 DÜVEL BİRLEŞTİ BİR MELİH GÖKÇEK ETMEDİ
Çaba, ümit. Ya yenersek diye düşünüyorlar. Baronlar anketler yaptırdılar, 7 düvel birleşti seçime asıldılar ama ne oldu, hepsi bir Melih Gökçek, hepsi bir AK Parti etmedi.
-Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını istiyor musunuz, yoksa Başbakan olarak mı devam etmesinden yanasınız?
ARTIK İŞ BİTTİ, BAŞBAKAN ADAY
Artık bitmiş şey üzerine ben yorum yapmam, iş bitti.
-Tayyip Erdoğan'a ne kadar şans veriyorsunuz peki?
ANKET YAPTIRDIM ERDOĞAN YÜZDE 58
Allah'ın izniyle seçilecek. Daha dün anket yaptırdım. 8917 kişi ankete katıldı. Yüzde 58'e 35. Yani Başbakan'ın oy oranı yüzde 58, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun oy oranı yüzde 35. Ankara'da ne çıkarsa Türkiye ortalaması en fazla 1 puan farkeder. Hadi diyelim ki ben yüzde 5 yanıldım. Bu iş ilk turda biter.
-Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa sizce Başbakan kim olur?
Partinin yetkilileri bir araya gelip buna karar verecekler. Partinin içerisinde bu işi yapabilecek pek çok insan var.
-Bülent Arınç olabilir mi?
İsmi geçen herkes olabilir, hiçbirinin olmaması için bir neden yok. Benim seçilmesini istemediğim herhangi bir isim yok. Sadece bir temennim var; Cenab-ı Allah bize Başbakan'dan sonra partiyi en iyi toparlayacak kişiyi nasip etsin. Bunun için dua ediyorum.
-Bu durumda Abdullah Gül devam eder mi sizce siyasete?
Onu zaman içinde göreceğiz, inşallah şu seçimler bitsin ondan sonra. Bu, Tayyip Bey'le Abdullah Beyi'in birlikte vereceği bir karar.
-Seçmenin büyük çoğunluğu Erdoğan'a oy veriyor, Erdoğan cumhurbaşkanı olursa, bu durumda AK Parti'nin durumu ne olacak?
ERDOĞAN AK PARTİYİ HİÇBİR ZAMAN BIRAKMAYACAK
Erdoğan AK Parti'yi hiçbir zaman bırakmayacak ki. Erdoğan'ın arzu ettiği olay Devlet Başkanlığı'na geçiş. Bundan sonraki seçim Anayasayı değiştirecek çoğunluğu alıp Devlet Başkanlığı'na geçiş olacaktır. Onun için de Başbakan hiçbir zaman bırakmayacak, bunu da millete anlatacak. Muhtemelen parti başında bir başka, Başbakanlıkta bir başka kişi olabilir, çünkü tüzüğümüz buna müsait.
-Yalova seçimlerinin tekrarlanması kararı verildiğinde siz "oraya çadır kuracağım, seçimi de biz alacağız" dediniz. Ama olmadı. Sonrasında Muharrem İnce size çağrı yaptı, "Var mısın Ankara seçimlerini de yenilyelim" dedi. Ne düşünüyorsunuz?
BEN YALOVA'YA ÇADIR KURSAYDIM SEÇİMİ ALIRDIK
"Ben oradaya gitmedim, çadır kurmadım. Birincisi biz onu espri olarak yaptık. İkincisi de parti görev dağılımı yaptı, bana iki ilçe bir de belde düştü ben oralara gittim.
-Gitseydiniz sonuç farklı mı olurdu yani?
Allah'ın izniyle yüzde 100 alırdım, hiç tereddütüm yok. Çünkü orası at başı bir yerdi.
-Muharrem İnce'nin çağırısına ne diyorsunuz, Ankara seçimlerini yenileyelim diyor?
YENİLMEYEYDİN
"Niye? Her kaybettikleri yerde seçim mi yenileyeceğiz. Yahu, Melih Gökçek Ankara'da, Allah lütfetmiş, bir sefer değil, iki sefer değil, üç sefer değil, dört sefer değil, tam beş sefer yenmiş sizi. Beş defa mağlup olmuşsun hala diyorsun ki bir kere daha yenile. Niye? Senin keyfin isteyince mi yapıcam, yenilmeyeydin.
Seçim gecesi hile hurda diye yaygara kopardılar. O akşam seçim kaybedilince ODTÜ'de gençler toplanıyor ve CHP il ve Genel Merkezi'ne gelmek üzere harekete geçiyorlar. Bunu bizzat il Başkanı anlatıyor. CHP bunu öğrenir öğrenmez hemen önlemek için, "hile var, itiraz ettik merak etmeyin" diyerek geçiştiriyor. Tezleri bu, başka bir şey yok. Sırf kendi taraftarlarını susturmak için yaptıkları bir organize.
-Seçimlerde hile var mıydı, CHP sizi hile var diye suçladı?
ŞEREFİM ÜZERİNE İFADE EDERİM Kİ HİLE YAPMADIM
Şerefim üzerine ifade ediyorum ki ben hile yapmadım, onlar çok yaptı. Paralel yapıyla birlikte yaptılar. 124 bin oy iptali var. Bunların yaklaşık 100 bini içine muhtar kağıdı konulduğu için. Ankara'da özellikle belli sandık başlarında sandık başkanları bunu organize etti.
Şimdi yeniden sayım olsa 100 bin fark daha gelecek. İki kere iki dört. Ben yaptırdığım anketlerde yanılmadım, 7 puan fark vardı. 124 bin oy iptal edildi. Bunların içerisinde CHP'nin 10 bin 15 bin oyu var, geriye kalanın tamamı benim. Mesela Keçiören'de zarfın içerisine muhtarlık kağıdı konuldu diye 27 bin oy iptal edildi. 27 binin mübaalasız 25 bini benim oyum.
-Siz, seçimlerin yenilendiği Eskişehir'in Mahmudiye ilçesinde yenilenen seçimlerin öncesinde bir konuşma yaptınız, Mahmudiye'de AK Parti'nin oyları, bırakın artmayı azaldı, neden öyle oldu sizce?
AK Parti'nin oylarıazalmadı arttı ama doğrudan doğruya MHP orada kaybedebileceğini bildiği için CHP'ye yüklendi açık ara farkla gitti. Şabanözü'nde de öyle oldu. CHP'nin bütün oyları MHP'ye gitti.
-Anayasa Mahkemesi'nin son günlerde verdiği "tarihi" kararlar çok konuşuldu. Ankara seçimleri için de esastan görüşmelerin başladığı konuşuluyor, ne düşünüyorsunuz?
"Anayasa'da çok açık bir hüküm var. Bir, Yüksek Askeri Şura kararları kesindir. İki, Cumhurbaşkanı'nın kararları keisndir, Üç, YSK'nın kararları kesindir. Anayasa'nın hükmü açıkken kesin olan hüküm nasıl iptal edilecek. Ki bu konuda AYM daha önce benzer bir karar almış. Ortada fesh edilecek bir hüküm olur da bu konuşulur. Bu karar, YSK'dan oy birliği ile çıktı.
-Musul'da Büyükelçiliğimiz basıldı, Türk vatandaşları günlerdir rehin, Irak'ta Türkmenler öldürülüyor ne düşünüyorsunuz? Sizce IŞİD bir terör örgütü mü?
"IŞİD olayının nedeni bir siyasetçi olarak hala çözebilmiş değilim, zaten medya da çözebilmiş değil. Son zamanlarda bu olayların arkasında Amerika olduğu, silahların onlar tarafından verildiği konuşluyor. Bunun gerçek olup olmadığı ortaya çıktıktan sonra daha rahat yorumlayabilirim. Şu anda Türkiye'de IŞİD'le ilgili her türlü yorum oradaki 80 vatandaşın hayatı ile ilgili olduğu kesin, onları düşünmek zorundayız. Biz siyasi sorumluluğu olan insanlar, söyleyeceği sözlerin oradaki insanların hayatına mal olması halinde vebalimiz olacağını düşünüyoruz.
-İki gün önce twitter hesabınız hacklendi, nasıl haber aldınız?
"Ben kendim gördüm. Sabahleyin 6'da twitter'a girdim tweet atmak için, tam o sırada hesabım sıfırlanmaya başladı. Aklıma hemen hacklenme geldi. Ipad'i kapatıp açtım bir tweet attım, tweet gitti. Demek o sırada hala uğraşıyordu. 15-20 dakika sonra tekrar atmaya çalıştım olmadı. Sonra uyumadım, mücadeleye devam ettim. 8-9 saat sonra hesabı geri aldık.
-Kim olduğunu buldunuz değil mi?
Yüzde 90 kim olduğunu bulduk.
-Ankara'da mı yaşıyor?
Neresi olduğunu söylemem ama Türkiye'de yaşıyor. Şimdi söylersem tedbirini alır ama eli kulağında, devlet yakasına yapışır.
-Twitter sizin önemli, oldukça fazla takipçiniz de var, ne hissettiniz o an?
"Yapmış oldukları doğrudan doğruya hırsızlık. Bana ait olan bir şeyi çalıyorlar. Hırsızlığı tasvip etmek mükün mü? Twitter'da bazı insanlar bayram etmeye başladı, Nedir bu? Acizlik, zavalllık. Adam hırsızlığa seviniyor. Bunlara ne diyebilirsiniz ki, fikren tartışamayan insanlar bunlar. Demek ki bunlarda bir eziklik var ve bununla tatmin oluyorlar. Sanal ahlaksızlık da böyle bir şey.
-Mesela, Kılıçdaroğlu'nun hesabı hacklense siz bu konuyu ti'ye alan bir tweet atmaz mısınız?
KILIÇDAROĞLU'NUN HESABI HACKLENSE MUTLAKA LAF ATARIM
Mutlaka bir laf atarım. O anda aklıam geleni yazarım. Takılmak başka bir şey ama sevinmek bambaşka bir şey.
-Ahmet Hakan o gün size twitter'dan çağrı yaptı "başgan, istersen sana şifremi vereyim de burada takıl" yazdı, gördünüz mü?
"Bilsem takılırdım, görmedim. Yeni duydum diyeyim, versin birkaç gün takılayım. İki gündür hiçbir sualime cevap vermedi, işine gelmeyince duymazları oynar o."
-İki gün sonra Ramazan ayı başlıyor. İnsanlar dini konularda daha hassas olacaklar, İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu'nun Ramazan ayında yapacağı bir aylık programda insanlara dini bilgiler verme karşılığında 600 bin lira kazanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
BELKİ BÜTÜN PARAYI HAYRA VERİYORDUR BİR SORUN
"Benim tanıdığım biri var, ismini vermeyeceğim. İnternette 1 milyon kullanıcıya ulaşıp bu bilgileri veriyor ve bir kuruş para almıyor. Eftal olanı, güzel olanı budur. Ayrıca Nihat'a yükleniyorsunuz da, bu parayı hayra vermediğini nereden biliyorsunuz, ben de bilmiyorum. Bir sorun, belki hayra veriyordur.
-Siz geçtiğimiz yerel seçimlere girerken bu son demiştiniz, sonra bırakacağınızı söylemiştiniz, hakikaten bırakacak mısınız, bir dönem daha ister misiniz?
ÜÇ DÖNEM KURALI KALKARSA DÜŞÜNEBİLİRİM, KISMET
Kısmet. AK Parti'de üç dönem kuralı var, o kural hala kalkmadı, kalkmadığı sürece de benim bir daha Belediye Başkanı olma ihtimalim yok.
-Sizin yüzünüz her gördüğümde gençleşiyor sanki, bir şey mi yaptırıyorsunuz?
Botox yaptırıyorum. 4 kez yaptırdım şimdiye kadar. Ama çok doğal yapmışlar değil mi, hiç belli olmuyor. Çin'de yaptırıyorum. (Bu cevap Melih Gökçek'in beni keklediğinin kanıtıdır, inanmıştım :) )