BIST 9.673
DOLAR 35,22
EURO 36,68
ALTIN 2.962,99
HABER /  GÜNCEL

Bahçeli hükümete yüklendi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, ağırlıklı olarak hükümete yüklendi.

Abone ol

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu'na sahip çıkarak, "Türk Tarih Kurumu Başkanı Sayın Halaçoğlu Türkiye'dedir. İsviçre gelsin alsın" dedi. Bahçeli bugün MHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, ağırlıklı olarak hükümete yüklendi. Türkiye'nin bugün ağır bir kriz dönemine sürüklenmek istendiğinin ifade eden Bahçeli, bu kriz ortamının baş sorumlusunun AK Parti Hükümeti ve son 2.5 yıldır izlediği politikalar olduğunu söyledi. Türkiye bir iktidar boşluğunun sancılarını yaşadığını belirten Bahçeli, "Sayısal iktidar olan AK Parti, muktedir olamamıştır. Devlet yönetiminin ağlama duvarına çevrilmesi, bunun hazin bir itirafıdır" dedi. AK Parti Hükümeti'nin, suni gündem peşinde koştuğunu belirten Bahçeli, "Çıkış yolunu bunda gören AK Parti, bu amaçla Türkiye'de her kesimle kavgaya tutuşmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve anayasal yetkileri bile bu kısır çekişmenin konusu haline getirilmiştir. Yasama yetkisini kullanmak imkanına sahip olanlar, aslında bunu kullanma iradesinden yoksun olmalarına kılıf ve bahane arayışı içine girmişlerdir" diye konuştu. "Meclis şamar oğlanı değildir, diyerek ucuz kahramanlık peşinde koşanlar, Türkiye'nin itibarını ayaklar altına aldıklarını ve Türkiye'yi ne hale getirdiklerini unutmuşlardır" diyen Bahçeli, bu hükümet döneminde, Türkiye'ye yönelik suikastlar için müsait bir ortam hazırlandığını ve suikastın hedefinin de Türkiye'nin milli birliği ve kardeşliği olduğunu dile getirdi. Türkiye'yi etnik tuzakların içine çekmek isteyen hain saldırıların içerdeki ve dışarıdaki maşalarının artık ortaya çıktığını belirten Bahçeli, "Bu sinsi tahriklerinin amacı, Türkiye'yi bir gerginlik, kavga ve iç çatışma ortamına çekerek kan kaybettirmek ve geleceğini karartmaktır" dedi. Türkiye'nin, son yıllarda giderek cüret ve zemin kazanan iç ve dış tahrikler sonucu bir kriz sarmalına sokulduğunu savunan Bahçeli, "Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi dışlayan onur kırıcı davranışları ve Türkiye'de zorla milli azınlık yaratılmasını amaçlayan dayatmaları, AK Parti'nin bu konudaki aczi ve teslimiyetçi anlayışı ve bunlardan cesaret alan bölücü heveslerin tahrikleri, bu noktaya gelinmesinin başlıca amilleri olmuştur" dedi. Ermeni sorununun bu dönemde ve bu yoğunlukla ortaya çıkartılmasının da bir tesadüf olmadığını belirten Bahçeli, "Bu konu, AB'nin Türkiye'ye karşı uyguladığı kuşatmanın sonucu gündeme getirilmiştir. Başbakan Erdoğan'ın bu konuda Ermenistan Cumhurbaşkanı ile başlattığı diyalogu endişe ile karşıladığımızı belirtmek isterim. Buradaki korkumuz, AB karşısında sergilenen teslimiyet siyasetinin AK Parti tarafından bu hayati konuda da sürdürülebilecek olmasından kaynaklanmaktadır" diye konuştu. "TÜRKİYELİLİK SAKAT BİR KAVRAM" Etnik bölücülüğün siyasi arenaya taşınması ve bölücü terörün kanlı yüzünün yeni bir maskeyle Türkiye'nin karşısına çıkarılması için adeta bir seferberlik başlatıldığını savunan Bahçeli, "Bu kuşatma karşısında ise AK Parti Hükümeti tam bir teslimiyetçilik sergilemiştir. Bu ihanet heveslerini cesaretlendirecek bütün adımları zaman içinde bir bir atmıştır. Bu çerçevede, 'Türkiyelilik' gibi sakat bir kavramı tartışmaya açanın da maalesef Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olduğu henüz unutulmamıştır" açıklamasında bulundu. Demokratikleşme ve Batılı değerlere uyum sağlama adı altında Türkiye'nin karşısına bir dayatma listesi getirildiğini ifade eden Bahçeli, "Buna göre, ilk adım olarak Türkiye Cumhuriyeti devleti terörle silahlı mücadeleyi bırakacak ve PKK teröristleri için siyasi af çıkaracaktır. Bu suretle İmralı'daki caninin siyaset yapmasının önü açılacaktır. Bundan sonra, asırlardır bir arada yaşadığımız 'Kürt' vatandaşlarımız milli azınlık olarak tanınacak ve eşit kurucu ortak statüleri Anayasa'da teminat altına alınacaktır. Türk Anayasa'sı yeniden yazılacak, milli devlet yapısı dahil kuruluş esasları yeniden düzenlenecektir" diye konuştu. Bunun Türkiye'ye şantaj yoluyla kabul ettirilmeye çalışıldığını kaydeden Bahçeli, "Bu şablona göre, Güneydoğu sorununa bu zeminde siyasi çözüm bulunacak, barış süreci denilen bu süreçte, kanlı PKK teröristleri ve içerdeki maşaları siyasi muhatap olarak kabul edilecektir. Türkiye'nin batılı kimliğini ispat etmesi için önüne konulan denklem bu olmuştur" dedi. Eski DEP Milletvekilleri'nin AB'nin baskısına boyun eğen AK Parti'nin Türk adaletine müdahale ederek salıverildiğini belirten Bahçeli, "AB'nin baskısına boyun eğen AK Parti'nin Türk adaletine müdahale ederek salıverdiği terör maşası, eski DEP Milletvekilleri son dönemde yaşanan tahrik ve nifak seferberliğinin öncüleri olmuşlardır. Bunun mimarı ve yönlendiricisi olarak da İmralı'daki kanlı tRen hain saldırıların ierör elebaşısı sahneye çıkmıştır" dedi. BAŞBAKANIN MERSİN'DEKİ OLAYLARA TEPKİSİ Mersin'de yaşanan ve daha sonra Trabzon ve bazı yörelerde devam eden olaylara da değinen Bahçeli, "AK Parti Hükümeti ve Başbakan Erdoğan'ın bu olaylara tepkisi 'hem nalına, hem mıhına' sudan bir tepki olmuştur. Kimi hedef aldığı, adresin kim olduğu tam anlaşılamamıştır. 'Bayrağa sevgi ve saygı bahsinde doğrularla sanallığı birbirinden ayırmak gerekir' diyen Başbakan, bundan neyi ve kimi kastettiğini açıkça ortaya koymak cesaretini gösterememiştir. Başbakanın hiç olmazsa bayrak konusunda samimi ve dürüst davranacağını bekleyenler yine yanıldıklarını görmüşlerdir" şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan ve aydın çevrelerin, kimi hedef aldığını bilinçli olarak bulanık bıraktıkları açıklamalarında 'Türkiye'yi sevmenin hiç kimsenin tekelinde olmadığını' söylediklerini belirten Bahçeli, "Bu tespit doğrudur. Ancak, bu sevgiden herkesin nasibini aynı ölçüde almadığı da bir gerçektir. Türkiye sevgisi ve milli değerlere saygı, her siyasi görüş ve parti mensubu için bir yük değil, vazgeçilmez bir zarurettir" dedi. AB'nin dayatmalarının önümüzdeki günlerde daha da artacağını kaydeden Bahçeli, "Bölücü tahriklerin daha da cüret kazanmasıyla iç gerginlik çok tehlikeli boyutlara taşınabilecektir. Türkiye içerde hırpalanacak, giderek daha fazla kan kaybedecektir. AB ile ilişkilerimize bugün hakim olan hastalıklı yapı, zamanla tedavisi mümkün olmayan bir kangrene dönüşecektir" değerlendirmesinde bulundu. ÖCALAN'IN YENİDEN YARGILANMASI Terörist başı Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanması konusuna da dikkat çeken Bahçeli, şunları kaydetti: "Türkiye'yi, önündeki bu puslu yolda bekleyen ilk kriz, İmralı'da özel misafir olarak tutulan kanlı katilin yeniden yargılanması dayatmaları olacaktır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), verdiği ilk kararda bu caninin adil yargılanmadığına hükmetmiştir. Hukuki olmaktan çok uzak olan bu karar, siyasi etkilerle alınmıştır. Amaç, bu konunun bir baskı unsuru olarak sürekli gündemde tutulmasıdır. Böylece, bu caninin ilerde siyasi af yoluyla serbest bırakılması ve siyaset yapabilmesinin önünün açılmasıdır. AİHM'nin itiraz üzerine vereceği nihai karar yakında açıklanacaktır. Anlaşıldığı kadarıyla mahkeme ilk verilen kararı aynen onaylayacaktır. Bundan sonra yeniden yargılanma Türkiye'nin gündemine bir saatli bomba gibi düşecektir. AK Parti'nin şimdi Öcalan'ın yeniden yargılanması için hazırlık yaptığı ve bunun zeminini hazırlamak için bahane arayışı içinde olduğu görülmektedir." Terörist başı Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanmasının, Türkiye'yi haklı olarak ayağa kaldıracağını ve terörün içerdeki maşalarının çok tehlikeli sonuçları olacak etnik tahriklere yöneleceğini ifade eden Bahçeli, "Bu bakımdan bu saatli bombanın fünyesi, patlamadan önce şimdi çekilmelidir. AK Parti Hükümeti, bu katilin hiçbir şart altında yeniden yargılanarak şov yapmasına ve yeni bir tahrik kampanyası başlatılmasına izin verilmeyeceğini açıklamalıdır. Aksi takdirde, Türkiye çok gergin bir ortama sürüklenecek ve bunun doğuracağı çok ağır sonuçların vebali AK Parti'nin Ren hain saldırıların iüzerinde olacaktır" diye konuştu. AK Parti Hükümeti'nin AB'ye yaranmak için teröre prim anlamına gelecek adımlar atmamasının, toplumsal huzurun korunması bakımından hayati önem taşıdığını da kaydeden Bahçeli, "Son dönemde, Başbakan Erdoğan'ın AB'nin Türkiye'yi bölmek için çalıştığına ilişkin açıklamalarının bu yönde bir başlangıç olmasını ümit ettiğimizi belirtmek isterim. Bunlar, en azından Başbakan Erdoğan'ın AB ezberinin bozulduğunun ilk işaretleridir" dedi. Konuşmasının sonunda, son dönemde MHP camiasına yönelik saldırılarda artış olduğunu belirten Bahçeli, milliyetçi ve ülkücü gençliğe seslendi. Bahçeli şunları söyledi: "Hain tahriklere karşı azami teyakkuz halinde olmanız hayati önem taşımaktadır. Türkiye üzerinde etnik tuzaklar kuran hainler, Türk Milliyetçilerini kanunsuz eylemlerin içine çekemeyecek, bir kardeş kavgasının tarafı haline getiremeyecektir. Hiçbir güç, Türk Milliyetçilerini sokağa çekerek kırdıramayacaktır. Bu vatanın çocuklarının eline silah alıp sokağa dökülmesine asla izin verilmeyecektir. Vakur ve dik duruşunuzu istismar etmek isteyen ve bunun için sinsi tertipler içine giren gafil ve hainler her zaman olmuştur. Bunlar bugün de vardır. Ancak sizler, her zamankinden daha fazla dikkatli olmak durumundasınız. Türkiye'miz çok ağır bir kriz döneminden geçmektedir. Türk Milliyetçilerini tahrik ederek bir çatışma ortamına sürüklemek isteyecek hain kışkırtmalara karşı sağduyunuzu hiçbir şart altında kaybetmeyeceksiniz." "HALAÇOĞLU TÜRKİYE'DEDİR, İSVİÇRE GELSİN ALSIN" Daha sonra basın mensuplarını sorularını yanıtlayan Bahçeli, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'nun sözde Ermeni soykırımı iddialarını yalanlamasından ötürü İsviçre'nin savcılık soruşturması açması kararıyla ilgili bir soru üzerine, "Bu Avrupa ülkelerinin iki yüzlülüğünü ortaya koyan bir davranış biçimidir. Türk Tarih Başkanı Sayın Halaçoğlu Türkiye'dedir. İsviçre gelsin alsın" cevabını verdi. MHP'nin bir erken seçim beklentisi olup olmadığının sorulması üzerine de Bahçeli, "Türkiye'nin bir erken seçim beklentisi içine girdiğini düşünüyorum. En uygun tarihi de AK Parti kendisinin kurtuluş günü olarak belirleyecektir" dedi. TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin arasındaki "Anayasa Mahkemesi'nin kapatılması"yla ilgili konuşmaların sorulması üzerine de Bahçeli, "Çatışmalarla bir yara varmak mümkün değil. Türkiye'de çatışmayı, dışarıda arabuluculuğu tercih etmek doğru bir siyasi yaklaşım değil" dedi. Bir gazetecinin Öcalan'ın yeniden yargılanması konusundaki sözlerinin kamuoyunda ses getireceği sözleri ve Öcalan'ın, MHP'nin de hükümet ortağı olduğu dönemde İmralı'ya götürüldüğünü hatırlatması üzerine Bahçeli, "7 saat 23 dakikada neyi anlattıysak, tekrar 7 saat 23 dakikada milletimize aynı şeyi anlatırız" açıklamasında bulundu.