BIST 9.916
DOLAR 35,16
EURO 36,58
ALTIN 2.962,67
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

Bahçeli esas çözümü açıkladı

Taş atan çocuklarla ilgili yaptığı öneriyle dikkatleri üzerine çeken MHP lideri Bahçeli, yeni bir yazılı açıklama yaptı.

Abone ol

Kamuoyu MHP lideri Devlet Bahçeli'nin taş atan çocuklar için af önermesi tartışılıyor. Öneri yankı bulunda Bahçeli yeni bir yazılı açıklama yaptı..

Bahçeli teklifini yineledi ama esas çözümün adresini de kökten ve esastan bir toplumsal rehabilitasyondan geçtiğini belirtti.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çocukların işlediği suça maruz kalan kimselerin, incitilmeden orta bir yol bulunması ve kamu vicdanının cevaz verebileceği çözümde anlaşılmasının esas olduğunu söyledi.

TBMM'nin açılışının 90. yılı vesilesiyle gündeme getirdiği suçlu çocukların affına yönelik yazılı bir açıklama yapan Bahçeli, hükümlü ve tutuklu çocukların affına ilişkin yapılan açıklama ve çağrının kamuoyu tarafından ilgi ile karşılandığını belirtti.

Çocuğun MHP için yalnızca bir yaş döneminden geçen beşeri bir varlık olmadığını dile getiren Bahçeli, insan olmanın ve millete derinden bağlılığın gereği olarak iyi yetişmelerinde, sağlıklı yaşamalarında, topluma ilave değer katmalarında ve milli kültürü geliştirmelerinde sorumluluklar olan zenginlikler olduğunu kaydetti.

ÇOCUKLARIN TAŞ ATMASI TOPLUMUN AYIBI

İçinde bulunulan hayatın ve onlara sağlanan imkânların ideal bir nesli yetiştirdiğini ve toplumun geleceği olan çocukları yeterince koruduğunu söylemenin zor olduğuna dikkat çeken Bahçeli, "Bugün ülkemizde bu konuda atılan adımlar yeterli olamamakta, maalesef kaydedilen ilerlemeler, çocuk eğitiminde, çocuk yoksulluğunda, çocuk istismarında ve çocuğa karşı işlenen suçlarda artışı önleyememektedir. Bunun yanı sıra yaşanan ekonomik ve toplumsal buhranın sokağa attığı, ailesinden uzaklaştırdığı veya toplumsal baskıların suça yönelttiği çok sayıda çocuğun varlığı da hayatımızın acı bir gerçeğidir. Elleri kalem tutması gereken çocuklarımızın taş atmaları, silah kullanmaları, suça yönelmeleri bu savunmasız evlatlarımızdan önce onların yetişmelerinden sorumlu olan toplumun ayıbıdır, kusurudur ve hatta suçudur. Devletin kayıtlarına göre, Nisan 2010 itibariyle işledikleri suçlar nedeniyle tutuklu, hükmen tutuklu ve tutuklu olan 12 ile 17 yaşları arasındaki çocuklarımızın toplam sayısı 2629'dur. Bunlardan yaklaşık yüzde 65'i Kapalı Ceza İnfaz kurumlarında, yüzde 35 ise Çocuk Ceza İnfaz Kurumlarında bulunmaktadır. Bu çocukların yüzde 15'inin ilkokul dahi bitirmemiş olduğu dikkate alınırsa toplumun ve devletin kendi evlatları üzerindeki ihmali görülecektir." dedi.

ÇOCUKLARI SUÇA İTEN NEDENLER TESPİT EDİLMELİ

Toplumsal kuralların, ahlaki ilişkiler ve değerler sisteminin, kamu düzeni fikrinin ve hayat disiplininin yeni yeni filizlendiği çocukların suça yönelmiş olmalarından, onları sorumlu tutmadan önce toplumun kendisini sorgulaması ve neyi ihmal ettiğini, hangi gerekçelerin bu çocukları suça yönettiğini araştırmasının şart olduğunu vurgulayan Bahçeli, aksi takdirde işlediği bir suçun karşılığı olarak çocuklara hüküm giydirmek, suça neden olan vasatı ortadan kaldırmadıkça bir anlam taşımayacağını ifade etti.

Cezalandırma adı altında toplumdan tecrit edildiği sürede ne kadar rehabilite olacağının da tartışılacağını dile getiren Bahçeli, özellikle son yıllarda çocuklara yönelik af ve yargılama esası ve usulüne yönelik tekliflerin bölücü terör örgütünün istismarına maruz kalmış çocuklarla sınırlandırıldığının bilindiğini kaydetti.

SİYASİ VE SOSYAL SORUN

Kamuoyunda "taş atan çocuklar" olarak tanımlananlar dışında da bir vesile ile suça karışmış ve kimsenin adını bile anmadığı, haklarını savunmadığı çok sayıda suç işlemiş çocuğun varlığının da toplumun bir gerçeği olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: "Biz 16 Mart 2010 tarihindeki Grup toplantımızda yaptığımız açıklamada, 'bugün çocukken polise taş atanın, yarın büyüyünce Mehmetçiğe kurşun atmayacağından emin olacak bir çözüme' şayet ikna olursak yer alacağımızı açıklamıştık. Çünkü sorunun üzerinde tartıştırıldığı gibi sadece hukuki değil, aynı zamanda adli, siyasi ve sosyal oluğunu söylemiş; Çocukları taş atmaya iten nedenler ve şahıslar tespit edilmedikçe, Bu yaştaki evlatlarımız taşlamaya, patlayıcı atmaya veya ateşe vermeye sevk eden mihraklar engellenmedikçe, Bu çocukların ailelerine sorumluluk ve yükümlülük verilmedikçe, Okullarda, özel ortamlarda eğitilmedikçe, aileleri iş ve aş sahibi yapılmadıkça, Şiddete meyletmelerinin arkasındaki gerçek nedenler ortadan kaldırılmadıkça, Ülkemin başka yerinde milyonlarca çocuğun aklından bile geçmeyen saldırganlığı neden bu çocukların yaptığı kaynağından bulunmadıkça, bu konunun çözülmesinin mümkün olmayacağını ifade etmiştik. Özellikle, çocuk yaşta evliliklerin yapıldığı, töre cinayetlerinde çocukların kullanıldığı, kapkaç, kundaklama gibi suçlarda çocuğun sokağa salındığı düşünülürse sorunun yalnızca 'taş atan çocuklar' ekseninde yorumlanmaması gerektiğini vurgulayarak konuyu özele indirgemek isteyenlere genel bir çerçeve çizmiştik."

TALİHSİZLİKLER HER AİLENİN BAŞINA GELEBİLİR

Bugün TBMM'nin 90. yılında yaptıkları çocuk suçlulara af teklifinin de yalnızca bunların Ceza İnfaz Kurumlarından salıverilmesi şeklinde bir çözüm olmadığını anlatan Bahçeli, beraberinde kapsamlı tedbirler zincirini de devreye sokacak kökten ve esastan bir toplumsal rehabilitasyon öneri olduğunu belirtti.

Bu kapsamda olmak üzere böylesi bir af çalışmasından önce hükümete düşen görevleri Bahçeli şöyle sıraladı: "Yeniden hayata hazırlık sürecine intibak edecekleri toplumsal ve pedagojik ön tedbirleri bir an önce alması, Suçlu çocukların ailelerinin onları kabule hazır oldukları sıcak ve esirgeyici bir ortamın sağlanması, Aileye çocukların korunması ve himayesi için yasal sorumluluk ve zorunluluk yüklenmesi, Terör odakları ile bağı ve bağlantılarının mutlaka kopartılması Ve onları yeniden suça yönlendirecek bireysel eğilimler, toplumsal baskılar veya psikolojik ortamın ortadan kaldırılmasıdır. Bütün bu ön hazırlıkların tamamlanmasından sonra işlediği suça göre yapılacak bilimsel ve adli bir tasnifle bir nedenle suça karışmış çocuklarımızın yeniden ailelerine, arkadaşlarına ve topluma dönmeleri mümkün olacaktır. Elbette hukuki düzenlemeler de bu kapsamda ele alınmak durumundadır."

Bu konuda karar aşamasına gelindiğinde ise suçlu çocukların tamamının salıverilmesinden ziyade bu çocukların topluma kazandırılması arayışı ile çocukların işledikleri suça maruz kalmışların incitilmeden orta bir yol bulunması ve kamu vicdanının cevaz verebileceği çözümde anlaşılmasının esas olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Unutmayalım, bugün milyonlarca genç evladın bulunduğu ülkemizde her hanede bir çocuk vardır ve bu talihsizlikler her an her ailenin başına gelebilir. Tekraren diliyoruz ki, çocuklarımız ne suçlu olsunlar, ne de suç işlesinler ve ne de suça maruz kalsınlar. Lider ülke Türkiye'nin mimarları olsunlar, iş sahibi aileleriyle huzur içinde, milletiyle gurur duyarak, al bayrağın gölgesinde, alın terleriyle, el emekleriyle, pırıl pırıl zekâlarıyla bu topraklarda kardeşleriyle iftihar ederek yaşasınlar. En samimi temennimiz ve hedefimiz budur. İnanıyorum ki bizim beşeri varlığımızın vazgeçilmez zenginliği olan çocuklarımız içinden kusurları olanları için gerekli şart ve ortam hazırlanırsa âli cenap milletimiz de himmetini esirgemeyecektir. Çocuk suçlulara af konusundaki düşüncelerimizin bu açıdan değerlendirilmelidir." ifadelerini kullandı.