MHP lideri Bahçeli, Türkiye'de bölücülükte yarışan en güçlü adaylar konusunda bakın kimleri saydı.
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'de bölücülük yarışının başladığını iddia ederek, “Bu konuda birbiriyle yarışan en güçlü adaylar, AKP, PKK ve peşmerge reisleridir” dedi.
Bahçeli, partisince Bursa'da düzenlenen “3. Bölge İstişare Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, ülkenin, beşinci yılını yaşayan AK Parti iktidarının siyasi, sosyal ve ekonomik hayatta yarattığı ağır tahribat ile yüz yüze olduğunu savundu.
AK Parti'nin, Türkiye'nin milli konularında da milleti buhran içine düşürdüğünü ileri süren Bahçeli, şunları söyledi:
“Özellikle Nevruz ve sonrasında, ülke gündemini ve milli hassasiyetleri derinden zedeleyecek vahim gelişmeler beklenmelidir. Geçen yılki rezaletler, henüz hafızalarımızdadır. Türkiye'nin bu bölgesinde sokakların inisiyatifini ele geçiren hainler karşısında, Türk polisi çaresiz ve aciz duruma düşürülmüştür. Bu vahim durum, demokratik müdahale, çağdaş kolluk zırvalarıyla hükümet tarafından alkışlanmıştır.”
“İMRALI CANİSİ”
Devlet Bahçeli, bu yıl da benzer tahriklerin yapılacağını, rezilliklerin de ”İmralı Canisi” olarak tanımladığı PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın sıhhatine ilişkin bir kampanya ile başlatıldığını öne sürerek, şöyle devam etti:
“Bu yolla caninin yandaşlarının onu tekrar gündemde tutmak, özellikle Kuzey Iraklı aşiret reislerinin artık ülkemize sirayet etmiş etkisini azaltmak istedikleri anlaşılmaktadır. Maalesef ülkemizde bölücülük yarışı başlamıştır. AKP'nin 4 yıldır gösterdiği acziyet ve teslimiyet ile verilen umut, bölücüler arasında bir rekabet ortamının doğmasına, Türkiyemizi kimin böleceğine dair bir çekişmeye de sahne olmaktadır. Bu konuda birbiriyle yarışan en güçlü adaylar, AKP, PKK ve peşmerge reisleridir.”
“SAYIN KAMPANYASI”
Bu maksatla bölücü odaklar tarafından terör örgütü elabaşına kendilerince bir itibar ve saygınlık kazandırmak gayesiyle “sayın kampanyası”nın başlatıldığını ifade eden Bahçeli, “Çocuk, kadın, yaşlı, genç demeden on binlerce vatandaşımızın kaybına neden olan, eli kanlı terör çetesinin elebaşının isminin önüne 'sayın' konularak anılması, yeni bir ihanet oyunudur” dedi.
“Bu hitap, onu masum ve günahsız yapmayacağı gibi, bu iğrenç şahsa bu unvanı takanlar da en az onun kadar iğrenç, onursuz ve hain durumuna düşeceklerdir” diyen MHP Genel Başkanı Bahçeli, şöyle devam etti:
“Ancak son gelişmeler, İmralı canisinin yalnız olmadığını da ortaya çıkarmıştır. Erbabı olduğu takiye kültürünün gereği, bir süredir fikirlerini saklamaya çabalayan Başbakan'ın gerçek niyeti, her gün yeni bir ipucu ile birer birer aydınlanmaktadır. Nitekim, İmralı canisine yönelik 'sayın kampanyası'nın başını aslında Başbakan'ın çektiği, önceki yıllarda Avustralya'da yaptığı bir radyo konuşmasıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu konuşmasında Başbakan'ın bebek katiline saygıda kusur etmediği, 'sayın' hitabıyla bu caniye özel bir itibar ve ilgi gösterdiği görülmektedir.
Anlaşılmaktadır ki bugün başlatılan 'Sayın Öcalan' ihanet kampanyasının fikir babası ve ilham kaynağı, Başbakan'ın kendisidir. Yalnızca ve yalnızca bu rezalet ve ihanet ifadesi bile, Başbakan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığına engel olması gereken yeterli bir belgedir.”
HESAP VERMELİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” sözlerini hatırlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şöyle dedi:
“Başbakan, şimdiye kadar hiçbir siyasetçinin ağzından çıkmamış bir aşağılama yolunu seçmiş ve PKK terörüne maruz kalmış şehitlerimizi ve can vermiş vatandaşlarımızı 'Kelle' olarak tarif etmiştir. Başbakan, biliniz ki binlerce tertemiz şehidimize, ancak size çok yakışır bir mezbaha kültürüyle hitap etmenizi, şiddetle ve nefretle kınıyor ve reddediyorum. Sizi, bir kez daha büyük Türk milletinden ve şehitlerimizden özür dilemeye ve milletimizin yüksek merhametine sığınmaya çağırıyorum.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan için ”Sayın” diyenlerin, adalet önünde hesap vermek üzere yargılanmaya başlandığına işaret ederek, şunları söyledi:
“Biz bu konuda aklanmak üzere, Başbakan'ı dokunulmazlığını kaldırarak, mahkeme ve Türk milleti önünde hesap vermeye davet ediyoruz. Eğer siz bu hesap yolunu kendiniz açmazsanız, biliniz ki biz tek başına iktidarımızda, birikmiş bütün hesapları açmaya kararlıyız.”