2010 yılı Bütçe Kanun Tasarısı’nın görüşmelerinde konuşan MHP Lideri Bahçeli cepheleşmeye dikkat çekti..
Abone olAziz şehitlerimize ve Bursa'da vefat edem arkadaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Bu gibi felaketlerin bir daha yaşanmamasını diliyorum. Muharrem ayına giriyoruz. Peygamberlerimizin torunlarının şehit edildiği bu ay ibret verici bir aydır. Acıları paylaşıyorum.
Vatandaşlarımızı yoksulluğa sürükleyen haksızlıklar derin izler bırakmaktadır. Ne yazık ki 7 yıldır iktidarda olan Ak Parti'nin ülkemize layık gördüğü yoksulluk, aile bağlarımızın yerle bir edildiği, gerilimin yönetim tercihi olduğu, kardeşliğimizin yaralandığı vahim bir tablodur.
2009 bütçe yılı hayal kırıklığının yaşandığı ir yıl olmuştur. Türkiye'de 7 yıldır yatırım ve üretim artmıyor. Sorunlar karşısında başarısızlığa uğranılan her durumda geçmişi suçlama yöntemine başvurulmuştur.
Yaşanan kutuplaşma giderek derinleşmiştir. Hükümet sorunlar karşısında geçmişi suçlama politikası izlemektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, körüklenmek isteyen kardeş kavgası geleceğe umutla bakmaya engel olmuştur.
Yatırımlar azalıyor, işsizlik sosyal hayatı tehdit ediyor. Yolsuzluk artmış, merkezi ve yerel idarelerde kamu kaynakları yandaşlara dağıtılmaya devan etmiştir. Hayırsever vatandaşlarımızın iyi niyetleri suiistimal edilmiştir.
Devlete ve adalete olan güven duygusu zedelenmiştir. Herkesin huzur içinde olacağı bir yargı sistemi tesis edilememiştir. Hakkaniyetli bir anlayış uygulanamamıştır.
Terör ve etnik anlayış artmış. Tehlikeli bir yere varılmıştır. Ülkede yolsuzluk ve yozlaşma artmıştır. Yüzleşme adı altında milli tarihi karalama kampanyaları hız kazanmıştır.
Vatandaşlarımızın geleceğe umutla bakmasını sağlayan bir ekonomi söz konusu değildir. Etnik tarihler artmış, tehlikeli bir cepheleşme yaşanmıştır ve yaşanıyor.
2009 yılı da ekonomik sorunların hiç bir dönemde olmadığı kadar vatandaşımızı yorgun düşürmüştür. 2010 yılı merkezi yönetim bütçesi Ak Parti tarafından hazırlanan 5. bütçe olma özelliğini taşımaktadır.
Bütçe devletin 1 yıl içinde yapacağı harcamaları ve elde edeceği gelirleri belirteceği bir belgedir. Bütçenin ekonomik yönü yanında siyasi ve hukuki yanı da vardır.
BÜTÇEYE ÖZEN GÖSTERİLEMEDİ
7 yıldır hazırlanan bütçeler sürekli Yap-boz tahtasına çevrilen bütçenin 1 yılı tamamlamadan gerçekliğini kaybettiği ortaya çıkmıştır. İktidar hazırlık aşamasında bütçeye gerekli özeni göstermemiştir.
Türkiye, başarısız bir yönetim altındadır. Ardı ardına yaşadığı buhranlarla köşeye sıkışmıştır. Milletimiz çok bir açmazın içine düşmüştür. Siyasetteki dengenin kaybı toplumda cepheleşmeye neden olmuştur.
Ekonomik meseleleri samimiyetle çözmeyi hiç düşünemediler. Ülkemizin ekonomik yapısı ve gelişmesi çoğunlukla dinamik merkezler tarafından yönetilmiştir. İktidar ekonomik sorunlara çözüm getirmekten uzaktır. Görünmez bir elin dengeleyici misyonuna duyulan hayranlık görünen değerleri tahrip etti.
DÜNYADA YOKSULLUK
Milyarlarca insan bu dengesiz sistem yüzünden aç kalmakta ve yeterli sağlık hizmeti alamamaktadır. Küreselleşme sürecinin dayatmaları krizleri ortaya çıkarmaktadır.
100 milyon insan açlığa terk edilmiştir. Dünyada 900 milyon insan temiz suya ulaşamamaktadır. Son 40 yılda açlık dikkat çekici şekilde arttı. 600 milyon yoksul çocuk yaşıyor, 40 milyonu aç.
Sayın Başbakan'ın eş başkanlığını yaptığı Büyük Ortadoğu projesi bu tablonun bir parçası.
BÖL – PARÇALA – YÖNET POLİTİKASI
AB ile müzakere sürecinde Türk milletinin kendine olan güveni azaltmaya çalışılıyor. Küresel güçler, böl, parçala yönet politikalarını dayatıyor.
AB ile müzakere süreci tehlike doludur. İstikrarsız bir ekonomi milletimize acı yaşatmaktadır. Kriz her ne kadar ABD kaynaklı çıksa da bütün ülkeleri etkisi altına almıştır. Üretimden kopuk sistem ekonomik krizi ortaya çıkardı. Türkiye ekonomisi krize hazırlıksız yakalanmıştır.
Türkiye ekonomisi yoğun bakım ünitesinden hala çıkamamıştır. 86 yıldır Türk ekonomisinde müzmin krizler yaşanmıştır. 20 yılda bir görülen bu krizler şiddetli oldu. İç siyasetteki kaos ekonomik krizin boyutunu artırdı.
HÜKÜMETİN GÜCÜ YOK
Ak Parti hatalı politikalar izliyor. Siyasi iktidar ekonomideki açmazları izah bile etmekten aciz. Hükümet tedbir almamakta ısrar ediyor. Hükümetin krizi ortadan kaldıracak gücü yoktur.
Yoksullaşan, işsiz kalan vatandaşlar avutulmaya çalışıyor. İktidar tedbirde geç kalmıştır. Büyüme kalkınmaya sadece rakamlarda arayan hükümet geç kalıyor.
Ekonomide sayılar ve rakamlar önemlidir. Her rakamın arkasında vatandaşımızın acısının olduğu unutulmamalıdır. Halkın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları bu hükümetin anlaması mümkün değil
2009 ocak-ekim döneminde bütçe açığı yüzde 784 oranında arttı.
Hükümetin öngörüzülüğü ve önlem alamdığı kriz nedeniyle bütçe açığı yıl sonunda 62.8 milyon TL'ye çıkacak.
AKP iktidarı bütçeyi hiç bir anlamı olmayan kağıt tomarı haline dönüştürdü.
2010 bütçesi de ekonominin gerçeklerinden uzak
2010 büyümesi yüzde 3.4 olarak tahmin ediliyor.
Yüzde 6'lık bir küçülmeden sonra ekonominin nasıl olur da yüzde 3.4 büyüyeceği izaha muhtaçtır.
Ekonomi uzun yıllardan beri 2009'daki kadar daralmadı
Bunun sebebi hükümetin krizi ciddiye almamasıdır
2010 bütçesi krizi toplumsal yapıya daha da yayacaktır
Yüzde 3.5'lik büyüme tahmişni temelsiz bir yaklaşımdır
Hükümet istihdamı özel sektörün insiyatifine terketti
Ama bu bütçe açığı ile özel sektörün yatırım konusunda önünü kesmiştir