Kış mevsiminin ardından gelen bahar yorgunluğunu uygun beslenmeyle atlatabilirsiniz.
Abone olKış mevsiminin sona erdiği aylarda birçok kişide görülen ''bahar yorgunluğu''nun aşılması için, B vitaminleri ve antioksidan vitaminlerce zengin sebze ve meyvelerin tüketilmesi önerildi.
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Gıda Güvenliği Dairesi uzmanlarınca hazırlanan raporda, zaman zaman yağışlı, zaman zaman da güneşli günler yaşanan bahar aylarında sürekli değişen hava koşullarının, insan sağlığını etkilediği bildirildi.
Bu mevsimde, pek çok kişide halsizlik, isteksizlik, eklem ağrıları, uyku isteği, yorgunluk gibi şikayetler görüldüğü kaydedilen raporda, ''Bu dönemin aşılması için B vitaminleri ve antioksidan vitaminlerden zengin sebze ve meyvelerin tüketilmesi yararlı olacaktır. Dünya Sağlık Örgütü'nce, günde 5 porsiyon sebze veya meyve tüketilmesi önerilmektedir. Ayrıca havaların ısınmasıyla birlikte vücudun artan su ihtiyacını karşılamak için günde en az 8-10 bardak su içilmelidir'' denildi.
Düzenli uyku, yeterli ve dengeli beslenmenin güçlü bir bağışıklık sistemi için gerekli olduğuna işaret edilen raporda, bunun için çiğ veya pişmiş bol sebze ve meyve tüketilmesi önerildi.
Özellikle antioksidan vitaminler olan A ve C vitaminince zengin sebze ve meyvelerin tüketilmesinin metabolizmanın güçlenmesi ve hastalıklara karşı direncin arttırılması için gerekli olduğu bildirildi.
''BAHAR, DİYET MEVSİMİDİR''
Baharın ''diyet mevsimi'' olarak bilindiği belirtilerek, yaz aylarının yaklaşmasıyla vatandaşların spor veya zayıflama merkezlerine yöneldiği ya da evlerinde bir uzmana başvurmadan, çevreden duydukları veya çeşitli gazete ve kitaplarda yer alan zayıflama diyetlerini uygulamaya çalıştıkları ifade edilen raporda, ''Oysa zayıflama diyetleri kişiye özgüdür ve doktor ve/veya diyetisyen tarafından size özel olarak, beslenme alışkanlıklarınız, mesleğiniz ve yaşam tarzınızla uyumlu olarak düzenlenmelidir. Aksi takdirde uygulanan diyetler sağlığınıza zarar verebilir'' uyarısında bulunuldu.
Baharda havaların iyileşmesinin fiziksel aktivitelerin artırılmasına da olanak sağladığı belirtilerek, her gün düzenli olarak yapılan 30 dakikalık bir yürüyüşün hem vücut ağırlığının dengelenmesine, hem de kemik sağlığının korunması ve geliştirilmesine yardımcı olacağı bildirildi.
MANTAR ZEHİRLENMELERİNE DİKKAT
Yılın bu mevsiminde özellikle mantar zehirlenmelerinin sık görüldüğü kaydedilen raporda, doğada kendiliğinden yetişen mantar ve yabani otları tüketenlerin zehirlenme riskiyle karşı karşıya olacaklarına dikkat çekildi. Raporda, halk arasında, ''pişirilen mantarın zehrinin kaybolduğu,
yoğurtla birlikte tüketilirse zehirlemeyeceği, ağaç üstünde ve çayırda yetişenlerle koparılınca rengi değişmeyenlerin zehirsiz olduğu'' gibi, bazı uygulamalarla mantarların zehirlerinin etkisiz kılınacağı inancının bulunduğu kaydedildi.
Doğada kendiliğinden yetişen mantarların, yetişme yerleri veya görünüşlerine bakarak zehirli olup olmadıklarının anlaşılmasının mümkün olmadığının altı çizilen raporda, ''Sağlıklı mantar tüketilmesinde en doğru yol ambalajlı kültür mantarlarının atın alınması ve etiketi üzerinde üretim tarihi, son kullanma tarihi ve
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı üretim izni olup olmadığının incelenmesidir. Etiket üzerinde bu tür bilgilerin yer almadığı kültür antarları satın alınmamalıdır'' uyarısında bulunuldu.