Bağış, "İstanbul Merkezi Brüksel"de, "Kadir abi" diye hitap ettiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'la, "Yeraltındaki Devrim" adlı serginin açılışını yaptı ve ardından basın toplantısı düzenledi.
Abone olDevlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İstanbul'un 2012 Avrupa Spor Başkenti seçildiğinin resmen ilan edilmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, "Arkamızda İstanbul'a sevdalı bir Başbakan olduğu için, İstanbul'u seven insanlar ekip ruhuyla çalıştığı için, birbirinden rol çalma değil birbirine omuz verme geleneğinden gelen bir yaklaşımla siyaset yaptıkları için, çok şükür bugün İstanbul ödül üzerine ödül, başarı üzerine başarı kazanıyor" dedi.
Bağış, "İstanbul Merkezi Brüksel"de, "Kadir abi" diye hitap ettiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'la, "Yeraltındaki Devrim" adlı serginin açılışını yaptı ve ardından basın toplantısı düzenledi.
Devlet Bakanı Bağış, "Sergiyi gezerken düşünmeye başladım. Kadir abiyi dinlerken o düşüncelerim çok daha derinlere daldı. Düşünün öyle bir şehirden geliyoruz, Kadir bey öyle bir şehirde Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor, ben TBMM'de öyle bir şehri temsil ediyorum ki 8 bin 500 yıllık bir geçmişi var. Düşünün, bugün üyesi olmaya çalıştığımız AB'ye dahil ülkelerin kültürlerinin doğduğu nokta aslında bizim şehrimiz. Avrupa kelimesi bugünün Türkiye'sinde yaşamış bir prensesin adıdır. Paris kelimesi yine bugünün Türkiye'sinde yaşamız başka bir prensin adıdır. İstanbul Marmara kazılarına şöyle bir baktığımız zaman bugün Avrupa kültürünü şekillendiren köklerin aslında İstanbul'dan kaynaklandığını, doğuş noktasının İstanbul'dan olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
İstanbul'un yakın geçmişiyle ilgili düşüncelerini aktarırken Bağış, "15 yıl evvel İstanbul'un, gazetelerin kuponla gaz maskesi dağıttıkları bir şehir olduğunu hatırladım. 15 yıl evvel İstanbul'da susuzluk sıkıntısından kronik bir şekilde bel fıtığı vardı" diyerek bir anısını şöyle anlattı:
"Hiç unutmuyorum, 2002'de ilk defa siyasete girdiğimde, Kadir abi o zaman Beyoğu Belediye Başkanı idi. Beraber Kasımpaşa civarında gezerken esnaftan partimiz ve kendimiz için oy isterken arkadaşlarımız önden bizim bir broşürümüzü dağıtıyordu. Bir yüzünde fotoğrafımız, öbür yüzünde özgeçmişimiz vardı. Kadir abi hatırlar mısınız bilmiyorum, o gün zannediyordum beraberdik. Bir berber dükkanına girdiğimde önceden dağıtılan broşürümüzdeki özgeçmişimi okumuş esnaf döndü, 'evladım maşallah kendini çok iyi yetiştirmişsin, çok iyi eğitim almışsın, çok önemli başarılar elde etmişsin. Oyumu da sana vereceğim ama bilesin ki senin bu başarılarından dolayı değil. Bizim bu Tayyip'e bir borcumuz var' demişti. 'Çünkü ben bu dükkanda gazozla tıraş yaptığım günleri unutmadım' demişti."
Bakan Bağış, "Şimdi 8 bin 500 yıllık bir tarihin üzerinde maalesef çok acı günleri de yaşadığımız zamanlar oldu ama bugün o İstanbul ödül üstüne ödül alıyor. 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti. İstanbul'un Büyükşehir Belediye Başkanı bugün oybirliğiyle Dünya Yerel Yönetimler Başkanı seçiliyor. 2012 Avrupa Spor Başkenti ilan ediliyor. Demek ki bir şehir iyi yönetildiği zaman, bir ülke iyi yönetildiği zaman önü açılıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bağış, "Onun için bugün AB sürecinde de ben bazen karamsarlığa kapılıyorum, sinirleniyorum. Avrupalılarda bize karşı öyle üst perdeden bakma görünce doğal olarak benim de ayranım kabarıyor ama sonra düşünüyorum. 'Sabırlı ol çünkü senin içinden geldiği medeniyet bütün zorlukları aşabilen medeniyettir' diyorum" şeklinde konuştu.
Devlet Bakanı Bağış, Kadir Topbaş'ın kendisini kastederek "biz iyi bir ikiliyiz" sözüne, "İstanbul'da tek bir modern sanat müzesi dahi yoktu. Lafa gelince ağızlarından özgürlük, demokrasi, laiklik, sosyal haklar, kadın hakları falan düşmeyen siyasi zihniyetin İstanbul'a bir tek modern sanat müzesini bile çok gördüğü bir şehri devraldık, el ele verdik, Sayın Başbakanımıza gittik. İstanbul bugün dünyanın rekor kıran modern sanat müzelerine sahip. İstanbul Modern'in kuruluşundan itibaren 6 yılda 2 buçuk milyondan fazla misafiri oldu" diyerek katıldı.
İstanbul'da muazzam bir yeni sanat ve sanayi müzesini kurulmasında ve İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi sürecinde Topbaş'la çalıştıklarını anlatan Bağış, şöyle devam etti:
"Hiç unutmam, (2010 Kültür Başkenti seçimi öncesinde) bir gün Kadir abiye dedim ki 'jüride olma ihtimali olan 200 kişi var, bunların 7'si jüriye girecek. Bunlara önceden bizim yaklaşmamız lazım. Ama o zaman Danışma Kurulu Başkanı olduğum 2010 heyeti olarak başvurursak yanlış bir intiba verebilir. Sizden rica etsem İstanbul'u tanıtan bir kitabı Büyükşehir Belediye Başkanı olarak siz gönderir misiniz? Ama o güzel el yazınızla da birşeyler karalarsanız kitaplara'. Bir gece saat 11 buçuk gibi oturduk, sabah 3'e kadar Kadir Bey tek tek o isimlere o kitapları imzaladı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Valisi birlikte yurtdışına çıktılar, o da benim ricamı kırmayıp İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti adaylığını vermek için ve buraya Brüksel'e geldiğimizde o gün tarih yazdık. Arkamızda İstanbul'a sevdalı bir Başbakan olduğu için, İstanbul'u seven insanlar ekip ruhuyla çalıştığı için, birbirinden rol çalma değil birbirine omuz verme geleneğinden gelen bir yaklaşımla siyaset yaptıkları için çok şükür bugün İstanbul ödül üzerine ödül, başarı üzerine başarı kazanıyor."