BIST 9.627
DOLAR 35,24
EURO 36,79
ALTIN 2.964,37
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Bağış protestolara sert çıktı

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, yeniden artışa geçen protestolar hakkında sert konuştu.

Abone ol

İNTERNET HABER- AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, son günlerde meydana gelen sokak olayları için "Türkiye’yi karanlık dehlizlerine çekmek isteyenler ve onların ulakları, kirli senaryolarını hayata geçiremeyecekler" ifadelerini kullandı.

Türkiye’yi karanlık dehlizlerine çekmek isteyenlerin, kirli senaryolarını hayata geçiremeyeceklerini belirtti, demokrasilerde sorunların çözümünün sokaktan değil, sandıktan geçtiğini vurguladı.

İkili temaslarda bulunmak üzere Litvanya'da bulunan Bağış, son günlerde yaşanan izinsiz gösterilere ilişkin AA muhabirine açıklama yaptı.

SENARYOSU İTHAL EDİLEN GEZİ FİLMİNİN TEKRARLARI SAHNELENMEK İSTENİYOR

Türkiye’yi karanlık dehlizlerine çekmek isteyenlerin ve onların ulaklarının, kirli senaryolarını hayata geçiremeyeceklerini belirten Bağış, "Çünkü onların bir zamanlar at oynattıkları Türkiye yok, milletin iradesinin tecelli ettiği bir Türkiye var. Senaryosu ithal edilen 'gezi filmi', birileri tarafından çok beğenilmiş olacak ki, şimdi tekrarları sahnelenmek isteniyor. Ama set müsait değil. Milletimiz 'gezi oyununun' tekrar canlandırılmasına izin vermeyecek" dedi.

KARANLIK ODAKLAR VE ONLARIN İÇERİDEKİ MAŞALARI

Uzaktan kumandalı bu eylemler aracılığıyla, karanlık odaklar ve onların içerideki maşaların gençleri sokağa dökmeyi amaşladığına işaret eden Bağış, son günlerde sokakları savaş alanına çevirenlere yönelik şu soruları yöneltti:

YÜZLERİ KIZARMIŞ MIDIR?

"(Polis öldürdü) diye yalan haberlerle sokağı savaş alanına çevirenler, gerçek ortaya çıkınca, vermiş oldukları tahribat ve rahatsızlıktan dolayı özür dilediler mi acaba? Sözde zulme uğradıkları için ortalığı yakıp yıkanlar, sokağa dökülme gerekçelerinin bir safsatadan ibaret olduğunu anladıklarında yüzleri kızarmış mıdır? Her şey bir tarafa, arkadaşlarının ölümüne sevinen, onun cansız bedenini bile bir tahrik unsuruna dönüştürenler, acaba insanlıklarından utandı mı?"

TAŞ DEĞİL KALEM TUTAN NESİLLERE İHTİYAÇ VAR

"Türkiye'nin bir kez daha gençlerin ölümü pahasına da olsa, demokrasiden kurtulup vesayetlerini payidar kılmak isteyenlerin gerçek yüzlerini gördüğünü" kaydeden Bağış, ülkenin taş, sopa değil, kalem ve klavye tutan nesillere ihtiyacı olduğunu vurguladı. 

Türkiye’nin kendini Ortaçağ’a değil, bilgi çağına taşıyacak nesillere ihtiyaç duyduğunu ifade eden Bağış, şöyle devam etti: 

"Bu yalanları yayarak, insanları kendi güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirmek isteyen siyaset ve habercilik anlayışına yazıklar olsun. Önce ODTÜ, sonra Hatay, şimdi İstanbul, Ankara. Bu şema, birilerine tanıdık geldi mi? Dış güçlerin değirmenine su taşıyan içteki piyonlar, ateşle oynadıklarını bilsinler. Devletimiz, öyle üflemeyle yıkılacak cinsten olsaydı, bizi bin yıldır bu topraklarda barındırırlar mıydı sanıyorsunuz?"

MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR

Bağış, oynanan oyunun ayan beyan ortada olduğunu belirtirken, " Mızrak artık çuvala sığmıyor. Geçmişte sağ-sol diye sokağa döktükleri gençliğimizi, şimdi de CHP’nin desteğiyle, Alevi-Sünni çatışmasına sürüklemek istiyorlar" değerlendirmesini yaptı. 

"Ölen her gencimizle yanan yine bizim yüreğimiz, ağlayan yine bizim annelerimiz babalarımız oluyor" ifadelerini kullanan Bağış, devletin de her şart altında halkının güvenliğini sağlamak gibi bir sorumluluğu olduğunu ve gerektiği takdirde bu görevi yine eksiksiz olarak yerine getireceğini kaydetti. 

Demokrasilerde sorunların çözümünün sokaktan değil, sandıktan geçtiğini, birilerinin artık uyanması gerektiğini ifade eden Bağış, şunları söyledi: 

"Türkiye’nin gençliğini ve geleceğini ipotek altına almanıza izin vermeyeceğiz. Gençlerimiz, bu karanlık odaklara bir an bile kanıp çareyi sokakta aramamalıdırlar. Bunların tekrarları geçmişte yaşandı. Olası bir kardeş kavgasından siyasi rant devşirmek isteyen ucuz kahramanlar, ölüm haberlerini ağızları sulanarak bekliyor. Onlara gerekli cevabın sokaktan değil, oy sandığından geleceğini hatırlatmalıyım. Türkiye, Alevisiyle Sünnisiyle, Türküyle Kürdüyle 76 milyonuyla bir ve beraberdir. Önümüzdeki süreçte Türkiye’yi bu provokatif saldırılarla yormaya çalışanlar, bunun bedelini sandıkta en ağır şekilde ödeyeceklerinin de bilincinde olmalılar."