Bağırsak kanseri, dünyada oldukça yaygın görülen bir kanser türü. Bu kanserin oluşmasında beslenme alışkanlığı ve genetik faktörler etkin rol oynuyor.
Abone olBağırsak kanseri, kanserden ölüm sebepleri arasında 3. sırada yer alıyor. Belirti vermeyen ve yavaş ilerleyen hastalık, özellikle 50 yaş ve üzerindekileri tehdit ediyor. Acıbadem Hastanesi Kozyatağı Gastroentereoloji Bölüm Şefi Prof. Dr. Nurdan Tözün, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, herkesin kolon kanseri riski altında olduğunu, ancak 50 yaş ve üstündeki kişiler için riskin arttığını belirterek, "50 yaşın üzerindekiler alkol alıyorsa, kırmızı et yemeyi tercih ediyorsa, sigara kullanıyorsa ve şişmansa, onlar açısından tehdit daha da büyür. Genetik olarak bağırsak kanserine eğilimli olanların yüzde 75'i riskli grubuna girer" diyor. Kalın bağırsak kanserinin küçük polipten kaynaklanabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Tözün, "Bu polip yaklaşık 7-10 yılda büyüyerek kansere neden olur. Bu süreçte hiç belirti vermediği için, özellikle risk grubundakilerin düzenli olarak kontrolden geçmesi gerekir" diye uyarıyor. Prof. Dr. Nurdan Tözün, kolay belirti vermeyen bağırsak kanserinin geç ortaya çıkan belirtilerini, "Kabızlık, ishal, karın ağrısı, dışkıda kan, ağrılı dışkılama ve sebebi bilinmeyen ani kilo kaybı" olarak sıralıyor. Erken teşhis için, kalın bağırsak taramalarında "dışkıda gizli kan testi"nin yapıldığını anlatan Prof. Dr. Tözün, "Gözümüzle görülmeyen kanamalar dışkıda aranır. Sonuç negatif ise, tetkik yılda 1 tekrarlanmalıdır. Sonuç pozitif çıkarsa, hastalara kolonoskopi yapılması gerekmektedir. Kolonoskopiyle tüm kalın bağırsağı görüntülemek mümkündür. Ailesinde kalın bağırsak kanseri olan kişiler, 40 yaşından sonra her 5 yılda bir kolonoskopi yaptırmalıdır" önerisinde bulunuyor. KOLONOSKOPİ İŞLEMİ Prof. Dr. Nurdan Tözün, kolonoskopinin, kalın bağırsağın tümünün incelenmesini içeren bir yöntem olduğunu kaydederek, "Hasta bu işlem sırasında uyutulduğu için sanıldığının aksine korkulacak bir işlem değildir. Polip saptandığında işlem sırasında çıkartılır ve incelenmek üzere patolojiye gönderilir. Bir kez polip alınan kişinin daha sonra kolonoskopi ile düzenli olarak izlenmesi gerekir" diyor. Kolonoskopi dışında yeni bir alternatifin, özel batın tomografisi sanal (Virtüel) kolonoskopi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tözün, "Bununla da bağırsağı tamamen görüntülemek ve polipe rastlandığında daha sonra uygulanacak kolonoskopi ile bunu almak mümkündür. Ancak anlaşılacağı üzere müshil ile kolonun temizlenme işlemi 2 kez yapılmış olacaktır" diye konuşuyor. Prof. Dr. Nurdan Tözün, hastalığın safhasına göre tedavi şekillerinin değiştiğini belirterek, "Tedavi gastroenterolog, cerrah ve radyasyon onkoloğu tarafından planlanır. Ameliyat, barsak kanserinin başlıca tedavisini oluşturur ve en çok kullanılan metotların başında gelir. Ameliyatla tüm kanserli dokunun temizlenmesi esas amaçtır. Kemoterapi ve radyoterapi ile gözden kaçabilecek kanser hücrelerinin de yok edilmesi hedeflenir" diyor. Prof. Dr. Tözün, bağırsak kanserini önlemek açısından dikkat edilmesi gereken noktaları ise şöyle sıralıyor: "Folik asit, selenyum, kalsiyum ve D vitamini kullanmak, günde bin 200 mg kalsiyum almak, egzersiz yapmak, yağlı gıdalardan kaçınarak liften zengin besinler, sebze ve meyve tüketmek kolon kanserini önleyici faktörler arasındadır. Sigara, bağırsak kanseri riskini arttıran etmenlerin başında gelir. Bu açıdan, riski azaltmak adına sigara içilmemelidir."