Bağcılarda kent konseyi

Bağcılar Belediyesi'nin 35. Kent konseyi toplantısı Halk Sarayında yapıldı.

Bağcılar Belediyesi tarafından 15 yıldır düzenli olarak gerçekleştirilen İstişare Kurulu Toplantılarının (Kent Konseyi) 35.si 24 Ekim Çarşamba günü Halk Sarayında yapıldı.

Toplantıya; İlçe Kaymakamı İrfan Balkanlıoğlu, Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Kültür Aş.Genel Müdürü Nevzat Bayhan ile birlikte, siyasi partilerin temsilcileri, işadamları, eğitimciler ve sivil toplum kuruluşları katıldı. “Sivil Toplum Kuruluşları ve Yerel Yönetimler” olarak belirlenen gündem ile ilgili konuk konuşmacı olarak da, Eski Kültür Bakanı ve yıllarca birçok önemli sivil toplum kuruluşlarında önemli hizmetlerde bulunan İsmail Kahraman katıldı.

Kokteyl ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, hizmetlerimizde, çalışmalarımızda kent konseyinin diğer adıyla istişare kurulu toplantılarımızın büyük ehemmiyeti var. Buradan aldığımız önerilerle çalışmalarımızı şekillendiriyoruz. Bunun için de on beş yıldır ara vermeden bu toplantılara devam ediyoruz” diyerek gündemle ilgili şunları söyledi:

“ Günümüz dünyasındamerkezi yönetim anlayışları yerlerini katılımcı ve yerellik prensiplerine bırakıyorlar. Bu perensipler ise, sivil toplum anlayışı ve bu anlayış istikametinde kurulup gelişmiş sivil toplum kuruluşlarının gayretiyle hayata geçecektir. Çünkü sivil toplum kuruluşları; Toplum yararına çalışan, demokrasinin gelişmesine katkıda bulunan, kar amacı gütmeyen, özgür iradeleriyle insiyatif kullanabilen ve toplum yararına taleplerde bulunabilen kuruluşlardır. Bağcılar Belediyesi olarak bugüne kadar hep bu kuruluşlarla hizmetlerimizi, çalışmalarımızı gerçekleştirdik ve bundan sonra da bu anlayışımız devam edecektir” diye konuştu.

Başkan Çağırıcı’nın ardından kürsüye gelen Eski Kültür Bakanı İsmail Kahraman ise, tarihimize bakıldığında, vakıf medeniyetinin oluştuğunu belirterek şunları söyledi: “ Sivil toplum kuruluşları olarak vakıflar ve dernekler, kültürümüzdür, kimliğimizdir, geçmişimiz ve geleceğimizdir. Bu sebeple gözbebeğimiz olan vakıf eserlerini ve ecdat yadigârlarını, emanet bilip, ihanet etmeden korumalıyız.

Yönetimde katılımcılığı ve çoğulculuğu sağlamakta önemli görevler üstlenen, gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulabilen yeni vakıflar, demokrasilerde gelişmişliğin ölçütleri arasında sayılan sivil toplum kuruluşları olarak, sosyal, iktisadi ve kültürel hayatımızda yer almaktadırlar. Kültürel kimliğin kazandırılması ve toplum bireylerinin bilinçlendirilmesinde, kamuoyu oluşturmada önemli roller üstlenmişlerdir. İnsana ve topluma hizmet verme, yararlı olma isteği günümüzde yine, dernekler haricinde, kültürel bir miras olarak vakıf biçiminde organize olmuştur.

kültürel kimliğimizin en önemli tezahürlerinden biri olan vakıf müessesesi, bizatihi yaşatılması, korunması ve gelecek nesillere intikal ettirilmesi gerekli bir varlığımızdır. Vakıf, başlıbaşına bir kültürdür. Medeniyetler çatışması tezine karşı, medeniyetler buluşmasında, medeniyetler arası münasebet ve diyalogda, insanlığı yitirme noktasında debelenen Batı dünyasının insan açısından da bir umut ve ruh aşısıdır. Sevgi ve şefkat iklimidir.

Türkiye Başkanlık Sistemine geçmelidir

Vakıf medeniyeti hakkında bilgi verdikten sonra konuşmasına devam eden Kahraman, Türkiye’de oluşan huzuru bozmak isteyenlere karşı sağduyulu davranılması gerektiğini ve Türkiye’nin önemli sorunlarının çözümü için ise mutlaka Başkanlık sistemine geçilmesini belirtti.

Program katılımcıların görüş ve önerilerinin alınması ile sona erdi.