Bir Bağ-Kur tarım sigortalısının mirasçıları, 3 yıl 5 ay 25 gün sigortalı iken 26 Mart 2002 tarihinde ölüm aylığı talebiyle Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'ne başvurdu.
Abone olAnayasa Mahkemesi, hukuk devletinde yasakoyucunun, yasaların yalnız Anayasa'ya değil, evrensel hukuk ilkelerine de uygun olmasını sağlamakla yükümlü olduğunu vurguladı. Bir Bağ-Kur tarım sigortalısının mirasçıları, 3 yıl 5 ay 25 gün sigortalı iken 26 Mart 2002 tarihinde ölüm aylığı talebiyle Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'ne başvurdu. Ancak kurum, ''beş tam yıl prim ödenmediği'' gerekçesiyle istemi reddetti. Bunun üzerine mirasçılar, Balıkesir İş Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme, davada uygulanan 4956 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun ve Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi, Yürürlükten Kaldırılması ve Bu Kanunlara Geçici Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun'un 57. maddesinin (b) bendinin Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürürek, Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. İptali istenen hüküm, ölüm tarihinde en az beş tam yıl sigorta primi ödemiş olan sigortalının hak sahiplerine yazılı talepleri halinde aylık sağlanacağı hükmünün 8 Ağustos 2001 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe gireceğini öngörüyor. Anayasa Mahkemesi, söz konusu hükmü sınırlayarek inceledi ve iptaline karar verdi. Yüksek Mahkeme'nin gerekçeli kararı, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Anayasa Mahkemesi'nin konuya ilişkin 28 Eylül 2000 günlü iptal kararının 8 Ağustos 2001 tarihinde yürürlüğe girmesi ve bu kararla verilen dokuz aylık süre içinde yeni bir düzenleme yapılmaması nedeniyle doğan yasal boşluk döneminde yargı içtihatlarıyla doldurulduğu anımsatılan kararda, sosyal güvenlik ve adalet ilkelerine uygun olacağı gerekçesiyle, sigortalı hak sahipleri lehine yorumlarla sigorta primi ödeme süresinin yasal değişikliklerden önceki gibi üç tam yıl olarak kabulü gerektiği yönünde oluştuğu kaydedildi. İPTAL KARARI 6 AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK ''Hukuk devletinde yasa koyucu, yasaların yalnız Anayasa'ya değil, evrensel hukuk ilkelerine de uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür'' denilen kararda, şöyle devam edildi: ''Hukuksal boşluk veya düzenlemelerin yetersiz olduğu durumlarda, sosyal güvenlik hukukunun, çalışanların hak ve güvencelerini ilerletme yönünde geliştiğini ve bunu sağlamanın devletin amaç ve görevleri arasında yer aldığını göz önünde bulundurarak sorunlara çözüm getirilmesi, sosyal hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Yasakoyucunun, Anayasa Mahkemesi kararı ile verilen süre içinde gerekli düzenlemeleri yapmayarak hukuksal boşluk doğmasına neden olduğu tartışmasızdır. Bu boşluk ise yargısal içtihatlarla, önceki kurallar gözetilerek hak sahiplerinin lehine sonuç doğuracak biçimde doldurulmuş ve söz konusu sigorta primi ödeme süresi üç tam yıl olarak belirlenmiştir. İtiraz konusu düzenleme ile bu sürenin geçmişten geçerli olarak beş yıla çıkarılması, ölüm tarihleri aynı olan sigortalıların hak sahiplerinden yargıya başvurarak davası sonuçlanmış olanlarla kendilerinden kaynaklanmayan nedenlerle davası yasanın yürürlüğe girdiği tarihte sonuçlanmamış olanlar arasında adil olmayan bir farklılık doğmasına yol açmıştır.'' Anayasa Mahkemesi, iptalle doğan hukuksal boşluğu kamu yararını ihlal edici nitelikte görererek, iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesini de kararlaştırdı.