BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Babasına karacigerini verdi suçlu oldu

Doktorların 'ölür dediği' babasına karaciğerini verdi, SGK nezdinde suçlu oldu

Abone ol

Doktorların 'organ nakli olmazsa ölecek' dediği Hepatit B tedavisi gören babasına karaciğerini veren genç, geçici iş göremezlik ödeneği almak için başvurduğu Sosyal Güvenlik Kurumu'dan (SGK) gelen cevapla sarsıldı. SGK, organ nakli için 4 ay işe gidemeyen gence, 'Hastalık sebebiyle değil, organ bağışı neticesinde olay cerayan ettiği için ödenek alamazsın' dedi. Tüm yaşananları şaşkınlıkla izleyen genç ise konuyu yargıya taşıdı.

Uzun süredir Hepatit B tedavisi gören Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde devlet memuru olarak çalışan Hüseyin Demir'e doktorlar, 'Karaciğer nakli olmazsa ölürsün' dediler. Bunun üzerine Demir'in Bursa'nın Mudanya ilçesinde bir fabrikada işçi olarak çalışan oğlu Fatih Ahmet Demir (25) hiç düşünmeden karaciğerini babasına verebileceğini söyledi. Yapılan analizler sonucu Ahmet Demir'in karaciğer nakli için uygun donör olduğu belirlendi. 2 ay süren hazırlıkların ardından başlayan ve tam 14 saat süren ameliyat sonucu Fatih Ahmet Demir, karaciğerini babasına verdi. Nakil sonrası yaklaşık 2 ay daha işe gidemeyen Fatih Ahmet Demir, 'geçici iş göremezlik ödeneği' için SGK'ya başvurdu.

Başvuruyu değerlendiren SGK, Demir'e, "5510 sayılı kanunun 18'inci maddesinde tanımlanan hastalık sebebiyle değil, organ bağışı neticesinde verilmiş olduğundan geçici iş göremezlik ödeneği alamazsınız." dedi. SGK'nın kararı karşısında şok olan Demir, "Beni kendine zarar verenler, yani intihar edenlerle aynı kefeye koydular. Kanunda organ nakline ait bir husus olmadığı için ben mağdur oldum. Elbette babam hayata döndü, o her şeyin üzerinde. Ancak organ nakli teşvik edilmesi gerekirken bu tür yanlışlıklar insanı üzüyor." ifadelerini kullandı.

Konuyu yargıya taşıyan Fatih Ahmet Demir, SGK aleyhine Bursa 4. İş Mahkemesi'ne dava açtı. 5 aydır devam eden davada Demir, organ naklinin keyfi olmadığını, zaruriyetten kaynaklandığını söyledi. Dava sonucundan umutlu olduğunu belirten Demir, "Doktorlar babam için 'karaciğer nakli olmazsa ölecek' dediler. Ben de hemen karaciğerimi verebileceğimi söyledim. Analizler olumlu sonuçlandı, hayati tehlike riskine rağmen ameliyata girdik ve nakli gerçekleştirdik. Ancak ben o süreçte tam 4 ay işe gidemedim. Evliyim, çocuklarım var. Ailem mağdur oldu. Babamın sağlığına kavuşması bizi çok mutlu etmişti. SGK'ya en azından 2 aylık geçici iş göremezlik ödeneği almak için başvurdum, ancak verilen cevapta şok oldum. Düşünebiliyor musunuz, bizim kanunlarımızda organ nakliyle ilgili bir madde yok. Olmadığı için de kendi sağlığına zarar verenler, yani intihara teşebbüs edenlerle aynı kefeye konuldum. Bu benim zoruma gidiyor. Konunun takipçisiyiz. Babamın yeniden sağlığına kavuşmasının sevincini biz doyasıya yaşadık. Organ naklinin hayat kurtardığını bizzat gördük. SGK'ya başvurduğum hizmet binasında da 'organ nakli hayat kurtarır' şeklinde bir afiş vardı. Devlet büyüklerimiz organ naklinde yaşanan bu tür aksaklıkları gidermeli." diye konuştu.

SGK KANUNU'NDA ORGAN NAKLİNE YER VERİLMİYOR

Davanın halen Bursa 4. İş Mahkemesi'nde sürüdğünü açıklayan Avukat Fırat Gündoğan ise müvekkilinin nakil sebebiyle işe gidemediğini, SGK'nın bu yanlıştan dönmesi gerektiğini söyledi. Gündoğan, "Bir yandan organ naklini teşvik etmeye çalışırlarken bir yandan da babasına karaciğerini veren gence ödenek vermiyorlar ve kusuru gence atıyorlar. Bu bir yanlışlık olduğu için davayı açtık." dedi.

SGK yetkilileri ise kanun maddesinde organ nakline dair bir ibarenin olmadığını açıkladı. Türk İş 8. Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca, SGK'nın bu yanlıştan derhal dönmesi gerektiğini söyledi. Kanun koyucunun organ nakline dair bir hüküm koymayı unuttuğunu savunan Kanca şöyle devam etti: "Maalesef iş hayatında buna benzer aksaklıklar çok oluyor. Babasına hayat veren genç aylarca işe gidememiş. Ancak SGK bunu kendi kusuru göstermiş. Yerel hastanelerde yüzde 70 sakatlık raporu alan kişi belgelerini Ankara'ya gönderiyor. Ankara'dakiler hiç bakmadan rapordaki sakatlık oranını yüzde 10'a indiriyor. Kanun koyucunun bu tür aksaklıkları çözmesi gerekiyor."