Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu, Mevlüt Kandili'nde hem Hz Muhammedi hem de Türkiye'deki farklı kesimlerin dine bakışını ilginç bir dille yazdı.
Abone olHz. Muhammed'in doğum günü olan Mevlüd Kandili'nde köşesini 'sevgililer sevgilisine' ayıran Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu ilginç bir yazı kaleme aldı.
Hem Hz. Muhammed'i okurlarına anlattı hem de Türkiye'deki farklı kesimlerin İslam'a, dine, Hz. Muhammed'e bakış açılarını ortaya koydu.
Yetiştiği ortamı "İçinde büyüyüp yetiştiğim ortamda... Sorulduğunda, herkes 'Elhamdülillah Müslüman'ım'noktasındaydı. Doğrusu, inanç meselesi ciddi merak konusuydu; hakkında çok okunur, öğrenilirdi. Dinleri ve içine doğduğun dinini bilmek önemliydi. Fakat iş dini yaşayıp 'hissetmeye' gelince... İşte o... Bilinmez bir tarihte kapımızı çalacak ihtiyarlığa ertelenirdi hep!" sözleriyle aktaran Babaoğlu, bugünkü köşesinde bu konuyu ele almasının nedenini ise şu sözlerle açıkladı.
"Neden bu konuyu açtım, anlatayım.. Çocukluğum, yeni yetmeliğim, gençliğim boyunca Hz. Peygamber'in adı anıldığında... 'O da bir devrimcidir' diyerek coşkuyla yumruğunu sıkan solcular... Ağzında akide şekeri yuvarlar gibi bir tonlama ve bilgiç bir edayla hemen 'İslam Tarihi' dersine başlayan sağcılar... 'Yanlış bir söz söylerim de günaha girerim' diye korkacak kadar naifkadınlar; her şeyi sadece aklın terazisinde tartmaya çalışan erkekler... Gördüm, tanıdım. Çok sonraları... Bir gün...
Hz. Peygamber'in şefkat ve merhametinden söz eden bir ahbabımın yanaklarından süzülen gözyaşlarını gördüğümde irkilmiştim. Çünkü... Benim geldiğim çevrede gözyaşı ya gücünü yitirmiş aklın sonucu sayılırdı. Ya da gösterişçiliğe sapmış bir duyarlığın ifadesi olarak görülürdü. İmandan bir adım daha ilerdeki saf 'sevgi'yi ve 'hasret' hissini anlamam epey zamanımı aldı. Farkındayım... Ana akım medyada böyle şeylerden söz edilmesine pek alışılmamıştır. (Çok iyi hatırlıyorum, 2005'te Vatan gazetesinde 'Selam olsun o eşsiz yetime'başlıklı yazım medyada küçük bir şok yaşatmıştı!) İlginçtir. Hayatının en mahrem yanlarından veya siyasetin ıcığından cıcığından hiç çekinmeden söz açabilen köşe yazarları konu dini inançlara ve kendilerinin bu konudaki hislerine gelince... Ayıpmış gibi sus pus olurlar! Tuhaftır! Yazıp çizeni de, satır aralarına 'inançsızlık'veya 'çok isteyip de bir türlü inanamıyormuş' vurgusu serpiştirmeyi ihmal etmez."
HZ MUHAMMED'İ ANLATTI
Bugün... Şu köşede...
Hz. Peygamber'i selamla anmak ve ona ilk vahiy geldiğindeki halini okurlarıma hatırlatmak istiyorum. Hani ürkmüş bir halde mağaradan eve titreyerek koşmuştu da...
"Üzerimi örtün" demişti.
Rivayet odur ki...
Onu şu sözlerle teselli edip inancını ifade etmişti Hz. Hatice:
"Allah, seni asla mahcup etmez. Çünkü sen sözüne güvenilir bir adamsın, Akrabalık bağlarını gözetirsin, Kimsesizleri korursun, Konukseversin, Haklının hakkını almasına yardım edersin."