Babacan, babasınında en çok vergilerden, özellikle de KDV’den şikâyet ettiğini söyledi.
Abone olHazineden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Ankara Siteler’de ev tekstili ve mefruşat ürünleri toptancılığı yapan babası Hilmi Babacan'ın en çok vergilerden, özellikle de KDV’den şikâyet ettiğini kaydetti. Babacan, “Babam da ‘Bizde vergiler yüksek’ diyor.” açıklamasını yaptı. Mevcut tablonun kayıtdışı ekonomiyi artırdığına dikkat çeken Babacan, “2004 ortalarında yaptığımız incelemeler sonunda bazı ürünlerde KDV'yi düşüreceğiz.” dedi. Atv'ye konuşan Bakan Babacan, vergi oranlarının yabancı sermayeyi de engellediğini vurguladı. Devlet Bakanı Babacan, enflasyonun düşmesinin bir ekip çalışmasının sonucu olduğunu, bunun olumlu sonuçlarının görüleceğini belirterek, “En son yapılan bir ankete göre, vatandaş 2003’teki en güzel iyileşmeyi enflasyonun düşmesi, ikinci güzel iyileşmeyi de ekonominin düzelmesi olarak belirtiyor.” dedi. “Enflasyonun düşmesini herkes hayatında hissedecek, sonuçta aynı gelirle daha çok ürün alınabilecek, daha çok iş alanı açılacak. Faizler gerileyecek.” diyen Babacan, 2004 yılında ekonominin risklerinin neler olduğuna ilişkin bir soruya da, ekonomik programın tavizsiz bir şekilde uygulanması halinde, ekonomide bir risk olmayacağı cevabını verdi. “Tavizler olursa risk o zaman başlar.” ifadesini kullanan Babacan, Irak Savaşı sırasında bile programdan taviz vermediklerini hatırlatarak, “Niye programdan taviz verelim ki?” diye konuştu. Asgari ücret ile SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşlarına yapılan zamların, seçim ekonomisi olarak değerlendirilemeyeceğini belirten Babacan, bu zamların, titizlikle hesaplanmış ve kaynağı olan zamlar olduğunu kaydetti. Bu zamların kaynağına da değinen Babacan, tercihlerini gelir artırmaktan çok, gider azaltıcı bir kaynak tedbiri olarak belirlediklerini bildirdi. IMF heyetinin son gelişinin apar topar bir geliş olarak algılanmasının çok yanlış olacağının altını çizen Babacan, IMF ile 2004 yılı içinde 5 tane programlı gözden geçirme ve bir tane de 4. Madde Konsültasyon çalışmaları çerçevesinde, IMF’nin ABD dahil her üye ülkede gerçekleştirdiği olağan bir incelemenin olduğunu hatırlattı. Toplam bu altı çalışmayı mümkünse birleştirerek, bu yıl içinde tamamlamayı planladıklarını kaydeden Babacan, IMF’nin bu birleştirme konusuna sıcak baktığının da altını çizdi. İmar Bankası’ndan mağdur olanların yüzde 95’inin sorununun çözüldüğünü de hatırlatan Babacan, İmar Bankası’nda bonoları bulunanlara ne olacağı konusunda bir soru üzerine de, bu konuda davaların açıldığını, bunun zamana bırakılacağını kaydetti. Bankacılık sektöründe yeterli oranda yabancı sermayenin bulunmadığını dile getiren Babacan, bankacılık sisteminde, AB sürecinde birleşmelerin görülebileceğinin altını çizdi. Kamu kurumlarının tasarruflarına da değinen Devlet Bakanı Babacan, yatırımların illa çok para harcanarak yapılmayacağını, geçen yıl her ay ortalama 6 katrilyon liralık bir faiz dışı bütçe harcamasının bulunduğunu, ancak aralık ayına baktıklarında bunun ikiye katlandığını gördüklerini söyledi. Kurumların, ödenekleri yanmasın diye, yılın son ayında, ödeneklerini, isabetsiz de olsa harcama yoluna gittiklerini gözlemlediklerini bildiren Babacan, kamu kurumlarının ödenek harcamaları için bu yıl özel bir tedbir alınacağını ve harcamaların homojen bir biçimde yayılmasının sağlanacağını açıkladı. Babacan, “Kamu kurumlarının istemesi halinde, aylık yüzde 10 tasarruf sağlayabileceklerini gördük.” dedi.